Fark Yaratan Öğretmenler Ödüllendiriyor
"Okulda Diyabet Programı", diyabet belirtisi olan çocukları fark edip erken tanı konmasını sağlayan öğretmenleri arıyor.
Okulda Diyabet Programı, Fark Yaratan Öğretmenleri Ödüllendiriyor
Türkiye'de bir ilk olan ve Sağlık Bakanlığı Diyabet Kontrol programı kapsamında 2010'da hayata geçirilen "Okulda Diyabet Programı", diyabet belirtisi olan çocukları fark edip erken tanı konmasını sağlayan öğretmenleri arıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Derneği tarafından yürütülen ve Sanofi tarafından koşulsuz desteklenen "Okulda Diyabet Programı", diyabet belirtisi olan çocuklara erken tanı konmasına katkı sağlayan ve diyabetli çocukların bakımına destek olan öğretmenleri "Fark Yaratan Öğretmen Ödülü" ile ödüllendiriyor.
Okulda Diyabet Programı kapsamında 2010'dan bu yana 600.000 bine yakın öğretmene ulaşılarak eğitimler verildi. "Fark Yaratan Öğretmen Ödülü" ile de programın hayata geçirilmesinde özgün katkılarda bulunan öğretmenlerin ödüllendirilmesi hedefleniyor. Ödül programı ile Okulda Diyabet Programı süresince sınıfındaki diyabetli çocukları fark edip erken tanı konmasını sağlayan, diyabetli çocukların bakımına katkı ve destek sağlayan öğretmenlerin saptanması ve desteklenmesi amaçlanıyor.
"Fark Yaratan Öğretmen Ödülü", ODP için de önemli bir gösterge olacak
Türkiye'de 15–20.000 civarında diyabetli çocuk olduğunu vurgulayan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı ve Okulda Diyabet Programı Koordinatörü Prof. Dr. Şükrü Hatun, ödül programı için şunları söylüyor: "Sadece yetişkin hastalığı olmayan diyabet, eğitim ortamlarında çocuklar için çeşitli zorluklara yol açabilmektedir. Farkındalığın düşük olduğu okullarda diyabetli çocukların en çok sıkıntı yaşadıkları konular arasında ders sırasında öğün alamamak ve tuvalete gitmelerine izin verilmemesi gibi problemler yer alıyor. "Okulda Diyabet Programı" ile hem öğretmenlerin diyabet bulguları konusunda bilinçlendirilmeleri hem de diyabetli öğrencilerin yaşam kalitesinin yükseltilmesini hedefledik. "Fark Yaratan Öğretmen Ödülü", Okulda Diyabet Programı'nın hedefine ne kadar ulaştığını göstermesi açısından da önemli bir platform özelliği taşıyor."
Yedi öğretmen eğitim programı ile ödüllendirilecek
"Fark Yaratan Öğretmen Ödülü" için öğretmenler Çocuk Endokrin ve Diyabet Merkezleri, İl Halk Sağlığı Müdürlükleri, Milli Eğitim Müdürlükleri ve okul yönetimleri tarafından aday gösterilebilecekleri gibi kendileri de başvuru formlarını doldurarak 26 Kasım 2012 tarihine kadar bilgi@okuldadiyabet.org adresine gönderebilir. Başvurular Okulda Diyabet Programı yöneticileri, Sağlık Bakanlığı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinden oluşan bir jüri tarafından değerlendirilecektir. Ödül olarak her bölgeden bir kişi olmak üzere toplam 7 öğretmene eğitim gezisi ödülü verilecek. Öğretmenlere ödülleri Aralık ayı içinde törenle takdim edilecek.
Okulda Diyabet Programı nedir?
Türkiye'de çoğu okul çağında 15-20 bin diyabetli çocuk yaşıyor. Sanofi, Türkiye'de bir ilke imza atarak Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Çocuk Endokrin ve Diyabet Derneği ile birlikte veliler ve öğretmenler aracılığıyla farkındalık yaratarak erken tanı sağlamak, diyabetli çocukların okullardaki yaşam kalitelerini artırmak üzere "Okulda Diyabet Programı"nı (ODP) hayata geçirdi.
Diyabet çoğunlukla erişkin hastalığı olarak bilinmekle beraber, çocuklarda da sıklıkla görülebilmektedir. Diyabetli çocukların kendi yaşıtlarından farklı sorunları vardır. Çocuklarda görülen diyabet yakın takip gerektirdiği için bu çocuklarla 7 gün 24 saat ilgilenmek gerekir. Diyabetli çocuklar günde 4 kez kan şekerlerine bakarlar ve buna göre günde 4 kez insülin enjeksiyonu yaparlar. Gündüz zamanlarının çoğunu okulda geçiren diyabetli çocukların yaşadıkları sıkıntıları hafifletmek hedefiyle Okulda Diyabet Programı başlatıldı.
