Haberler

Ev İşçileri İçin İnsana Yakışır İş Konferansı

Abone Ol

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Ali Kemal Sayın, ev işçilerinin kayıtdışılığının önlenmesi, İş Kanunu kapsamına alınması ve toplu sözleşme haklarının olması için özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma hakkı...

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Ali Kemal Sayın, ev işçilerinin kayıtdışılığının önlenmesi, İş Kanunu kapsamına alınması ve toplu sözleşme haklarının olması için özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma hakkı verilmesi gerektiğini söyledi.

Sayın, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından düzenlenen "Ev İşçileri için İnsana Yakışır İş Ulusal Konferansı"nın açılışında yaptığı konuşmada, ILO'nun 21. yüzyıla girerken "herkes için insana yakışır iş" hedefi koyduğunu belirterek, bu kapsamda ev işçiliği için de insana yakışır iş olanaklarının sağlanması ve iş haklarının güvence alınması için 189 sayılı Ev İşçileri Sözleşmesi ve tavsiye kararının kabul edildiğini anlattı.

Sözleşme ve tavsiye kararıyla ev işçiliğinin ekonomik ve sosyal değerinin görünür kılındığını, ev işçilerinin çalışma ve sosyal haklarının güvence altına alınması için uluslararası yasal zemin oluşturulduğunu dile getiren Sayın, sözleşmeyi İtalya, Uruguay, Filipinler ve Mauritius'un imzalandığını, bu ülkelerin de ev hizmetlerinde çalışmak üzere yurt dışına işçi gönderen ülkeler arasında yer aldığını belirtti.

Sorunun sadece Türkiye'ye özgü olmadığını, tüm dünya için geçerli olduğunu ifade eden Sayın, sözleşmede adil istihdam, saygın çalışma koşullarının sağlanması, göçmenlerin suistimal edilmesinin önlenmesi, kötü muameleden korunma ve işle ilgili standartların belirlenmesi gibi başlıklara yer verildiğini anlattı.

Türkiye'de ev hizmetlerinde çalışanların 4817 sayılı İş Kanunu'nun dışında tutulduğunu, bunun, sorunların çözümünün net olmaması, kayıtdışı çalışma nedeniyle sayıların belirsizliği gibi nedenlerden kaynakladığını belirten Sayın, ev hizmetlerinin yapıldığı mekanların konutlar olması ve konut dokunulmazlığı ilkesi nedeniyle teftiş açısından izin zorluğunun da kapsam dışı bırakılma nedenleri arasında saydı.

Ev işçilerinin örgütlenme konusunda teorik değil uygulamada sıkıntı yaşandığını, kayıtlı olduğunu ispatlayanların "ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar iş kolu"nda örgütlenebileceğini vurgulayan Sayın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çözüm önerisi olarak şahsi kanaatimi belirtmek istiyorum; bu işçilerimizin kayıtdışılığının önlenmesi, İş Kanunu kapsamına alınması, toplu sözleşme haklarının olmasının çok basit bir yöntemi var. Bu yöntem, özel istihdam bürolarımıza geçici iş ilişkisi kurma hakkının verilmesidir. Özel istihdam büroları aracılığıyla bu imkanı sağladığımız zaman, bu işçiler otomatikman İş Kanunu kapsamı içinde olacaklar.

Toplu sözleşmeyi sendikalarımız bu bürolarla yapacak, biz denetimlerimizi bu bürolar aracılığıyla yapacağız ve büyük oranda bu sorunları çözeceğiz. Ama bunu maalesef diyeyim, işçi-işveren kesimimizle henüz bir noktaya varıp çözebilmiş değiliz. Benim aklıma gelen en akılcı çözüm budur. Bunun ötesinde ILO da sözleşmede bunu çözememiş, netlik taşımıyor. Haklar, suistimaller belli ancak çözümünün nasıl olacağını belirtemiyor."

-"Dünyada 53 milyon ev işçisi var"-

ILO Türkiye Direktörü Ümit Deniz Efendioğlu da dünyada 53 milyon ev işçisi bulunduğunu, ücretli işçilerin yüzde 3,6'sını ev işçilerinin oluşturduğunu belirterek, son 15 yılda ev işçilerinin sayısında ciddi artış yaşandığına dikkati çekti. Kayıt altına alınmayan ev işçiliğinin yüksek oranlarda olması ve ayrı bir kategori olarak sayılmaması nedeniyle dünyadaki rakamın tespit edilenin çok üstünde olduğunu söyleyen Efendioğlu, bu nedenle 2011 yılında ILO Konferansı'nda ev işçileri sözleşmesi ve tavsiye kararının kabul edildiğini hatırlattı.

