Eskişehir Bakan Soylu: Türk Milleti Zulmün Önündeki Son Engel Kapısı
Bakan Soylu: Türk Milleti zulmün önündeki son engel kapısıİçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türk milleti dünyadaki fitnenin, zulmün ve dünyaya kaosu getirmek isteyenlerin önündeki son engel kapısıdır.
Bakan Soylu: Türk Milleti zulmün önündeki son engel kapısı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türk milleti dünyadaki fitnenin, zulmün ve dünyaya kaosu getirmek isteyenlerin önündeki son engel kapısıdır. Dünyada bir karanlık zihniyet bu kapıyı zorlamaktadır. ve bu kapı kırılırsa, zulmün önündeki son engel de kalkmış olacaktır" dedi.
Eskişehir'de 12 şehit yakını ile 1 gaziye devlet övünç madalyası ve beraatı Anemon Otel'de düzenlenen törenle verildi. Törene şehit ve gazi yakınları ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak, Muharip Hava Kuvveti Komutanı Orgeneral Atilla Gülan, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Eskişehir Milletvekili Harun Karacan, Ak Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay ile çok sayıda kişi katıldı.
'ÇOK FARKLI MÜCADELE SÖZKONUSU'
Bakan Süleyman Soylu törende yaptığı konuşmada her ülkenin, her milletin kendine ait manevi değerleri olduğunu söyledi. Soylu şöyle devam etti: "Şunu açıklıkla ifade etmek isterim ki; Müslüman toplumlar dahil şahadet ve gaza kültürünü bizim kadar önemseyen, bunu neredeyse kurumsallaştıran, buna özel bir hassasiyet gösteren kültürünün neredeyse en üst mertebesine yerleştiren, bir başka toplum, bir başka millet şu dünya üzerinde mevcut değildir. Oysa başka Müslüman ülkeler de vardır. Oralarda da şehitler vardır. Ama bizdeki bakış şehide, gaziye bizde gösterilen özen çok daha farklıdır. Bunu anlatmamdaki muradım şudur. Sizlerin evlatları, sevdikleri, bizim kardeşlerimiz alelade hadiselerde hayatını kaybetmiş, oralarda gazi olmuş değillerdir. Burada çok farklı bir mücadele söz konusudur. Bu milletin ölüm kalım mücadelesi. Kendi sınırlarının ötesinde başka milletlerin de hayatı etkileyen bir mücadeledir. Tarih boyunca bu hep böyle olmuştur. Kurtuluş savaşını kazandığımız zaman dünyadaki birçok sömürge millete örnek olmuş, güç vermiştir. Bugün de dünya mazlumlarını acaba bize bir nefes, bize bir el uzatacak yok mu diye bekleşenlerin gözü kulağı, medeti, çaresi, bu asil, bu aziz milletin üzerindedir."
'ZULMÜN ÖNÜNDEKİ SON ENGEL KAPISI'
Türkiye'nin bulunduğu bölgenin çok zor dönemlerden geçtiğini belirten Süleyman Soylu, "Türk milleti dünyadaki fitnenin, zulmün ve dünyaya kaosu getirmek isteyenlerin önündeki son engel kapısıdır. Dünyada bir karanlık zihniyet bu kapıyı zorlamaktadır. ve bu kapı kırılırsa, zulmün önündeki son engel de kalkmış olacaktır. Evlatlarınız bu kapının bekçileri olmak gibi büyük bir onura, büyük bir şerefe nail olmuş ve bizlere de büyük bir gururu miras bırakmıştır. Hem ülkemiz, hem bulunduğumuz coğrafyamız çok ciddi testlerden, zor dönemlerden geçiyor. Karanlık bir irade, dünyanın bu bölge için çok farklı ve karmaşık hesapları içerisindedir. Bunu hep beraber yaşıyor ve görüyoruz" diye konuştu.
