Erzurum Akdağ'dan Gençlere 'Evlenin' Tevsiyesi
Akdağ'dan gençlere 'evlenin' tevsiyesiERZURUM'da düzenlenen 'Gençlerle Başbaşa' programında gençlerin sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "En kısa zamanda evlenin.
Akdağ'dan gençlere 'evlenin' tevsiyesi
ERZURUM'da düzenlenen 'Gençlerle Başbaşa' programında gençlerin sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "En kısa zamanda evlenin. Gençler şimdi kariyer adı altında evliliği geciktiriyorlar. Bunun da doğru olduğuna ben şahsen inanmıyorum. Başbakan yardımcısı olarak kimseye talimat diye söyleyemiyorum. Şu anda erkeklerde evlenme yaşı 28-29. Kadınlarda 26'ya yükseldi ortalama, çok geç. Evlenin, öğrenciyken de evli olabilirsiniz. Hiç önemli değil" dedi.
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, İbrahim Erkal Kültür Merkezi'nde AK Parti Gençlik Kolları tarafından düzenlenen 'Gençlerle Başbaşa' etkinliğine katıldı. Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ'a gençler ilginç sorular yöneltti. Yazılı olarak sunulan sorulara Recep Akdağ tek tek yanıt verdi. Gençlerden birinin, "Bakanım kaç çocuğunuz var? Bu kadar yoğun mesaide onlara nasıl zaman ayırabiliyorsunuz? Nasıl bir baba, nasıl bir eşsiniz?" sorusuna Recep Akdağ şöyle yanıt verdi:
"Bu ikinci kısmını bana değil de eşime ve çocuklarıma sormak lazım. Birinci kısmına cevap verebilirim. Bir de torunum var elinizden öper. Şöyle bir bir prensibim var benim. Damat ve gelinleri de çocuk olarak sayıyorum. 6 çocuğum vardı. Şu anda bu 3'ü eklenmiş oldu. Evet zaman ayıramıyoruz çok fazla ama mutlaka akşamları belli bir saatte bir araya geliyoruz. Burada önemli olan çocuklarıyla ya da ailesi ile geçirdiği zamanı verimli ya da olumlu geçirmek. Buna olumlu zaman geçirmekte diyorlar. Ben sadece kendimden şunu biliyorum. Yorgun argın bazen fiziken yorulma değil. Ruhen çok yoruluyorsunuz bazen. Yorgun argın evinize döndüğünüzde o günün depresyonu diyelim. O günün depresyonu sırtınızdayken evinize döndüğünüzde işte orada ev müthiş bir iyileştirici mekanizma. Beni çocuklar hacıyatmaza benzetiyorlar. Hacıyatmaz nedir biliyormusunuz. Bir çocuk oyuncağı. Yani tekme ile vursanız o yuvarlanır gider ondan sonra mutlaka ayağa kalkıyor. Dengesi öyle kurulmuş. Hacıyatmaz gibi başımızdan ne geçerse geçsin sabah hiçbir şey olmamış gibi işe gidebiliyoruz. Bu ailemizin tamir edici karakterinden. Aile çok önemli. Son yıllardaki araştırmalar hep şunun gösteriyor. Beden ve ruh sağlığınız için. Şişmanlık, hareketsizlik, sigara içmek, alkol kullanmak kötü. Ama bunlardanda önemli olan bir şey var aile hayatı. Bu gösterildi yani. Harvard'da çalışma yapıldı ve gösterildi. Sağlığınız için en önemli husus ailenizle ve yakınlarınızla olumlu ilişkileriniz. İnsan burada islamın mükemmel öğütlerini iyice anlıyor. Ailenin böyle bir tamir edici özelliği var. Ben bundan bugüne kadar çok istifade ettim. 24 yaşında evlendim. 58 yaşına gelmişim. 34 sene olmuş. 34 sene boyunca bundan çok istifade ettim."
Bekarların el kaldırmasını isteyen Recep Akdağ, evlenme tavsiyesinde bulundu. Akdağ, "En kısa zamanda evlenin. Gençler şimdi kariyer adı altında evliliği geciktiriyorlar. Bunun da doğru olduğuna ben şahsen inanmıyorum. Bunları konuştuğumuz zaman bazen sonradan politik eleştiriler yapıyorlar bize. Şimdi ben bunu Başbakan yardımcısı olarak kimseye talimat diye söyleyemiyorum. Söylesem kim dinler beni. Ama 24 yaşında evlenmiş biri olarak söylüyorum. Gençler erken evlenin. Şu anda erkeklerde evlenme yaşı 28-29. Kadınlarda 26'ya yükseldi ortalama, çok geç. Evlenin öğrenciyken de evli olabilirsiniz. Hiç önemli değil. Biz 3 çocuğumu aldık 1991 yılında İngiltere'ye gittik. En büyüğü 5 yaşında, öbürü 3 yaşında, diğeri 1 yaşında" dedi.
'CUMHURBAŞKANI İNANILMAZ MERHAMETLİ BİRİ'
"Ana Muhalefet Partisin Genel Başkanı olsanız iktidarı ne yönden eleştirirdiniz? Cumhurbaşkanımızın bizim bilmediğimiz sizin bildiğiniz özellikleri nelerdir?" sorusuna ise şu şekilde cevap verdi.
"Buradan neden Ana muhalefet Partisine tüyo verelim. Ne gereği var. Cumhurbaşkanımız dışardan görünüşüyle biraz böyle otoriterdir. Ama çok yakında olduğum zamanlar oldu. Bizi misafir ettiği zamanlar oldu Güneysu'da. Son derecede babacan ailesi ile torunları ile son derece ilişkili ve inanılmaz merhametli bir insan. Azıcık darda gördüğü birine mutlaka yardım etmek ister. Böyle bir karakteri var. Bir özelliğide maç seyretmek oda çok zaman bulduğunu zannetmiyorum. Fenerbahçe'nin maçlarını özellikle seyretmek dışında derken stadyuma gidip izlemek değil tabii ki. Boşa hemen hemen hiçbir zaman harcamıyor. Şimdi Cumhurbaşkanımız bize kızar belki. Yani oturayım bir boş işle uğraşayayım biraz. Böyle bir karakteri yok. Sabah başlıyor çalışıyor. Gece yarısına kadar. Evine gidiyor evinde muhtelemelen çalıştığı işler var. Niye muhtelemelen diyorum. Gecenin saat 1.30'unda arayıp benim de içim geçmiş televizyonun karşısında bir koltukta, telefona cevap verdiğimiz zaman. 'Recep bey neredesin?' Efendim evdeyim. 'Uyumuştun herhalde'. Yok efendim daha uyumamıştım. Biraz içim geçmiş ama daha yatmamışım yani. ya hadi yamuk yapma belli ki uyumuşssun cevabını almış olmuşumdur. Senede 2-3 gün ailesi bir yere gittiği oluyor. Ne düşünürsünüz orada dinleniyor. Böyle bir şey yok. Yani hayat biçimi olarak. Sürekli çalışmayı hayat biçim haline getirmiş ve bundan inanılmaz. Gördüğüm kadarıyla zevk alan bir insan. Böyle olunca da ekipt de ona uymak zorunda kalıyor."