Okulda Diyabet Programı Türkiye'de şimdiye kadar çocuklara yönelik yapılmış tek ve en geniş kapsamlı diyabet farkındalık programı olarak görülebilir. Bu programın üç temel amacı var:
1- Tip 1 diyabet konusunda veliler ve öğretmenler aracılığıyla farkındalık yaratarak okul çağındaki çocuklarda Tip 1 diyabet erken tanısını sağlamak ve diyabetik ketoasidoz sıklığını azaltmak.
2- Okul çağındaki diyabetli çocukların bakımlarını güçlendirmek ve yaşadıkları sorunları çözmek.
3- Okul çağındaki çocuklarda sağlıklı beslenme tutumu oluşturmak.
Okulda Diyabet Programı kapsamında şimdiye dek neler yapıldı?
Okulda Diyabet Programı'nın ilk yılı olan 2010'da 300'den fazla rehber öğretmene Tip1 diyabet ile ilgili bilgilendirme yapıldı.
Endokrin Merkezleri'nin yeni tanı konan çocukların öğretmenlerine bilgilendirme mektupları göndermesi, 60 bin okula "Benim çocuğum şeker hastası mı?" başlıklı farkındalık posterleri asılması, her okula bilgilendirme kiti ve filmleri gönderilmesi sağlandı.
Yapılan çalıştay ile diyabetli çocukların sıkıntıları kendi ağızlarından dinlendi; öğretmenler hekimler, hemşireler, MEB ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri çözüm bulmaya yönelik eylem planları hazırladı.
2011 yılında 60 bin okul için eğitim materyalleri hazırlandı ve www.okuldadiyabet.org web sitesinden erişim sağlandı. 81 ilden İl Milli Eğitim ve İl Sağlık Müdürlüğü temsilcilerinin katıldığı Büyük Buluşma Toplantısı ile eğitimciler eğitildi.
14 Kasım 2011 Dünya Diyabet Günü'nden başlayarak okullarda eğitimler verilmeye başlandı. Türkiye çapındaki 60 bin okulun 25 bininde eğitimler gerçekleştirildi, 7 milyondan fazla öğrenci, 585 bin civarında öğretmen ve 580 bine yakın veliye ulaşıldı. Okulda Diyabet Programı 2012 yılında da diyabetli çocukların yaşamlarına dokunmaya devam edecek.
Rakamlarla Okulda Diyabet Projesi sonuçları*
Çocuklarda diyabet ile ilgili bilinmesi gerekenler
Türkiye'de ve dünyada diyabetli çocuk sayısı
Çocuklarda (18 yaş altında) Tip 1 diyabet sıklığı ülkelere göre değişmektedir. Avrupa bölgesinde her yıl 100.000 çocuktan 15'i diyabete yakalanırken bu rakam Finlandiya'da 50/100.000 dolayındadır. Türkiye'de Tip 1 diyabet insidansı bilinmemekle birlikte yakında yapılan bir çalışmada 6-18 yaş grubunda Tip 1 diyabet prevalansı 6.6/10.000 bulunmuştur. Bu durumda ülkemizde 18 yaş altında 18.000 civarında diyabetli çocuk olduğu söylenebilir.
Çocuklarda şeker hastalığının belirtileri;
>Çok su içme,
>Sık sık ve çok miktarda idrar yapma,
>Gece idrar yapmak için tuvalete kalkma ya da altına kaçırma,
>İştah artmasına rağmen kilo kaybetme,
>Kız çocuklarda genital bölgede kaşıntı,
>Bazen halsizlik, hafif ateş, karın ağrısı gibi genel yakınmalar.
Şeker hastalığına bağlı koma (diyabet koması) belirtileri;
>Bulantı, kusma,
>Karın ağrısı,
>Gözlerde çöküklük,
>Derin ve hızlı nefes alma (solunum sıkıntısı),
>Ağızda aseton kokusu
Diyabetli çocukların okul hayatı
Gündüz zamanlarının çoğunu okulda geçiren diyabetli çocuklar temel olarak şu sorunlarla karşılaşabilmektedir: Okulda beslenme planlarına uygun yemek bulamamak, insülin yapmak için uygun ortamların olmaması ve kan şekeri düşüklüğü gibi acil durumlarda acil tedavi yapılamaması. Okulda Diyabet Programı ile çocuklarda diyabet konusunda farkındalıkları artan öğretmenler, diyabetli çocukların okula adaptasyonu konusunda daha fazla rol üstlenmeye ve diyabetli çocukların ihtiyaçları konusunda daha fazla bilinçlenmeye başladı. Zira diyabetli çocuklar, ömür boyu sürecek bir hastalığa sahip olmanın verdiği ruhsal yükle daha fazla ilgiye ve özene ihtiyaç duyuyor. Okulda Diyabet Programı bu anlamda önemli bir misyon üstlenmiş oluyor.
