Ertuğrul Özkök: Türkiye'ye Hakim Olan Konuşma ve Yazma Dili, Maalesef Nefret Dili
Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, "Türkiye'ye hakim olan konuşma ve yazma dili maalesef nefret dili. Öfkesiz, hakaret etmeden konuşmayı sadece medya değil, siyasetçilerde unutmamalıdır" dedi.
Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, " Türkiye'ye hakim olan konuşma ve yazma dili maalesef nefret dili. Öfkesiz, hakaret etmeden konuşmayı sadece medya değil, siyasetçilerde unutmamalıdır" dedi.
Kayseri'deki Melikşah Üniversitesi, okul gazetesi 'Merdiven'in, ' Ertuğrul Özkök'le Köşeli sorular' etkinliğine katılan Ertuğrul Özkök, Saffet Arslan Salonunda, öğrencilerden gelen soruları yanıtladı. Yaklaşık iki saat süren etkinlik sırasında tüm sorulara yanıt veren Özkök, gençlere, "Hayatı bir roman kahramanı, bir oyun gibi yaşayın" diyerek sözlerine başladı. Ertuğrul Özkök, Türkiye'nin içinde bulunduğu duruma ilişkin bir soruya şu karşılığı verdi:
"Bugün yapılanları, başta sizin üniversitenize yapılanları gördüğümüz zaman, içerde 5 yıl yatanları gördüğümüz zaman, bu olumsuzlukları geride bırakmak, barışık yaşamak için bir çizgi çekip, maziyi unutup, geleceğe bakalım diyorum. Yoksa, şimdi askeri içeri atanları, içeri atıyorlar. İki darbe, iki ara dönem görmüş biri olarak neden bir Fransız, bir İsviçreli iki darbe iki ara dönemi görmedi diye soruyorum? Bu hesaplaşmayı artık bırakıp, siyasi, dini ve etnik yapımızla bir arada birlik ve beraberlik içinde yaşayalım. Yoksa, mahkemelerin haline bakın, gazetecilerin dövüldüğü, gazeteciler tweet attı, Cumhurbaşkanına hakaret etti diye götürüyor. Gençler size sesleniyorum, intikamcı, rövanşçı, öç alıcı olmayın . Bunları bir kenara bırakın. İçinizdeki öç alma duygularından kurtulun."
Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, medyanın bu ortamda ne yaptığı yolundaki bir başka soruyu yanıtlarken de şunları söyledi:
"Şimdi gazete yapmadığım için rahatlıkla konuşuyorum. Türkiye'de ne yazık ki medyada da son yıllarda ortaya atılan en önemli şey nefret söylemi oldu. Sadece, Türkiye'de değil, dünya genelinde de böyle oldu. Nefret dili kullanıp, farkında olmadan yüksek sesle konuşur olduk. Sert konuşan da bir Cumhurbaşkanımız var. Bazen belagat diliyle konuştuğumuz zaman, konuya yabancı olur anlatmaktan çok, etkilemek için konuşur oluruz. Türkiye'ye hakim olan konuşma ve yazma dili maalesef nefret dili. Öfkesiz, hakaret etmeden konuşmayı sadece medya değil, siyasetçilerde unutmamalıdır. Üniversitenizin psikoloji bölümünü gezerken, çok sayıda öğrenci gördüm. Psikoloji bölümü gerçekten günümüzde çok gerekli. Bu toplumda kanaat önderi olan herkes, bizler de, ben de dahil hepimizin sakinleştirici seanslarına ihtiyacı var. Yanlış anlaşılma olmasın tedavi demiyorum, zira tedavi dersek hastalık anlaşılır."
Ertuğrul Özkök, etkinliğin son bölümünde Melikşah öğrencilerinin Kayseri halkına mikrofon uzatarak yönelttiği 'Ertuğrul Özkök kimdir ?' sorusuna 'Aşçıdır', 'Genelkurmay Başkanıdır', 'Futbolcudur' yanıtlarını kahkaha atarak izledi. Özkök, "Ak Partililer ve havuz medyasına buradan sesleniyorum. İşte görüyorsunuz beni nasıl tanıyorlar. Neden benimle bu kadar uğraşıyorsunuz?" diye espri yaptı.
Ertuğrul Özkök'e, günün anısına, Melikşah Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Mat tarafından şilt verildi.