'AYAKLARI TİTREYEN BİR MİLLET HİÇ OLMADIK'
Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu ifade eden Bakan Soylu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizim ülkemiz, yarına ait güçlü adım atmaya çalıştığı her dönemde etrafındaki coğrafyayla ve dünya ile bir bütün olmaması için çelmelenmeye çalışılmıştır. Son yüzyılda bu millet güzel cumhuriyetimizi kurmuştur. Son yüzyılda bu millet, milli değerlerini, manevi değerlerini, son yüzyılda bu millet kendi iradesini, kendi gücünü, kendi kararlılığını birçok kez zora düşmesine rağmen hep ayakta tutmuştur. Biz bir şeyi yapmak zorundayız hep beraber. Dün yaşadıklarımızı, bu ülkeye yaşatılmak istenenleri ve bu milletin üzerine yüklenen mağduriyetleri ve maliyetleri geleceğe gitmesine fırsat vermemeliyiz. Güçlü olmalıyız, kuvvetli olmalıyız, diri olmalıyız. Biz ayakları titreyen bir millet hiç olmadık. Biz yokluk içerisinde üzerine basılıp ayaklarıyla beraber başka bir şeye tırmandırılan ve sadece bir araç olarak görülen bir millet hiç olmadık. Biz kökü olmayan bir millet değiliz. Biz bize ve bu aziz millete, asil millete yapılmaya çalışılan, kurulmaya çalışılan tuzakları anladık, hissettik. Bazen sabrettik. Bazen elimizle düzeltmeye çalıştık. Bazen dilimizle düzeltmeye çalıştık. Ama hiçbirini anlamamazlıktan gelmedik. Her türlü karmaşıklık bu ülkenin üzerinde yapılmak istenmesine rağmen bu ülkeye ihanet edenlerin dost diye, müttefik diye bildiklerimizin bağrında bize karşı hançer saplamak istemesine rağmen bu ülkede, bu ülkenin kaynaklarıyla, bu ülkenin zenginlikleriyle birlikte, bu ülkenin yarınlarını başkalarına peşkeş çekmek istemelerine rağmen Allahımıza şükürler olsun bugün yarınımıza daha güçlü bakıyoruz."
'DÜNYANIN ONURU İÇİN VE İNSANLIĞIN NAMUSU İÇİN ŞEHİT VE GAZİ OLDULAR'
Şehitlerin sadece 780 bin kilometrelik ülke toprağı için değil, dünyanın onuru ve insanlığın namusu için de şehit olduklarını söyleyen Süleyman Soylu, "Sorumluluğumuzun ne olduğunu biliyoruz. Biz güçlü bir ülke, zengin bir ülke, kuvvetli bir ülke ve kudretli bir ülke olmak için çaba sarf ediyoruz. Şehitlerimiz sadece ve sadece 780 bin kilometre karenin özgürlüğü ve hürriyeti için, gazilerimiz, gaza edenlerimiz sade 780 bin kilometre karenin özgürlüğü ve hürriyeti için şehit olmuş, gazi olmuş değiller. Dünyanın onuru için ve insanlığın namusu için şehit oldular ve gazi oldular. Sadece ay yıldızlı bayrağımızın 780 bin kilometre karede nazlı nazlı dalgalanması için şehit olmuş değillerdir. Onlar dünyaya emanet edilen onurun ebediyen bu cihanda kalabilmesi için, hakkaniyet için, adalet için, inancımız için, dinimiz için, milliyetimiz için, bayrağımız için ve şu 780 bin kilometre karede okunan ezanı Muhammedinin hür ve özgür bir şekilde bağımsızlığımızı 5 vakit bize ifade eden anlayışını devamı için şehit oldular ve gazi oldular" şeklinde konuştu.
