Eskişehir'de Gezi Davası Protestosunda Polisle Arbede Yaşandı
Eskişehir’de birçok demokratik kitle kuruluşunun ve siyasi partinin katılımıyla “Geziyi savunuyoruz. Zulme boyun eğmeyeceğiz” konulu basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya katılanlar daha sonra Eskişehir’de gezi parkı eylemlerinde hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın anıtının önünde saygı duruşunda bulunmak için sloganlarla yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında, "Hükümet istifa, Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı. Bu sırada cadde üzerinden yürünmemesi için kendilerini uyaran polis ile halk arasında arbede yaşandı.
ÖZGE ZAİM
Eskişehir'de birçok demokratik kitle kuruluşunun ve siyasi partinin katılımıyla "Geziyi savunuyoruz. Zulme boyun eğmeyeceğiz" konulu basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya katılanlar daha sonra Eskişehir'de gezi parkı eylemlerinde hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz'ın anıtının önünde saygı duruşunda bulunmak için sloganlarla yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında, "Hükümet istifa, Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı. Bu sırada cadde üzerinden yürünmemesi için kendilerini uyaran polis ile halk arasında arbede yaşandı.
Bölgeye çevik kuvvet ekipleri sevk edilirken, halk ile polis arasında itişme oldu, araya diğer eyleme katılan vatandaşlar girerek iki tarafı da sakinleştirdi. Ardından yeniden anıt önüne yürüyen yüzlerce kişi, "Ali İsmail Korkmaz onurumuzdur. Hükümet istifa" sloganları attı.
Gezi Davası mahkumiyet kararları Eskişehir'de dün akşam Espark önünde yapılan basın açıklaması ile protesto edildi.
Basın açıklamasını okuyan Özgür Erhun, bundan 9 yıl önce "ağacıma, toprağıma, suyuma memleketime dokunma" diyerek Gezi Parkı'nda direnişe başlayanlara ülkenin her bir yanından destek geldiğini ve milyonlarca insanın ülkesine geleceğine çıkmak için demokrasi, adalet, eşitlik, özgürlük talebiyle bu direnişi sokaklara, alanlara taşıdığını hatırlattı.
"BİZLER BU KARARI TANIMIYORUZ"
"Çok insani olan bu talepler karşısında, kolluğun ve iktidarın insanlık dışı tutumu sonucu bizler ne yazık ki 8 canımızı yitirdik" diyen Erhun, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu sokaklarda polis tekmesi nedeniyle ölen Ali İsmail'in tabutunu taşıdık. Daha bu canlarımızın yasını tutamadan ve hesabını soramadan sanki suçlu bizlermişiz gibi hakkımızda açılan haksız ve yersiz davalarda savunma yapmak zorunda kaldık ve ortada bir suç olmadığı için pek çok ilde beraat ettik. Ancak iktidar bir davayı hep yedekte tuttu. Çünkü Gezi onlar için rövanşı alınması gereken bir mesele idi ve kabusları olmuştu. Bu sebeple Taksim Dayanışması davası 9 yıl sürdürüldü. 9 yıldır devam eden 3 ayrı davayla sürdürülmeye çalışılan Taksim Dayanışması davasında 2 kez beraat kararı verilmesine rağmen, tüm usul kuralları çiğnenerek açılan 3. davada olmayan delillerle ve zorlama yorumlarla Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi'ye ise 18'er yıl hapis cezası verildi. Bunun bir yargılama olmadığını sanıklar heyetin yüzüne baka baka haykıra haykıra anlattılar ancak hakimler sanıkların yüzüne bakamadı, bakabilenlerin de AKP milletvekili aday adayı, AKP'nin infaz memurları olduğu bu süreçte ortaya çıktı. Bizler bu kararı tanımıyoruz. Çünkü bu karar hepimiz hakkında verilen bir karardır."
