Eskişehir Barosu'ndan "Beraat" Değerlendirmesi
Eskişehir Baro Başkanı Rıza Öztekin, İstanbul Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkındaki beraat kararını değerlendirerek, “Savunmayı savunmak zorunda kalan Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin hakkında açılan davanın hukuksal bir temeli yoktu” dedi.
Eskişehir Baro Başkanı Rıza Öztekin, İstanbul Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkındaki beraat kararını değerlendirerek, "Savunmayı savunmak zorunda kalan Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin hakkında açılan davanın hukuksal bir temeli yoktu" dedi.
Öztekin, düzenlediği basın açıklamasında, İstanbul Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında dün çıkan beraat kararını değerlendirdi. Öztekin, "Savunmayı savunmak zorunda kalan Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin hakkında açılan davanın hukuksal bir temeli yoktu. Bir iddianame bile düzenlenmemesi gerekiyordu. Ümit Kocasakal'ı ve yönetim kurulu üyelerini bu onurlu mücadeleleri için kutluyorum" dedi.
Öztekin, HSYK değişikliği MİT Yasası ve telefon dinlemelerine ilişkin açıklamalarda da bulundu. HSYK değişikliğinin onay beklediğini hatırlatan Öztekin, "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 836 yasadan sadece 4'ünü bugüne kadar veto ettiğini düşünürsek, bu yasayı da onaylayacağını, bu değişikliği de onaylayacağını düşünüyorum" diye konuştu.
HSYK ile ilgili değişiklik eleştirildiğinde, HSYK'nın şu anki durumunun olumlu gördükleri gibi bir izlenim ortaya çıktığını ifade eden Özdemir, bunun böyle olmadığını, HSYK'nın şu an Anayasa'daki mevcut durumunu da eleştirdiklerini söyledi. Öztekin, "HSYK'nın yapısında Adalet Bakanı ve Müsteşar olduğu sürece de zaten hukuk devletinde yargı bağımsızlığı çok büyük bir yara alacaktır. Getirdiğimiz eleştiriler HSYK'nın bugünkü yapısını kabul ettiğimiz anlamına gelmemektedir" şekline konuştu.
"17 ARALIK OLMASAYDI BU YASALAR ÇIKAR MIYDI?"
17 Aralık sürecine değinen Öztekin, "17 Aralık olmasaydı bu yasalar çıkar mıydı? Neden bu kadar hızlı? Neden internet yasası, HSYK değişikliği bu kadar hızlı? Bu noktada bizim de görüşümüz açıktır, 17 Aralık olmasaydı bu kadar hızlı yasa değişikliği gündeme gelmezdi" diye konuştu.
MİT'e operasyonel yetkiler verilmesine ilişkin de açıklama yapan Öztekin, MİT'e getirilen olağanüstü yetkilerin de 17 Aralık süreci ile ilişkili olduğunu öne sürdü. Öztekin, "Birkaç örnek vermek istiyorum, MİT bu yasa ile barodan bir bilgi istediğinde verme zorunluluğumuz var, sınırsız pek çok yetki" ifadelerini kullandı.
"GÜNDEMDEN DÜŞÜRÜLME ADIMI"
Bu yoğun gündemde kaçırılan konuların olduğuna değinen Öztekin, şunları kaydetti:
"Bu yoğun gündemde 'Güneydoğu ve Doğu'da özerklik ilan edeceğiz' dediler. Ülke adım adım bölünmeye gidiyor, biz bunları kaçırıyoruz. Bugün çıkan telefon dinlemesinin de 17 Aralık olayının gündemden düşürülmesi için bir adım olduğunu düşünüyorum. Kıbrıs ile ilgili çok tehlikeli adımlar atıldı. Herkes seçime hazırlanıyor ama Doğu'da ciddi bir bölünme riski var, buna kamuoyunun dikkatini çekmek istiyoruz. Evet hukuka aykırı dinleme varsa kesinlikle kabul etmiyoruz. Umarım Türkiye üniter yapısını kaybetmez, Türkiye ve özellikle iktidar bir an önce hukuka geri dönmek zorundadır."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu arasında gerçekleştiği öne sürülen telefon görüşmesi kayıtlarıyla ilgili Öztekin, "Kayıtların montaj olup olmadığı yeni teknoloji ile kanıtlanabilir. Montaj değilse çok vahim bir olaydır. Bu gerçekse büyük bir skandal, derhal görevi bırakmayı gerektirecek derecede ağır bir skandal" ifadelerini kullandı. - ESKİŞEHİR
