Eski eşi Ayşe Tuba Arslan'ı öldüren sanık hakim karşısında
Eskişehir'de eski eşi Ayşe Tuba Arslan'ı satırla öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Yalçın Özalpay'ın yargılanmasına başlandı.
Eskişehir'de eski eşi Ayşe Tuba Arslan'ı satırla öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Yalçın Özalpay'ın yargılanmasına başlandı.
Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın duruşmaya, tutuklu sanık Yalçın Özalpay, maktul Ayşe Tuba Arslan'ın yakınları ve taraf avukatları ile Eskişehir ile bazı illerden gelen kadın hakları platformlarının temsilcileri katıldı.
Savunmasını yapan Özalpay, olay günü eski eşiyle tesadüfen karşılaştığını belirterek, "Satırla dolaşmıyorum. Satır, Kurban Bayramı'ndan beri arabadaydı. Eve çıkarmak için üstüme almıştım. Görüşmüş olduğu kişiler beni tehdit ettikleri için yanımda bıçak taşıyordum. Ayşe ile karşılaştık. Bana hakaret etti ve suratıma tükürdü. Satırla ayağına vurdum. Cinnet getirmiştim, sonrasını hatırlamıyorum." dedi.
Özalpay, eski eşiyle 25 yıllık mutlu bir hayat sürdüklerini iddia etti.
Ayşe Tuba Arslan'ın evli oldukları dönemde kendisini aldattığını, boşandıktan sonra da hapse attırmakla tehdit ettiğini öne süren Özalpay, "Kardeşi Timuçin bana 'Enişte sen yerden göğe kadar haklısın.' diyordu. Sonra bana karşı düşman oldu. Çocuklarıma 'Burayı terk edelim.' dedim. Sonra görüşmüş olduğu kişiler beni arayıp 'Seni öldüreceğiz.' diye tehdit etti. Ölüm tehdidi alıyordum." ifadelerini kullandı.
Daha sonra tanıkların ifadelerinin alınmasına geçildi.
"Kızımı takip ettiriyordu"
Maktul Ayşe Tuba Arslan'ın babası Serdar Arslan, sanıktan şikayetçi olduğunu söyleyerek, "Kızımı karalamak için güzel bir hikaye uydurmuş. Kızım kocasından korkuyordu. Kızım ayrı eve çıktıktan sonra sanık kızıma hakaret ediyordu. Kızıma 'Pompalı tüfek alıp seni öldüreceğim.' diyordu. Kızım sanığı şikayet etmekten yoruldu. Kızım yanıma geldiğinde bacağında morluklar vardı. Kızımı dövmüş. Kızımın namusuna kefilim öyle birisi değil." diye konuştu.
Sanığın kızını sürekli taksiyle takip ettirdiğini belirten Arslan, "Kızım öldürülmeden bir gün önce önüne çıkıp yine tehdit etmiş. Bunu bana akşamında kızım anlattı. Ben, evliyken onlara çok destek olmaya çalıştım. Buna rağmen kızımı öldürdü. Kızım eşinden korkuyordu. Evden ayrıldığında 1 yıl kızımı işe götürüp, getirdim." ifadelerini kullandı.
Tanık olarak ifadesi alınan, Yalçın Özalpay ve Ayşe Tuba Arslan'ın oğlu Yiğitalp Özalpay (24) ise babasından şikayetçi olmadığını anlatarak, şöyle konuştu:
"Ben ne söyleyeceğimi bilmiyorum, ölen annem, öldüren babam. Annem benden akıllı telefon istemişti. Ben de ona taksitle telefon aldım. O zamanlar annem ve babam arasında sorun yoktu. 3-4 sene önce annemin sosyal medyadan başkalarıyla mesajlaştığını gördüm. Takipçi sayısı benden fazlaydı. Takipçileriyle duygusal olarak konuştuğunu gördüm. Annemi binlerce kez uyardım. Olay gününde Kütahya'daydım. 2018'de annem Kumla'ya tatile gitmişti. Annem oradan geldiğinde evde babamla tartışıyorlardı. Geç saatlere kadar annem ve babam tartıştı. Bu olaydan sonra en fazla 1 hafta birlikte yaşadık. Sonra annem karşımızdan ev tuttu. Annemden babamın kendisini tehdit ettiğini duymadım. Eskişehir'de olmadığım için şiddet gösterdiğini bilmiyorum."