'NERDE BİR CANİ, KATİLLER SÜRÜCÜ VARSA HEPSİNE SAHİP ÇIKIYORLAR'
Bazı ülkelerin Türkiye'nin mücadele ettiği terörist grupları desteklediğini söyleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şöyle konuştu: "Almanya'dan Amerika'ya kadar bize fazlasını yapıyorlar. Nerde bin hain, nerde bir cani, nerede bir evlatlarımızın canına musallat olmuş katiller sürücü varsa, hepsine sahip çıkıyorlar. Ben sizin kardeşinizim. Hani DEAŞ'la, PKK, PYD birbirine vuruyordu? Bizi ahmak zannedenlere şuradan seslemek istiyorum. Hani biz DEAŞ'ı destekliyorduk. Hani biz DEAŞ'a, hani biz bu coğrafyadaki birtakım meselelerin içine bize sokarak bizi kimliklendirmeye, kötü göstermeye, bizi dünyaya bir şekilde farklı göstermeye çalışıyordunuz. Kandil'den Afrin'e kadar kurmak istedikleri hattın bu coğrafyanın yarınına nasıl musallat olacağını hep beraber biliyoruz. Bunları size söylemiyorum. Konuşurken şu anda şehitlerimizle ve gazilerimizle konuşuyorum. Onlar bizi duyuyorlar. Onlar bize burada rahat oturalım, arabamızı bir üst modele çıkartalım, çocuklarımıza daha iyi ayakkabı alalım ve giydirelim, evlerimizi daha iyi donatalım diye bu emaneti bırakmadılar. Biz bu dünyanın öteki dünyası olan, öteki dünyası olduğuna da inananlardanız. Bunu çok net ifade etmek isterim. Allahımıza şükürler olsun. Terörle mücadele dahil olmak üzere, devletimiz çok üst bir noktadır. Hiçbir endişeniz olmasın. Güçlü bir milletin, asil bir milletin kuvvetli ve kudretli bir devletin mensuplarıyız. Hiçbir endişeniz olmasın. Bizi yıllarca zayıf göstermeye çalışanlar, birliğimizi bozmaya çalışanlara karşı biz bugün Allah'a şükür çok güçlüyüz. Çok daha güçlü olacağız." Bakan Soylu yaklaşık 16-17 aydır İçişleri Bakanlığı yaptığını belirterek, "Terörle mücadele edip o dağlarda teröristi mağara içerisinde hissettiğinde, gördüğünde ilk çatışmaya girenin şehit olma ihtimali yüzde yüze yakındır. Sizin evlatlarınız bilmenizi isterim ki; şehit olmaya atlayan, o mertebeye erişmeye çalışan asaletle yetişmiş evlatlarınızdır. Bunu, bu 17 ayda çok kez gördüm. Bizim onlara büyük sorumluğumuz var ve o sorumluluğumuzu bu milleti daha yükselterek yerine getirmektir bizim görevimiz" dedi. Konuşmaların ardından Süleyman Soylu, şehitler Uzman Çavuş Yusuf Haldun Uslu, Polis Memuru Mustafa Yavaş, Polis Memuru Olgun Kurbanoğlu, Polis Memuru Tansu Aydın, Uzman Çavuş Melih Özcan, Astsubay Kıdemli Çavuş Anıl Gül, Uzman Çavuş Murat Özer, Üsteğmen Onur İlkhan, Uzman Çavuş Gürsel Demir, Onbaşı Barış Öztürk, Astsubay Çavuş Mustafa Özdemir, sivil memur Muammer Kosacı'nın yakınları ile gazi Polis Memuru Abdullah Akbulut'a devlet övünç madalyası ve beratlarını verdi. Soylu, salonda bulunan şehit ve gazi yakını çocuklara da çeşitli oyuncaklar dağıttı. Bakan Soylu törenden sonra Eskişehir Valiliği'nde oluşturulan Açık Kapı Projesinin açılışını yaptı, Tasigo Otel'de düzenlenen 'Uyuşturucu ile Mücadele ve Güvenlik Toplantısı'na katıldı.