ERZİNCAN'DA GELENEKSEL TIP ŞİFA DAĞITACAK
ERZİNCAN Binali Yıldırım Üniversitesi Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde kurulan Geleneksel Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Merkezi, pandemi sebebiyle ara verdiği hizmetlerine yeniden başladı.
ERZİNCAN Binali Yıldırım Üniversitesi Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde kurulan Geleneksel Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Merkezi, pandemi sebebiyle ara verdiği hizmetlerine yeniden başladı. Geleneksel olarak uygulanan hacamat, sülük tedavisinin yanı sıra ozon terapi de bulunan ünite, hasta kabulüne başladı.
Sağlık Bakanlığı'ndan 1 Kasım 2019 tarihi itibariyle kurulu izne alınan Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama Merkezi, pandemi sebebiyle hizmetlerine ara verdi. Pandemi sonrası başlayan normalleşmenin ardından yeniden düzenlenen GETAT merkezinde, geleneksel tedavi yöntemlerini vatandaşlara denetlenebilir, sertifikalı uzman hekimlerce hijyen kurallarına ve tedavi protokollerine riayet edilerek uygulanıyor. Geleneksel yöntemlere tedavi olmak isteyen vatandaşlar hastane ile görüşerek ozon terapi (majör ozon, minör ozon, bölgesel ozon), hacamat ve sülük tedavisi (hirudoterapi) gibi hizmetlerden faydalanıyor. Ozon tedavisi Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Necati Bulut, sülük ve hacamat tedavisi ise Dr. Öğretim Üyesi Ersan Gürsoy, tarafından yapılan merkeze vatandaşların ilgisi de çok fazla. Fransa'da yaşadığını söyleyen Güler Koçer; "El ağrısı, sırt ağrısı ve eklem ağrısı için geldim. Erzincanlıyım. Fransa'da yaşıyorum. Buraya ozon yaptırmaya geldim. Benim erkek kardeşim de İstanbul ve İzmir'de olmuş. Söylediler. Önerdiler. Bende geldim. Memnunum. Bununla 4'üncü seansım. Ağrılarımda azalma var. Ağrısı olanlara tavsiye ediyorum" dedi.
HACAMAT MİLATTAN ÖNCEYE DAYANIYOR
Merkezde hacamat ve sülük tedavisi uygulayan Dr. Öğretim üyesi Ersan Gürsoy; "Milattan öncesi çağlara dayanan eski bir tedavi. Burada bunu daha steril şartlarda hastane ortamında özel seçilmiş sülüklerle yapıyoruz. Yine bakanlık onaylı çiftliklerde üretilmiş sülükler kullanıyoruz burada. Burada yaptığımız genellikle ağrı olan bölgeye sülüklerimizi uyguluyoruz. İlk 15 dakika buraya yaklaşık 108 tane enzim veriyor. Verdiği enzimler daha çok kan sulandırıcı, ağrı kesici o bölgedeki semtomasyonu azaltıcı enzimler. Aslında emdiği kandan ziyade oraya verdiği enzimlerle şifa sağlıyor. Çok kan emdi çok başarılı tedavi değil aslında. Ortalama 40-45 dakika sürüyor işlem. 40-45 dakika sonunda yine burayı uygun şeklide dezenfekte edip kapatıyoruz. Hastayı ortalama ayda bir iki kere hastanın şikayetine göre biraz daha düzene binince 6 ayda bir çağırıyoruz. Buna göre düzgün bir tedavi planlıyoruz" dedi.
10 KİLOYA 1 KUPA UYGULAMASI
Kupa tedavisiyle ilgili bilgi de veren Gürsoy, şunları söyledi: "Genellikle 10 kiloya bir tane olacak şekilde kupa uyguluyoruz hastamıza. Bu yaş kupa dediğimiz kupa. Yani kan alınarak yapılan işlem. Bir de daha yaşlı ve kan sulandırıcı kullanan hastalarda kuru kupa işlemi var. Onda kan almıyoruz. Aslında kupa tedavisi bakıldığında yine milattan önceki çağlara kadar ulaşan eski Mısır'da, Çin'de uygulanan bir tedavi. Bizim halkımız bunu hem tedavi hem de sünnet olduğu için de yaptırıyorlar. Biz de hastanemiz de sünnet günlerine dikkat ediyoruz. O şekilde yapıyoruz. Özellikle çarşamba, cuma günleri yapmamaya gayret gösteriyoruz. Pazartesi günleri de zorda kalmadıkça yapmıyoruz. Özellikle ayın ikinci yarısında salı, perşembe günleri yapıyoruz. Burada şifası çok kan gelmesinde değil. Bazen görüntü olsun diye burayı çok çekiyorlar. ya da çok derin çizikler atıyorlar. Bu ilerleyen dönem de enfeksiyon oluşmasına neden olabiliyor. Deride iz kalmasına neden olabiliyor. Burada standart bir işlem yapıp ne kadar kan geldiğine bakıyoruz. Hastaya belli başlı önerilerimiz oluyor. Özellikle iki üç gün öncesinden hayvansal gıdaları kesmesini öneriyoruz. Buraya geldiğinde hafif bir açlık istiyoruz. Bunlar işlemin etkisini artırıyor. Yine hastanın şikayetine göre ortalama önce haftada bir başlayıp 6-7 seanstan sonra 6 ayda bir veya yılda bire döndürüyoruz. Sünnet olarak yaptıran hastalarımız da genellikle 6 ayda veya yılda bir şikayeti olmasa bile yaptırıyor. Herhangi bir şikayetiniz olmasa bile hacamat tedavisinden sonra genelde böyle bir rahatlama hali, ağrılarda azalma oluşuyor. Hastalarımızda sadece bunun için yaptıranlarda var." Dizlerindeki menisküs yırtığı sebebiyle çok ağrıları olduğunu söyleyen Ömer Yeniçeri, "Erzincan üniversitesinde çalışıyorum. Dizlerimde menüsküs yırtığından dolayı ağrı oluyor. Bu ağrıdan dolayı daha önce arkadaşlardan, çevreden duyduklarımıza dayanarak hocamız ile tanıştık. Hocamız da sağ olsun yardımcı oldu. Deneyelim dedik. İlk defa deniyorum. İnşallah şifasını bulacağız" dedi. Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Doç. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, "Bildiğiniz üzere geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları merkezimizde farklı teorilerden oluşan tıp, tedavi ve tanı uygulama merkezi burası. Burada şu an iki ekibimiz görev alıyor. Bu iki ekibimiz ile birlikte ozon tedavisi, hacamat ve sülük tedavisi uyguluyoruz. Ozon terapi yaklaşık 10 seans sürüyor. Hacamat ve sülük tedavileri ise hocalarımızın planlamaları doğrultusunda gerçekleşiyor. Gerek ozon tedavisi gerek hacamat ve sülük tedavilerini hijyenik ortam ve koşullarda, işin ehli hocalarımız ve sağlık personelimiz ile hastalarımıza sunuyoruz" diye konuştu. (DHA)