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Kadın hakları platformlarından destek
Öldürülen Ayşe Tuba Arslan'ın avukatlarından Funda Güney, duruşma öncesi Eskişehir Adliye Sarayı önünde yaptığı açıklamada, Arslan'ın geçen yıl 11 Ekim'de eski eşi Yalçın Özalpay'ın satırlı saldırısına uğradığını ve ağır yaralı olarak tedavi gördüğü hastanede 24 Kasım'da hayatını kaybettiğini anımsattı.
Arslan'ın öldürülmeden önce 23 kez adaletten yardım istediğini belirten Güney, şöyle konuştu:
"Tuba Arslan onlarca kez buraya, Eskişehir Adliyesine gelerek maruz kaldığı ölüm tehditlerinden, şiddetten kurtulmak için başvuruda bulundu. Bu koridorlardan, resmi makamlardan adalet isteyen Ayşe Tuba'nın tek istediği hayatta kalmak, yaşam hakkıydı. Fakat başvurularının sonunda yeterli, etkili ve hızlı tedbirler alınmadığı için eski eşi Özalpay tarafından Eskişehir'in en işlek caddelerinin birinde, herkesin gözleri önünde satırla öldürüldü. Bizler kadın hakları savunucusu avukatlar olarak Ayşe'nin sesini duyurmak için buradayız."
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim de Emine Bulut'un ardından Arslan'ın, 23 kez şikayetçi olmasına rağmen, devletin kurumları tarafından 6284 sayılı Kanun ile İstanbul Sözleşmesi'nin etkin uygulanmaması ve korunmaması nedeniyle öldürüldüğünü savundu.
Ataselim, "2019 yılında sadece bizim bilebildiğimiz 474 kadın, erkek şiddetiyle hayatını kaybetti. Ocakta 27 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. Bizim sadece bilebildiğimiz bunlar." ifadelerini kullandı.
Eskişehir Demokratik Kadın Platformu Yönetim Kurulu Üyesi Seher Yalçın ise Ayşe Tuba Arslan'ın öldürülmesinin yalnızca onun hayatının çalınması olmadığını, bunun tüm kadınlara yönelik bir tehdit niteliği taşıdığını söyledi.
Arslan'ın tabutunu 25 Kasım'da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü omuzlarında taşıdıklarını unutmadıklarını anlatan Yalçın, "O tabut halen omuzlarımızda, bize Arslan için adalet isteme sorumluluğunu hatırlatmakta. Ayşe Tuba'yı korumayan sistemin, sanığın iyi halle, tahrik indirimiyle sırtını sıvazlamasına izin vermeyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Adliye binası önünde basın açıklaması yapan grup ile polis arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Grup üyeleri daha sonra binaya alındı.
Olay
Vişnelik Mahallesi'ndeki anaokulunda yardımcı personel olarak çalışan iki çocuk annesi 45 yaşındaki Ayşe Tuba Arslan, 11 Ekim 2019'da mesai bitiminde evine dönerken 6 ay önce boşandığı Yalçın Özalpay'ın saldırısına uğramıştı. Eski eşini satırla yaralayan Özalpay, kaçmaya çalışırken çevredekiler tarafından darbedilmişti.
Ağır yaralanan Arslan hastaneye kaldırılmış, 44 günlük yaşam mücadelesini kaybetmişti. Hastanede iki gün süren tedavisi sonrası gözaltına alınan Özalpay tutuklanmıştı.
Ayşe Tuba Arslan'ı satırla öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Özalpay hakkında "tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.