Haberler

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-2

Güncelleme:
Abone Ol

1-GAZİOSMANPAŞA'DA KADINA KAFA ATARAK KANLAR İÇİNDE BIRAKTI*Kadına kafa atan erkek şüpheli tutuklandıMurat SOLAK - Soner HASIRCIOĞLU - Cemal YURTTAŞ - Serdar ALTINTEPE / İSTANBUL,Gaziosmanpaşa'da bir kadın eski sevgilisinin oğlu olduğu iddia edilen kişi tarafından darp edildi.

1-GAZİOSMANPAŞA'DA KADINA KAFA ATARAK KANLAR İÇİNDE BIRAKTI

*Kadına kafa atan erkek şüpheli tutuklandı

Murat SOLAK - Soner HASIRCIOĞLU - Cemal YURTTAŞ - Serdar ALTINTEPE / İSTANBUL,

Gaziosmanpaşa'da bir kadın eski sevgilisinin oğlu olduğu iddia edilen kişi tarafından darp edildi. Kadına kafa atarak kanlar içinde yola çıkartan şüpheli tutuklandı.

Edinilen bilgiye göre, dün gece saatlerinde Fatma B. isimli kadın, eski sevgilisi olduğu iddia edilen O. A ile Beyoğlu'nda bir mekanda karşılaştı. İkili bir süre konuştuktan sonra aralarında tartışma çıktı. İkili arasındaki tartışma da O.A isimli kişi yanındaki Fatma B.'ye ertesi gün iş yerine gelmesini söyleyerek mekandan ayrıldı.

İŞ YERİNE GELEN KADIN DARP EDİLDİ

Fatma B. isimli kadın, sabah saatlerinde Yenimahalle Paşa Çayırı Caddesi üzerinde bulunan O. A'nın iş yerine geldi. Fatma B., O. A. ile görüşmek istediğini söyledi. Bunu üzerine O.A.'nın oğlu olduğu öğrenilen U. O. A. henüz bilinmeyen nedenle kadını darp etti. Yaşanılan olay sonrası Fatma B. kanlar içinde yere yığıldı. Yerde ağzı burnu kanlar içinde kadını gören çevredeki vatandaşlar durumu hemen polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralanan kadına ilk müdahaleyi yaparak hastaneye kaldırdı.

"BANA KAFA ATTI"

Kanlar içindeki kadın kendisine ilk müdahalede bulunan esnafa, "Ben içeri girer girmez bana kafa attı, yumruk attı, dövdü beni, beni buraya yola attı." dedi.

POLİS ŞÜPHELİLERİ GÖZALTINA ALDI

Hastanede tedavisi biten Fatma B.'nin ifadesine başvuran Gaziosmanpaşa Asayiş Büro Amirliği ekipleri olayı gerçekleştirdiği öğrenilen U. O. A. ve O. A. isimli şüphelileri gözaltına aldı. Polis merkezine götürülen şüpheliler, işlemlerinin sona ermesinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden U.O.A. tutuklanırken babası O.A. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Görüntü dökümü:

--------------------

-Olay yerinden görüntü

-Darp edilen kadının görüntüsü

-Olayı gerçekleştirildiği iddia edilen kişilerin yakalanması

-Şüphelilerin polis merkezinden çıkarılması

-Genel ve detaylar

=====================

2- FATİH'TE OTELDEN ÇIKARKEN SİLAHLI SALDIRIYA UĞRAYAN KİŞİ YARALANDI

Haber-Kamera: Vedat BAYRAKTAR/ İSTANBUL,

FATİH'TE otelden çıktığı sırada kimliği belirsiz kişinin silahlı saldırısına uğrayan 1 kişi yaralandı. Saldırgan olayın ardından kaçarak kayıplara karışırken, yaralı sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı.

Olay, dün akşam saatlerinde Yavuz Sinan Mahallesi'nde bulunan otelin önünde meydan geldi. Otelden çıkan İskender K., kimliği belirsiz kişinin silahlı saldırısna urğradı. İsabet eden kurşunlarla İskender K. yere yığılırken, saldırgan kaçarak kayıplara karıştı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, ilk müdahalenin ardından yaralıyı hastaye kaldırdı. Polis ekipleri, saldırganı yakalamak için çalışma başlattı. Tedavi altına alınan İskender K.'nın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

Görüntü dökümü:

--------------------

Çevreden detay

Polis detay

Olay yeri inceleme ekipleri detay

Genel görüntü ve detay

======================

3- (Havadan görüntülerle) AVCILAR'DAKİ YER KAYMASINA 736 FORE KAZIKLI ÖNLEM

İhsan DÖRTKARDEŞ-Serdar ALTINTEPE/İSTANBUL, - AVCILAR'daki Ambarlı Mahallesi'nde yıllardan bu yana görülen yer kayması sorununun çözümü için fore kazıklı önlem projesi uygulamaya konuldu. Bölgede yaklaşık 1 kilometre uzunluktaki  30'ar metre boyunda  736 beton kazık yer alacak.