Diyabetli çocukların okul yaşamı boyunca sağlıklarının korunması ve kendilerini güvende hissetmeleri için öğretmenler ve ailelerin yakın işbirliğine ihtiyaç vardır. Tip 1 diyabetli çocukların tedavisinde kan şekerinin yakın takibi ve doğru insülin tedavisi çok büyük önem taşır. Bu nedenle okulda öğretmenlerin, yöneticilerin, okul hemşiresinin ve personelinin diyabet konusunda bilgili ve bilinçli olması, diyabetli çocukların hayatını kolaylaştırmakla birlikte okulda gelişebilecek ağır hipoglisemi diyabetik ketoasidoz gibi komplikasyonları ve sonuçlarını önler. Ayrıca Tip1 diyabetli çocuklara erken tanı konması ve tedavi gecikmesinde kaynaklanan sorunların önlenmesi için öğretmenlere büyük görevler düşmektedir.
Diyabetli çocuklara erken tanı konması ve tedavileri neden bu kadar önemli?
Tip 1 diyabetli çocuklarda kan şekeri dengesi çocuğun yaşam kalitesini ve okul başarısını doğrudan etkilemektedir. Kan şekeri dengesi bozuk olan çocuklar bitkin ve halsiz olmakta, okula devam sorunu yaşamaktadırlar. Özellikle sınav zamanlarında kan şekeri düşüklüğü geçici de olsa öğrenme güçlüğüne yol açarak okul başarısını doğrudan etkilemektedir. Bunların dışında kan şekeri yüksekliğinin uzun yıllar devam etmesi böbrek yetmezliği, görme kaybı ve damar/sinir zedelenmesi gibi sorunlara neden olmaktadır.
Öğretmenlere ve okul idaresine düşen görevler
Öğretmenlerin ve okul idaresinin diyabetli çocuklara yaklaşımında en az 4 konu kritik önem taşıyor:
1. Sınıflarında zayıflayan, çalışkan olduğu halde okulu aksatan ve özellikle de dikkat çekici sıklıkta tuvalete giden çocukların durumlarını aileleri ile konuşmak ve bu şekilde diyabetin erken dönemde tanısını sağlamak.
2. Okullarındaki diyabetli çocukların kendilerine getirdikleri mektubu ve bu program kapsamında ulaştırılan "Okulda Diyabet Bakım Rehberi"ni okuyarak sınıflarındaki diyabetli çocuklara destek olmak ve acil durumlarda çocuklara yardım etmek.
3. Diyabetli çocuğun iznini almak kaydıyla sınıfta diyabet konusu ile ilgili bilgilendirme yaparak farkındalık yaratmak ve diyabetli çocuklara empati ile yaklaşılmasını sağlamak
4. Diyabetli çocukların sağlık durumları ve ruhsal sorunlarını aile ile paylaşarak işbirliği içinde diyabetli çocuklara destek olmak
Çocuklarda şeker hastalığı nasıl tedavi edilir?
Diyabet hastalığının tedavisinde insülin, beslenme planı ve egzersiz yer almaktadır.
İnsülin: Tip 1 diyabet, ömür boyu devam eden kronik bir hastalıktır. Vücutta pankreastan üretilemeyen insülin, deri altına enjeksiyon yoluyla verilerek tedavi edilir. Böylece insülin ihtiyacı karşılanır ve bu çocuklar normale yakın bir yaşam sürdürebilirler. Tip 1 diyabet tedavisinde insülin kullanmanın yanı sıra, beslenmenin düzenlenmesi ve düzenli egzersiz de büyük önem taşımaktadır. İnsülin enjeksiyonu (iğnesi) diyabetlinin insülin ihtiyacına göre değişmekle birlikte genelde günde dört kez yapılır. Her çocuk için kullanılması gereken insülin şeması doktoru tarafından düzenlenmelidir. İnsülin kullanan diyabetlilerde günün belli zamanlarında kan şekeri ölçümü yapılarak izlenmesi gereklidir. Bu konuda aile ve çocuğun diyabet ekibi tarafından eğitilmesi ve diyabetli çocukların doğru dozlarda insülin iğnesi olmaları çok önemlidir.
Beslenme: Günlük beslenme planı da kişiden kişiye değişmekle birlikte çocuklarda üç ana üç ara öğün şeklinde düzenlenmektedir. Beslenme planı, diyabet hastalığının tedavisi ve kontrolünde büyük önem taşımaktadır. Beslenme planına uyamayan çocuklarda kan şekeri düşüklüğü ya da şekerin fazla tüketilmesinde kan şekerinin yükselmesi söz konusu olacaktır. Bu nedenle çocukların okulda/sınıfta öğün almasının desteklenmesi ve kontrol edilmesi çok önemlidir.
Egzersiz: Diyabet hastalığının tedavisinde insülin, sağlıklı beslenme programı ve egzersiz bir bütün olarak ele alınmalıdır. Egzersiz yapılabilmesi için kan şekerinin çok düşük ya da çok yüksek olmaması gerekmektedir. Egzersiz konusunda çocuğun desteklenmesi hem diyabet tedavisine destek olması hem de çocuğun akranlarından uzaklaştırılmaması ve kendini daha iyi hissetmesi için büyük önem taşır.