Erzurum 'Barbie Bebek, Kültürel Bir İkona Dönüştü'
'Barbie bebek, kültürel bir ikona dönüştü'Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü Siyaset ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr.
'Barbie bebek, kültürel bir ikona dönüştü'
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü Siyaset ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Selcen Kök, 1959 yılında üretilen Barbie bebeğin cinsel çekici, ideal vücut ölçülerine sahip, modayı takip eden yetişkin kadın görünümü ile masum bir bebekten çok daha fazlasını ifade ettiğini söyledi. Selcen Kök, Barbie bebek, bu özelliği ile herhangi bir ticari ürün iken, kullananlarda ona benzeme arzusu da yaratmasıyla kültürel bir ikona dönüşmüştür dedi.
Tarihi Erzurum Kongre binasında düzenlenen Al-Farabi 4'üncü Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi'nde konuşan Dr. Selcen Kök, 'Barbie Bebeklerden İnsan Bebek'lere Gerçekliğin Yitimi Hipergerçeklik Çağında Tasarlanan Bedenler' konulu bir sunum yaptı. 1959 yılında üretilen ve adına 'Barbie' denilen bebeğin cinsel olarak çekici, ideal vücut ölçülerine sahip, çeşitli giysi ve aksesuarlarıyla modayı takip eden, yetişkin bir kadın görünümü ile masum bir oyuncaktan çok daha fazlasını ifade ettiğini vurgulayan Kök, Barbie, piyasaya çıktığından bugüne değin, pek çok bilimsel araştırmaya ve tartışmalara konu olmaktadır. Endüstriyel üretim sürecinde sonsuz kez tekrarlanan bir ürün olarak Barbie bebek, bu özelliği ile herhangi bir ticari ürün iken, kullananlarda ona benzeme arzusu da yaratmasıyla kültürel bir ikona dönüşmüştür diye konuştu.
KIZ ÇOCUKLARINDA ONA BENZEME ARZUSU
Batılı sanayi toplumunda üretilen Barbie bebeğin o zamana kadar kız çocuğunun oynadığı hiçbir bebeğe benzemediğini anlatan Kök, şunları söyledi
Cinsel olarak çekici, ideal vücut ölçülerine sahip aksesuarlarıyla modayı takip eden yetişkin bir kadın görünümüyle, masum bir oyuncaktan çok daha fazlasıydı. Barbie bebek dönemin ruhuna uygun olarak ürün tüketici arzı açısından simgesel değeri yüksek bir oyuncak olarak tasarlandı. Barbie silikon malzeme sayesinde pürüzsüz teni, iri parlak gözleri, uzun saçları, son derece ince beli, uzun bacaklarıyla gerçek bir kadına benzeme iddiası taşımaktadır. Bu gerçeklik iddiasıyla oynayan kız çocuklarında ona benzeme azusu yaşatmayı başarmıştır.
HER DÖNEME GÖRE AYRI BARBİE
1959'da üretildikten sonra reklamı yapılan Barbie bebek için yazılan şarkının sözlerini de hatırlatan Selcen Kök, Bir gün aynen senin gibi olacağım. Ne yapacağımı biliyorum. Benim sen olduğuma herkesi inandıracağız' diye çocuklar Barbie'ye bir söz veriyor. Ancak 1950 modasına uygun tasarlanan Barbie bebeklerin zaman içinde değiştiğini görüyoruz. Firma her dönemin modasına uygun zihniyet değişimini, coğrafya ve kültürleri izliyor. Arzulanan bu nesneyi her dönemde payını artırmak, oyuncak pazarından payını almak için 68 kuşağı hippi Barbieler çıkıyor. Barbie bebek 1980'lerde Türkiye'ye geldi. Annem almama izin vermemiş, çok 'edepsiz' bulmuştu. Dünyada küreselleşmeyle birlikte küresel pazardan pay almaya başlıyor. Ancak annemin bakış açısıyla aynı olduğu için Japonya'da tek bir satış yapamıyor. Bunun üzerine strateji değiştirerek Japon pazarına ürün sunuyorlar. Küreselleşme aynı zamanda yerelleşmeyi de getiriyor. Japonya'da bu başarıyı elde eden firma her ülke için, kültür için ayrı bir Barbie üretiyor. Macaristan, Hollanda, İspanya'ya her ülke için o kültürün özelliğine göre bebek üretiyor. Bu pazardan aldığı dilimi hızla yükseltiyor diye konuştu.
TÜRKİYE'DE ÇAĞLA KUBAT, GÜLSE BİRSEL
Toplumsal cinsiyet üzerine çalışan yazarlar, sosyologların, bebeğin sarışın, mavi gözlü, renkli gözlü, Avrupa merkezci bakış açısıyla tasarlanmış olması sebebiyle eleştiride bulunduklarını vurgulayan Kök, Bunun üzerine rengarenk Barbie'ler üretiliyor. En beyazından, en koyu tenlisine kadar. Melez, sarı beyaz. Fakat bakarsanız ince, narin o ideal kadın ölçülerini koruduğunu görüyoruz. 2000'li yıllarda çalışan Barbie, işçi, atsronot, pilot, futbolcu Barbie'yi görüyoruz. Ancak bu yıllarda Barbie'nin payı düşmeye başlıyor. Çünkü çocukların oyuncakla oynama şekli değişiyor. Dijital çağdayız. Çok erken yaşta dijital oyuncaklarla tanışıyor çocuklar. Bunun üzerine ilham veren Barbieler üretiliyor. Her ülkeye göre rol model belirleniyor. Bizim ülkemizden Çağla Kubat, Gülse Birsel'in Barbie bebekleri üretiliyor. Yunanlı bir bilim insanı üretiliyor. Ancak gerçeğiyle bebek arasında çok fark var dedi.