Ambarlı Mahallesi'nde 1999 depremi ardından bölgedeki toprak kayması görülürken, buradaki kanalizasyon sistemi de sık deformasyona uğradı. Hazırlanan  raporlar üzerine bölge Bakanlar Kurulu tarafından 2005 yılında alınan kararla  'Afet Risk Alanı' ilan edildi. Ambarlı Mahallesi'ndeki Bayırlı, Badem ve Bahçe Sokak'ta bulunan ruhsatlı 57 bina bölgede oturanların önlem alınabileceğine dair tepkilerine rağmen aralıklarla yıktırıldı.

AFAD PROJE HAZIRLADI

İstanbul Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD), Ambarlı Mahallesi'nde 'Afete maruz bölge' olarak ilan edilen alandaki denize doğru yer kayması sorununu çözmek amacıyla bilim insanlarının da önerisi ile proje hazırladı. İstanbul Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, tarafından açılan yaklaşık 20 milyon TL tutarındaki ihalede kayma bölgesinin kuzey sınırını oluşturan, yaklaşık 1 kilometrelik hatta 130 santimetre çapında ve 30'ar metre boyunda  746 çelik kazık çakılması için 1.5 ay önce çalışmalara başlandı. AFAD raporunda Ambarlı Mahallesi Badem, Bayırlı, Bahçe sokakları ve çevresinde 2004 yılı ilkbahar aylarından itibaren başlayan kütle hareketinin günümüze kadar sürdüğü, arazi etütleri, aletsel gözlemler, mühendislik jeolojisi çalışmaları ve sayısal analizler ile desteklenen bu çalışmalar sonucu bu bölgenin Bakanlar Kurulu kararı ile 'Afete maruz bölge' olarak tanımlandığı belirtildi. Kütle hareketlerinin etki alanını genişleterek afete maruz bölgenin kuzey sınırlarından ileriye doğru ilerlemesinin engellenmesi amacıyla bir koruma yapısı (kazıklı tutucu yapı) inşa edilmesi planlandığı kaydedildi. Bölgede iş makineleri gün boyu çalışırken, mahalle sakinleri de çalışmaları ilgi ile izliyor. Bir mahalle sakini  "20-25 yıl önce bu çalışma yapılsa bölgedeki birçok bina yıkılmayabilirdi. Güzel bir çalışma" dedi.

"PROJEYİ BİLİM İNSANLARI HAZIRLADI"

Fore kazık çalışmalarını firma adına sürdüren şantiye şefi Fatih Güçlü, bölgede 800-900 metre boyunca kayma bulunduğunu, bilim insanlarının önerisi ile hazırlanan proje uyarınca fore kazıklarla zemini güçlendirdiklerini belirtirken, "İşin yüzde 15-20'sini bitirdik. Minimum 30 metre derinliğe iniyoruz. Toplam 736 tane kazığımız var. Zemin burada sorunlu. Altında kum, su ve bazı yerlerde de balçık da çıkıyor. Bu AFAD'ın karar verdiği bir önlem. Valilik de bu işin yürütmesini yapıyor." dedi.

ÇALIŞMA 1,5 KİLOMETRELİK ALANDA

Müteahhit firma temsilcilerinden Ömer Gülcüoğlu, arazideki kayma hareketlerini de dikkatle izlediklerini ve çalışmalarını sürekli bir uzmanla birlikte değerlendirdiklerini söyledi. Gülcüoğlu,  "Şu ana kadar yaptığımız ölçümlerimizde sorun yok. Haftada yapılan 1 veya 2 ölçümün sonucunda kazıkların araziye stabil yapı sağladığını görüyoruz. Danışman hocamız ile sürekli görüşüyoruz. Yaklaşık 1 kilometrelik alanda çalışmamız var." diye konuştu.

Gülcüoğlu, "Kayan bölgelerde risk daha fazla. Riski minimize etmek adına çalışma yapılıyor. Yaptığımız çalışma olumlu sürüyor. Fore kazıklar, kaymayı kaç yıl engeller bilemiyoruz. Ama yaptığımız çalışmanın faydasını görüyoruz. Burada oturanlar yanımıza geldiklerinde teşekkür ediyorlar" dedi.

Gülcüoğlu, çalışmaların tamamlanmasının ardından fore kazıkların alt tarafında kalan alanda yıkılan konutların yerine yenilerinin yapılması yönünde engel olup-olmayacağına ilişkin soru üzerine, "Bu konuda kararı ilgililer verir. Örneğin 5 sene arazide hareket görülmezse hak sahipleri için bir şeyler doğabilir diye umut ediyoruz. İnşallah hepsi haklarını alır" diye konuştu.