Ev işçisi kadınların güvencesiz ve kırılgan bir çalışma hayatına maruz bırakıldığına, bu çerçevede toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin de derinleştiğine vurgu yapan Efendioğlu, bu alandaki iyileştirmelerin iş piyasasında toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi açısından katkı sağlayacağını kaydetti.

Ev işçilerinin temel haklarının güvence altına alınması konusunda Türkiye'de yasal sınırlar bulunduğuna da dikkati çeken Efendioğlu, ev işçilerinin İş Kanunu'nu dışında bırakılmalarının mağduriyete neden olduğunu ifade etti. Efendioğlu, Türkiye'nin ILO'nun 189 sayılı Ev İşçileri Sözleşmesi'ni imzalaması halinde ev işçilerinin haklarını güvence altına almada öncü olacağını vurguladı.

-"Ev işçileri bir başkasının hayatını yaşar"-

Ev işçisi Hoşgül Mehmed de konuşmasında, 8 yıldır ev işçisi olarak çalıştığını dile getirerek, iş tanımları olmadığı için yaptıkları iş ve çalışma saatleri üzerinde kontrolleri olmadığını belirtti. "Ev işçileri işe geliş ve gidiş saatlerini, izin günlerini kendileri belirleyemezler, işverene göre değişir. Ev işçileri bir başkasının hayatını ve zaman akışını yaşar" diyen Mehmed, sigortalı ev işçisi sayısının azlığına işaret ederek iş güvenceleri ve emeklilik şansları olmadığını kaydetti.

Emek piyasasındaki aracıların suistimaliyle de karşılaştıklarını belirten Mehmed, istihdam bürolarındaki deneyimlerin yasal olmadığı halde işçilerden komisyon alındığını gösterdiğini savundu. Toplumsal cinsiyetle bağlantılı sorunlar da yaşayabildiklerini söyleyen Mehmed, haksızlığa, mobbinge, taciz ve şiddete maruz kalabildiklerine işaret etti.

Türkiye'nin en kısa sürede ILO sözleşmesini imzalamasını istediklerini dile getiren Mehmed, iş tanımlarının yapılmasını, örgütlenme önündeki engellerin kaldırılmasını istedi.

-Türkiye'de ev işçileri taslak raporu-

Toplantıda, Ankara Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Gülay Toksöz ve Prof. Dr. Seyhan Erdoğdu tarafından hazırlanan "Kadınların Görünmeyen Emeğinin Görünün Yüzü, Türkiye'de Ev İşçileri Taslak Raporu" da sunuldu.

Raporda, konuyla ilgili sorun alanları, iş tanımındaki belirsizlik, çalışma süreleri, ücret koşulları, işverenlerin tutum ve davranışları, işin süreksizliği ve güvencesizliği, işçi sağlığı ve güvenliği, sosyal güvence yoksunluğu ve örgütsüzlük olarak belirlendi.

Ev işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve sosyal güvenlikten yararlanmaları için acilen önlem alınması gerektiği vurgulanan raporun sonuç bölümünde, bunun için ilgili tüm sosyal tarafları ve kadın örgütlerini bir araya getiren, çok yönlü tartışmaların yapılacağı toplantılar düzenlenmesi gerektiği kaydedildi. ILO'nun 189 sayılı Ev İşçileri Sözleşmesi'nin Türkiye tarafından onaylanması ve iç hukukta buna uygun düzenlemeler yapılmasının önemine değinilen raporda, ev işçilerinin İş Kanunu kapsamına alınmasının önemli bir psikolojik etkisi olacağı vurgulandı.

Sigortalılık için özel modeller geliştirilmesinin yerinde olacağı belirtilen raporda, çocuk, hasta ve yaşlı bakım hizmetlerinin standart ve sertifikasyona bağlanması gereği ifade edildi.

Muhabir: Eda Ünlü Özen - Merve Yıldızalp

Yayıncı: Selçuk Aval - ANKARA

Kaynak: AA / Güncel

Kemal Sayın Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title