Fetö Bileti Angola'da Kesmiş, Parayı İstanbul'da Tahsil Etmiş
Denizli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) finans ayağına ilişkin soruşturma çerçevesinde hazırlanan iddianamede tanık sıfatıyla ifade veren bir iş adamı, örgütün, Afrika'dan Türkiye'ye para aktarmak için Angola'da uçak bileti satış ofisi kurduğunu, paranın...
RAMAZAN ERCAN - Denizli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) finans ayağına ilişkin soruşturma çerçevesinde hazırlanan iddianamede tanık sıfatıyla ifade veren bir iş adamı, örgütün, Afrika'dan Türkiye'ye para aktarmak için Angola'da uçak bileti satış ofisi kurduğunu, paranın ise İstanbul'da tahsil edildiğini belirtti.
Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının sürdürdüğü soruşturma kapsamında 42'si tutuklu 67 sanık hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, FETÖ'ye üye olma" suçlamalarıyla hazırlanan ve Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Afrika'daki bir firmaya sattığı ürünlerin parasını alamayan H.Ç'nin ifadelerine yer verildi.
Buna göre iş adamı H.Ç, iddianamede, yaklaşık 3 yıl önce, Angola'nın başkenti Luanda'dan arayan bir kişinin kendisinden mutfak ekipmanları istediğini, bunun üzerine tanımadığı söz konusu şirketle ilgili araştırma yaptığını, Denizli'de bu şirketle ortak iş yapan biriyle iletişim kurduğunu ve oluşan güvenin ardından Angola'ya mal göndermeye başladığını belirtti.
İş adamı H.Ç, Angola'daki kişiyle Viber üzerinden mesajlaştıklarını, kendisine malları Denizli'deki iş ortağına satıp parayı da bu kişiden alacağının söylendiğini, FETÖ'nün darbe girişimi sonrasında örgütün şifreli haberleşme programı ByLock kullandığı tespit edilen, hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yakalama kararı çıkarılan ve örgüte finans desteği sağladığı iddia edilen firari iş adamı Ali İhsan K'nın ihraç edilen malların faturasını kendilerinin şirketine fatura edileceğini, ödemenin de bir kimya firmasınca yapılacağını söylediğini belirtti.
İddianamede Ali İhsan K'nın ortaklığının olduğunu öğrendiği firmanın Ekim 2015'e kadar yaklaşık 30 milyon lira ödeme yaptığını, hesabında da 23 milyon liranın bulunduğunu tespit etmesinin ardından şirkete olan güveninin iyice arttığını ifade eden H.Ç, bunun üzerine mal vermeye başladığını kaydetti.
Ekim 2015'te 398 bin, Kasım 2015'te ise 748 bin liralık mutfak ekipmanlarını konteyner ile gönderdiğini, kendisine alacağı karşılığında çek verildiğini kaydeden H.Ç, aldığı 12 çekin ödendiğini kalan 500 bin liralık bölümünün karşılıksız çıktığı için tahsil edemediğini ifade etti.
"Somali uçağının patlatılması"
İddianamede, söz konusu şirketin Mayıs 2016'da Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinden iflas erteleme kararı aldığını sonradan öğrendiğini belirten H.Ç, şunları kaydetti:
"Çok kısa bir süre içinde iflas erteleme kararı alınması, bu sürenin bu kadar kısa olması beni şüphelendirdi. Bu sürecin daha uzun bir zamana yayılması gerektiği yönünde bilgilere ulaştım. Gelişmeler üzerine Ali İhsan K'yı telefonda 'Neden çekleri ödemediniz, iflas erteleme kararı aldınız' dediğimde bana 'Afrika'dan para getiremediklerini' söyledi. Daha sonraki görüşmemizde ise bana 'Angola'nın Luanda şehrindeki kişinin cezaevinde bulunduğunu ve bu sebeple oradan para getiremediklerini anlattı. Afrika'dan Türkiye'ye para getiremedikleri için çözüm yolu aradığını, bu bağlamda İstanbul ile Luanda şehirlerinde uçak bileti satışı için ofis kurduklarını, bileti Luanda'dan kesip parasını İstanbul'dan aldıklarını, bu yolla ülkeden para çıkarttıklarını söylediler. Bu yolla bilet sattıkları bir şahsın yanılmıyorsam Somali'de bindiği uçağı patlatmasından sonra biletle ilgili yapılan araştırmadan bu kişinin ofisinden para aktarmak amaçlı satıldığı tespit edilmesi üzerine Fransız istihbaratının bu kişiyi 11 Şubat 2016'da tutukladığını, bu nedenle de para gelişinin durduğunu ve ödemeleri yapamadıklarını söylediler. Ben de telefon kayıtlarıma baktığımda en son 11 Şubat'ta bu kişiyle görüşmüştüm sonra bir daha görüşemedim, kendisine ulaşamadım."
Parasını isteyince tehdit etmişler
Alacağını istediğinde bu kez kendisine, ihracat için alınan KDV ödemelerini alamadıkları bu nedenle ödeme yapamadıklarının söylendiğini, daha sonra ise "Naylon fatura işi yapıyorsun, vergi kaçırıyorsun" denilerek tehdit edildiğini savunan H.Ç, iddianamede Ali İhsan K'nın mali müşaviri olduğunu söyleyen bir kişinin de kendisini arayarak evraklarında eksikliklerin bulunduğunu, şikayet edilmesi halinde sıkıntı yaşayacağını söylediğini iddia etti.
H.Ç, kendisinin tehdide boyun eğmemesi üzerine geri adım atıldığını, Haziran 2016'da parasını yine istediğini bu kez de "Bundan sonra beni arama, benim şirketim iflas ertelemede, avukatım veya kayyım ile görüşebilirsin" dendiğini kaydetti.
"İflas erteleme kararı veren hakim FETÖ'den tutuklandı"
Parasını almak istediği kimya firmasına iflas erteleme kararı veren Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanı ve bir üyenin FETÖ/PDY soruşturmasından tutuklandığını savunan H.Ç, iddianamede, "Ben çeklerin karşılıksız çıkmasından sonra yaptığım araştırmalarda ve 15 Temmuz darbe sürecinden sonra edindiğim bilgiler ışığında ve basında çıkan haberlerden de anladığım kadarı ile FETÖ/PDY yapılanmasının Angola'da diğer ülkelerde olduğu gibi yapılanma içine girdiğini, benim gibi vatandaşlardan aldıkları malları kendi şirketleri üzerinden ihracat yaparak örgüte yakın şirketlere devletten aldıkları KDV desteği ile finansal kaynak sağladıklarını, bu ülkelerde yapılan ticaretten elde edilen gelirleri de yine örgüte aktardıklarını düşünmekteyim. Benim yaptığım ticarette de ihracat için verilen KDV desteğini kimya şirketi almıştır." ifadelerini kullandı
İddianame
Denizli'de, FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında TUSKON Genel Sekreteri ve eski Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer ile örgütün sözde 3 "il imamı"nın da aralarında yer aldığı 42'si tutuklu 67 sanık hakkında hazırlanan iddianame, mahkemece kabul edilerek dava açılmıştı. Sanıklar hakkında 10 yıldan ağırlaştırılmış müebbet hapse kadar değişen cezalar talep edilmişti.