Görüntü dökümü:

---------------------

-Havadan ve yerden görüntü

-Röportaj

-Detaylar

=====================

4- KOVİD-19 SALGINI, DİYABET TEDAVİSİNDEKİ EZBERLERİ DE BOZDU

Özlem YURTÇU KARABULUT - Kubilay ÖZEV / İSTANBUL, CERRAHPAŞA  Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Gönen, özellikle hastalığı hafif geçirdiği için tedavisi evde sürdürülen diyabetik Kovid hastalarının kullandığı 'SGLT2 inhibitörü' olarak bilinen idrar söktürücü diyabet haplarının kullanılmaması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Gönen,  "Çünkü bu haplar ekstra su kaybına yol açabilir. Kovid tedavisi gören bir diyabet hastası için en güvenlisi aslında kovid tedavisi bitene dek hekim kontrolünde, uzun etkili insüline geçmesidir. Çok sıkça kullanılan 'metformin' etken maddeli diyabet haplarında bir sorun yok, ona devam edebilir hastalar" dedi.

Koronavirüs salgınından en çok kronik hastaların ağır bir şekilde etkilendiğini söyleyen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı ve Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sait Gönen, bunlar içerisinde diyabet hastalarının da Kovid'e yakalandığında çok ağır geçirebildiğini vurguladı. Kovid-19 salgınının, diyabet hastalarının tedavi algoritmalarında da değişime yol açtığını anlatan Prof. Dr. Gönen, "Kronik hastalıkları olan kovid hastalarından yoğun bakıma gidiş oranı maalesef diyabetlilerde de çok yüksek. Diyabet hastalarının tedavileri zaten salgın döneminde bir miktar aksadı. Kovid enfeksiyonu geçiren diyabet hastalarında tedavi boyunca en güvenilir olan, insüline devam edilmesi aslında. Biz özellikle kovid nedeniyle hastanede yatan diyabet hastalarında yoğun olarak insülin kullanıyoruz. Ağızdan alınan diyabet ilaçlarına da devam edilebilir ama salgının kendisinin de bir algoritmasının oluştuğunu söyleyebiliriz bu konuda. Mesela vücuttan idrarla birlikte sıvı attırarak şekeri düşüren yeni nesil ilaçlardan ve bugünlerde de çok popüler olan bir oral anti diyabetik ilaç var. Bu ilacın özellikle kovid tedavisi sürerken diyabet hastalarının daha fazla sıvı kaybetmesini önlemek amacıyla kullanılmaması gerekiyor" dedi.

"KOVİD SÜRESİNCE İNSÜLİN KULLANILMASI DAHA GÜVENLİ"

Özellikle kalp hastalığı ya da böbrek yetmezliği olan diyabet hastalarında daha iyi sonuçlar verdiği için kullanımı tercih edilen ve yeni nesil diyabet ilaçlarından biri olarak bilinen "SGLT-2 inhibitörleriönin aşırı sıvı kaybına yol açarak kovid tedavisini daha da zorlaştırabileceğine işaret eden Prof. Dr. Gönen, diyabet hastalarında yaygın olarak kullanılan "metformin" etken maddeli ilaçlarla ilgili ise herhangi bir olumsuz görüş olmadığını söylese de, en güvenli seçeneğin, kovid tedavisi bitene dek hastanın hekim kontrolünde tamamen uzun etkili insüline geçmesinin olduğunu söyledi. Prof. Dr. Gönen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle de serviste yatan hastalar, kovid de ağır seyrediyorsa, mutlaka sadece insülinle takip edilmelidir. Ama evde kovid tedavisi gören diyabet hastaları da son 3 aylık kan şekeri ortalaması normal aralıktaysa ilacı kovid tedavisi bitene kadar bırakabilir. Değilse, hekimlerinin düzenleyeceği dozlarla, uzun etkili insüline geçmeleri çok daha güvenli olacaktır."

"FAVIPIRAVIR'IN BIRAKILMASI TEHLİKE YARATABİLİR"

Prof. Dr. Sait Gönen, hem diyabet hastalarının hem de evde kovid tedavisi gören pekçok hastanın "Çok fazla ilaç alıyoruz, çok zararlıymışö kaygısıyla kovid tedavisi için verilen ilaçlarını bıraktığına da dikkat çekerek, bu konuda da şu önemli uyarılarda bulundu: "Evde kovid tedavilerinde, verilen ilaçlara maalesef direnç olduğunu görüyoruz. Bu kesinlikle doğru değil. Çünkü şu anda kovid hastalığının spesifik bir tedavisi, kullanımda olan aşısı yok. Ama şu anda kullandığınız ilaçların erken safhada kullanıldığında, ciddi faydalarının olduğuna dair birçok çalışma var. Sadece biz değil, bütün dünyada benzer şekilde gözlemler ve çalışmalar var. Bu, ortak kabul haline gelmiş durumda. Ülkemizde de kullanılan favipiravir etken maddeli antiviral tabletlerin mutlaka hekimin önerdiği dozlarda ve tedavi sürecinin sonuna dek kullanılması gerekiyor. İlacın sayısının çok önemi yok, zaten verilen dozlar hekimlerin, yani bizlerin belirlediği ve büyük bir yan etkinin olmayacağı dozlar. Erken aşamada kullanıldığında da çok faydalı olduğunu biliyoruz. Bu ilacın diyabet hastalarında kullanımı da oldukça güvenli. Kullandıkları diğer ilaçlarla olumsuz bir etkileşimi yok."

