Fahrettin Yokuş: Ülkenin Ekmeğini Yiyerek, Bu Millete İhanet Edenleri Affetmeyiz
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, Türkiye Kamu-Sen'lilerin Türk Milletini var eden tüm değerlere sahip çıkacaklarını belirterek, "Vicdan sahibi herkes bu bölücülüğe dur demelidir."
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, Türkiye Kamu-Sen'lilerin Türk Milletini var eden tüm değerlere sahip çıkacaklarını belirterek, "Vicdan sahibi herkes bu bölücülüğe dur demelidir. Bizler bu ülkenin ekmeğini yiyerek, bu millete ihanet edenleri asla affetmeyiz" dedi.
-"İKİNCİ BİR BAYRAK, İKİNCİ BİR DİL VE İKİNCİ BİR MİLLET İHANETTİR"-
Fahrettin Yokuş, Ankara 14 No'lu Şubenin Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, ülkenin işsizlik, eğitimsizlik, asayişsizlik, hukuksuzluk ve yolsuzluk yerine suni gündemlerle oyalandığını savundu. Terörist PKK'nın talepleri bulunduğunu kaydeden Yokuş, "Türkiye gerçeklerinin gizlendiği bir dönemde, bizler elbette Türk Milleti'nin kısılan sesi olmak zorundayız. Her ne kadar öz benliğimizi ve kimliğimizi değiştirme çabasında olsalar da, biz her zaman "Varlığım, Türk varlığına armağan olsun' demeye devam edeceğiz. Büyük Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyeti bedeli ne olursa olsun sonsuza kadar yaşatacağız. Bu millet her türlü şartlar altında bölünmeye karşı duracaktır. Biz bu vatanı sokakta bulmadık. Bu toprakların her bir karışında atalarımızın kanları var. Onların emanet ettiği bu vatan topraklarını biz de emanet aldığımız gibi evlatlarımıza emanet edeceğiz. Bu bizim milli ve manevi görevimizdir. Türkiye Kamu-Sen'liler Türk Milleti'ni var eden tüm değerlere sahip çıkacaktır. Bu ülkede ikinci bir bayrak, ikinci bir dil ve ikinci bir millet ihanettir, bölücülüktür. Yugoslavya nasıl büyük bedeller ödenerek bölündü? Amerika'da yaşayan herkes niye Amerikan'ım diyor? Hiç kimse orada alt kimlik kavgası yapmıyor. Bu yüzden dünyanın en güçlü devleti oldular. Bizi niye 36 etnik gruba ayırıyorlar. Biz bin yıldır aynı bayrağın altında, aynı topraklarda birlikte yaşıyoruz. Hepimiz kardeşiz, bir millet, bir devlet olmuşuz. Yuva kurmuş, aile olmuşuz. Vicdan sahibi herkes bu bölücülüğe dur demelidir. Bizler bu ülkenin ekmeğini yiyerek, bu millete ihanet edenleri asla affetmeyiz" dedi.
-"ADLİYELERDE ÇALIŞANLAR AŞAĞILANIP AZARLANIYOR, ANGARYA YAPTIRILIYOR"-
Fahrettin Yokuş, Ankara 14 Nolu Şubenin Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, sadece adliye çalışanlarının birçoğunun görevleri esnasında azarlanıp aşağılandığını öne sürdü. Bu muamelenin adliye çalışanları için büyük bir talihsizlik olduğunu kaydeden Yokuş, "Biz bu talihsiz tabloyu değiştirmek zorundayız. Önce adalet çalışanları için adalet isteyeceğiz. Sonra insanca çalışma şartları, insanca muamele demeye devam edeceğiz" dedi. Adalet çalışanlarının birçok hakkının ellerinden alındığını, nöbet ücretleri, havuz paraları, fazla mesailerinin artık olmadığını kaydeden Yokuş, "Her ne kadar Adalet Bakanı, Bakanlar Kurulu'na yazı yazdık dese de, Adliyelerde hala angarya iş yaptırılıyor. Fazla mesai yaptırılıp, yıllık izinlerini dahi kullanamayan adalet çalışanlarına, fazla mesai karşılığı izin verilecek deniliyor. Bu insanlar nasıl kullanacak bu izinleri? Fazla çalışmanın karşılığı ücret olarak ödenmelidir. Adaletin dağıtıldığı bir yerde angarya iş yaptırılıyorsa, adaleti kendi çalışanları için uygulamıyorsa, yazık bu ülkenin haline. Bu tablo karşısında biz mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Adalet mülkün temelidir yazan salonlarda, adalet dağıtılan mekânlarda, adalet arayışımızı sürdüreceğiz. Çünkü biz sadece hakkımız olan insanca çalışma koşulları istiyoruz" dedi.
-"KEŞKE EN KÜÇÜK BİNALARIMIZ ADLİYE BİNALARIMIZ OLSAYDI, ÜLKENİN ÜÇTE BİRİ ADLİYEYE GİDİYOR"-
"Ortadoğu ve Avrupa'nın en büyük adliye binalarını kurduk" diye övünüldüğünü, ancak kendilerinin "Keşke suç oranları bu kadar yüksek olmasaydı da, en küçük binalarımız adliye binaları olsaydı" dediğini belirten Yokuş, "Bize göre bu binalar ve bu binalarda ezilen adliye çalışanları bir utanç vesilesidir. Hayat Boyu Eğitim ve Şiddetle Mücadele Derneği, 42 üniversiteden 300 akademisyenle bir saha araştırması yapmış, Türkiye'nin suç haritasını çıkartmıştır. Buna göre 2012 yılında Türkiye genelinde 3 milyon 285 bin 925 suç olayı meydana gelmiş, bu rakam, bir önceki yıla göre yüzde 8.35 artış göstermiştir. Bu olaylarda fail olarak 4.5 milyon kişi, davacı veya davalı olarak yaklaşık 21 milyon kişi de adliye kayıtlarına geçmiştir. Bir yılda nüfusumuzun 3'te 1'i adliyeye gidiyorsa, Türkiye nereye gidiyor sorusu sorulmalıdır" dedi.
