Fas'ta Filistin'e Destek Gösterileri: 5 Bin 800 Eylem Düzenlendi
Israil'in Gazze'ye yönelik saldırılarının sürdüğü bu dönemde, Fas'ta Filistin halkı için dayanışma gösterileri hız kesmeden devam ediyor. 2023 yılından bu yana düzenlenen gösterilerde, halk, İsrail'in Gazze'deki insan hakları ihlallerine son verilmesi çağrısında bulunuyor.
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana ABD'nin desteğiyle Filistinlilere karşı sürdürdüğü soykırım karşısında, 2024'ün başından bu yana Fas'ta Gazze Şeridi ile dayanışma gösterileri, insan hakları ve diğer protesto sahnelerinin ön saflarında yer alıyor.
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısı 45 bin 206'ya yükselirken, 107 bin 512 kişi de yaralandı.
Ayrıca hala enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı belirtiliyor.
Manevi destek
Başkent Rabat da dahil olmak üzere Fas'ın pek çok şehri neredeyse her gün, Filistin halkıyla dayanışmanın yanı sıra İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü soykırımına son verilmesi, ablukanın kaldırılması ve insani yardımın girişini talep eden gösterilere sahne oluyor.
Fas Filistin'i Destekleme Cephesi, Fas Ümmetin Sorunlarını Destekleme Kurumu ve Fas Yardım ve Destek Girişimi'nin de aralarında bulunduğu Faslı sivil örgütler, Gazze'yi desteklemek için birçok gösteri ve etkinlik düzenledi.
Fas Ümmetin Sorunlarını Destekleme Kurumu Üyesi Muhammed er-Riyahi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gösteriler, oturma eylemleri, yürüyüşler, seminerler, araba ve bisiklet konvoylarını da içeren bu faaliyetlerin, Filistin davasının toplumun her kesiminde canlı kalmasına katkıda bulunduğunu söyledi.
Tüm bunların İsrail'e ve onu destekleyen ABD'nin başını çektiği küresel kibir güçlerine karşı Filistin halkına gereken manevi desteği verdiğini dile getiren Riyahi, "Fas'taki halk hareketi, diğer milletlerin Gazze sakinleri başta olmak üzere tüm Filistin halkını desteklemesi ve ona yardım etmesi için bir ilham kaynağı oldu." dedi.
Riyahi, Aksa Tufanı savaşının başlangıcından bu yana ülkesinin, Filistin halkının kararlılığını destekleyen ve İsrail'in Gazze sakinlerine karşı gerçekleştirdiği acımasız katliamları reddeden benzersiz bir halk hareketine tanık olduğunu söyledi.
Ülke genelinde 5 bin 800 gösteri
Riyahi, Fas'ta Gazze'yi desteklemeye yönelik faaliyetlerin niteliğinin değişiklik gösterdiğini, ancak gösteriler, oturma eylemleri, seminerler, konferanslar, araba konvoyları da dahil olmak üzere hepsinin Filistin davasına destek konusunda birleştiğine işaret etti.
Fas'taki gösterilerin Arap dünyasında benzeri görülmemiş bir olay olduğunu dile getiren Riyahi, bir yıl içinde 5 bin 800'den fazla gösterinin düzenlendiğini, bunların 700'ünün ülkenin tüm şehirlerinde yapıldığını söyledi.
Riyahi, Fas Ümmetin Sorunlarını Destekleme Kurumu'nun, Öfke Cuması'nı üst üste 62. haftadır düzenlediğini ve bunun Fas halkının Filistin'de olup bitenlere duyduğu öfkeyi, iki halkı bir araya getiren yakın ilişkiyi, davanın adaletini ve meşruiyetini Filistinlilerin taleplerini ve direnişin tüm kesimleriyle güvenilirliğini gösteren bir hareket olduğunu kaydetti.
Filistinlilerin talepleri
Riyahi, bu faaliyetlerin, özellikle de başkenti Kudüs olan birleşik bir Filistin devletinin kurulması talepleri başta olmak üzere Filistin halkının adil ve meşru haklarına yönelik taleplerinin yanında durmayı amaçladığını ifade etti.
Etkinliklerin hedefleri arasında Faslıların İsrail ile normalleşmeyi kesinlikle reddetmesinin de yer aldığını belirten Riyahi, savaşın, İsrail'in kanlı gerçeğinin yanı sıra işlediği suçlarının ve kötülüğünün boyutunu ortaya çıkardığını dile getirdi.
Riyahi, "Savaş aynı zamanda camileri, okulları, hastaneleri, evleri, ibadethaneleri yıkan, Kur'an-ı Kerim'i yakan, Müslümanların kutsallarıyla alay eden, hepsini öldüren, yerinden eden, taciz eden ve özelde Gazzelilere genelde ise Filistinlilere yönelik tüm işkence türlerini uygulayan İsrail ordusunun insanlık dışılığını da ortaya çıkardı." diye konuştu.
Faaliyetlerin aynı zamanda Filistin'deki çatışmanın gerçekliği, Gazze'de devam eden savaş ve İsrail'in doğası ve inançlarının yanı sıra yaralara ve acılara rağmen bir süre sonra bile olsa vaat edilen zaferin kaçınılmaz olduğu yönündeki farkındalığı yaymayı da amaçladığını ifade etti.