"D VİTAMİNİ DIŞINDA VİTAMİN ALIMI ÖNERMİYORUZ"

Kovid geçiren hastalarda veya Kovid'den korunmak için vitamin kullanımına dair de toplumda büyük bir kafa karışıklığı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gönen, sözlerini şöyle noktaladı: "Vitamin kullanımı ile ilgili de toplumda bir kavram kargaşası var. Şunu biliyoruz ki, normal sağlıklı beslenen bir insan, ihtiyacı olan vitaminleri tamamıyla gıdalardan alır. Bunun tek istisnası D vitaminidir. Çünkü D vitamininin en büyük kaynağı, güneş ışığıdır. Bu da belirli aylarda, güneş ışığının dik geldiği dönemlerde sentezlenebilir. Gıdalardaki D vitamini yetersizdir. Bazı ülkelerde gıdalara da D vitamini takviyesi yapılıyor. Ama bizde böyle bir takviye yok. O nedenle D vitaminini dışarıdan almamız gerekebilir. Bir de diyabet hastalarında çok sık kullanılan metformin etken maddeli diyabet hapı da uzun süreli kullanımda B12 vitamini eksikliğine yol açabiliyor. Onun için bu hastaların B12 vitamin düzeylerine bakılıp, eksiklik varsa B12 vitamini almaları önerilebilir. Onun dışında ekstra vitamin kullanımını önermiyoruz."

Görüntü dökümü

-------------------

-Prof. Dr. Sait Gönen röp

-Genel ve detay görüntüler

==========================

5- KİMİ 'SETTEN GELİYORUM' DEDİ KİMİ DE ALKOLLÜ TRAFİĞE ÇIKTI HİÇ BİRİ CEZA YEMEKTEN KURTULAMADI

Haber-Kamera: Taylan ERGÜN / İSTANBUL DHA ARNAVUTKÖY'de sokağa çıkma kısıtlamasına rağmen dışarıya çıkan vatandaşlar polisin denetimine takıldı. Kimisi 'Setten dönüyorum, saatleri karıştırdım', kimisi 'Bankamatikten para çekecektim' dedi ancak hepsine yasağı ihlalden ceza yazıldı.

Arnavutköy'de polisin sokağa çıkma yasağına ilişkin denetimleri Pazar günü de devam etti. Yasağa aldırış etmeden sokağa çıkan vatandaşlara 3 bin 180'er lira para cezası kesildi. Polisin denetimleri sırasında ceza kesilen vatandaşlarla polis arasında zaman zaman ilginç diyaloglar da yaşandı.

BAHANELERİ YETMEDİ

Arnavutköy Cumhuriyet Meydanı'nda denetimde bulunan polis ekipleri yasağa rağmen dışarıda olan vatandaşlara ceza kesti. Sokağa çıkma kısıtlamasının gece 22.00'de başladığını zannettiğini söyleyen bir kişi, "Sette çalışıyordum. Yasak saatinin de 22.00'de başladığını biliyordum" dese de cezadan kurtulamadı.

"BİZ ZATEN İŞİMİZİ YAPIYORUZ"

Bir başka vatandaş ise otomobiliyle seyir halindeyken polis ekipleri tarafından durduruldu. Bankamatikten para çekmek için sokağa çıktığını söyleyen vatandaş da 3 bin 180 lira para cezası yemekten kurtulamadı. Polis ekiplerinin denetimler sırasında durdurduğu bir aracın sürücüsü ise 100 promilin üzerinde alkollü çıktı. Alkollü sürücüye alkollü şekilde araç kullanarak trafik güvenliğini tehlikeye sokmaktan bin 228 lira, sokağa çıkma kısıtlamasına uymamaktan ise 3 bin 180 lira para cezası kesildi. Ehliyetine de 6 ay süreyle el konulan alkollü sürücü 100 promilin üzerinde alkollü olduğu için polis merkezine götürülerek hakkında adli işlem yapıldı. Aracı ise çekiciyle otoparka çekilen sürücü uzun süre polis ekiplerine dil döktü.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İskender Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title