Haberler

Fetö'nün Medya Ayağına "Darbe Teşebbüsü" Davası

Abone Ol

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasına ilişkin 13 sanığın "darbeye teşebbüs" suçundan yargılandığı davada savunma yapan tutuklu sanıklardan Atilla Taş, "Bütün bu davaların boşuna olmadığını anlayabiliyorum.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasına ilişkin 13 sanığın "darbeye teşebbüs" suçundan yargılandığı davada savunma yapan tutuklu sanıklardan Atilla Taş, "Bütün bu davaların boşuna olmadığını anlayabiliyorum. Darbeyle devlete, hükümete kastedilmiştir sonuçta. Bütün şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi de saygı ve minnetle anıyorum. Benim tek anlayamadığım, bu işlerle ne alakam olduğudur." dedi.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden duruşmada sanık savunmalarının alınmasına devam ediliyor. Tutuklu sanıklardan Oğuz Usluer'in savunmasının alınmasının ardından söz alan Atilla Taş, böbrek ağrısı çektiğini belirterek, savunma sırasının kendisine verilmesini istedi. Mahkeme heyeti başkanının, "Sonra ne olacak, savunma yapınca geçecek mi ağrın?" diye sorduğu Taş, "Stres yapıyorum, ağrım var başkanım." dedi.

"En ufak suçum dahi olsa canıma kıyardım"

Savunma yapmasına izin verilen Taş, adalet hukuk ve konusunda bugün yaşanılan aksaklıkların müsebbibinin hakimler olmadığını ve hakimleri baskılamanın kimseye fayda getirmeyeceğini belirterek, "Sizler yoksanız adalet içi boş bir kavramdır. Yapacağım şey, kendimi en iyi şekilde savunmak ve adalete güvenmektir. Benden sadece doğruları duyacaksınız. Bütün bu davaların boşuna olmadığını anlayabiliyorum. Darbeyle devlete, hükümete kastedilmiştir sonuçta. Bütün şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi de saygı ve minnetle anıyorum. Benim tek anlayamadığım, bu işlerle ne alakam olduğudur. O gece darbe gerçekleşse belki bu mahkemeyi, hakimi, savcıları bile bulamayacaktım. Tutuklanacağım da kesindi zaten." ifadesini kullandı.

Zaman zaman gözyaşı döken Taş, hain darbe girişimini yapan alçakları lanetlediğini ve en ağır şekilde cezalandırılmalarını Allah'tan, adaletten dilediğini de kaydederek, "En ufak bir suçum dahi olsa bir yıldır ayakta dahi duramazdım, canıma kıyardım. Vicdanım o kadar rahat ki, halen bu yüzden yaşayıp nefes alabiliyorum. Tanınan birisiyim. 'Abi şarkılarınla büyüdük' diyen çocuklar üstüme kapılar kilitledi. Bir astsubay, 'Abi seninle çocukken fotoğrafımız vardı' dedi." şeklinde konuştu.

"İflah olmaz Darwinciyim"

Kendisini 'iflah olmaz bir Darwinci' olarak tanımlayan Taş, "Ben Atatürkçüyüm, Mustafa Kemal'in askeriyim. En çok gurur duyduğum da budur." dedi. "Yıllarca 'Ham çökelek' olarak tanındım." diyen Taş, şöyle devam etti: "Ama o şöhret bana hiç bir zaman hayır getirmedi. Yaptığım şarkılar nedeniyle herkes beni salak bir adam, orasını burasını sallayan bir adam sanıyor. Hiç bir zaman eğitimimle ön plana çıkmadım ben."

Kendisini Twitter'da 1 milyon 700 bin kişinin takip ettiğini ve darbe teşebbüsünün yaşandığı gece saat 23.00'te başlamak üzere darbe karşıtı twitler attığını anlatan Taş, "Eski twitlerimi gören hakim, savcılar o gece attığım twitlere kör-sağır kalıyorlar. 'Ne kadar muhalif olursam olayım darbe onaylayacağım bir şey değildir' diye saat 24.25'te twit attım. Darbe yapanlar Atilla Taş'ı kültür bakanı mı yapacaklardı? TBMM'nin bombalanması ne demek? Bu benim onuruma dokundu. 'Böyle saçmalık olabilir mi?' diye yazdım ama darbeyle yargılanıyorum ben. Allah belalarını versin darbecilerin." şeklinde konuştu.

Meydan gazetesinde yazdığını ve bunun şartlarını da daha önce anlattığını kaydeden Taş, başkanın, "Daha sakinsin" demesi üzerine, "Suçsuzum başkanım. Gerçi suçsuz yatmak daha iyi. ya suçlu yatsaydım?" ifadesini kullandı.

Yazdığı yazıların başka sitelerde çıkmasıyla ilgilisinin olmadığını, 1.5 milyon takipçisi olduğu için kopyala-yapıştır yöntemi kullanılarak sitelerin yazılarını aldığını, bunun da orada yazdığı anlamına gelmeyeceğini söyleyen Taş, şöyle devam etti:

"Said Sefa'yı tanımıyorum. Yazı yazmam için beni aradı ve aramaya devam etti. 'Urfalıyım, böyle çiğköfte yaparım, buluşalım' dedi. Ben de severim. Sevmez olaydım. Trump AVM'nin orada durdum, aldılar beni, gittim, bu Erhan Akkuş ve Ahmet Memiş ile orada tanıştım. Ayran içtik, sohbet ettik, orada konuştuk bu kadar. Bunlar o kadar gerizekalı terörist ki, çiğköfteyle mi anayasayı yıkacaksınız? O salaklar bu fotoğrafı paylaşıyor. Bana soruluyor, 'sen çiğköfte yemişsin' diye. 10 dakika AVM'de dolaşalım 50 kişi gelir fotoğraf çektirir. Gazetecilerden tanıdığım çevrem yoktu. 'Gazetecileri de tanıyayım' dedim. Ben ne bileyim Fuat Avni olduğunu. Allah benim belamı versin. Nasıl anlamadım Fuat Avni olduğunu. Daha çok çağırdılar, 'haberlerimizi retweet et' dediler. Etmedim, gitmedim. Küstüler bana sonra. Muhabbetim bu kadar. Bilmem, tanımam ve bir araya gelmem. Meydan gazetesinden kimseyi tanımıyorum. Herkesle merhaba merhaba. Birileri gazeteden beni arıyor, konuşuyorum ama adamın adını bilmiyorum. Kerim Gün, 'hanım da tanışmak istiyor, hanımı al yemeğe gel' dedi, gitmedim, gitmem. Beni herkes çağırır. Bir tane programa çıkmadım. Bulsunlar her şeyi kabul edeceğim. Murat Yarar'ı tanımam. Aramış Todays Zaman'da benimle ropörtaj için geçiştirdim. Sonraki aramada da, 'Todays Zaman'ın pazarlama müdürü olduğunu' belirterek abone olmamı istedi. Olmadım. Şimdi abone olsaydım nasıl açıklayacaktım."

- "Beni bırakırsanız mahkemeye en başta gelip silip süpüreceğim"

Gazeteden birçok kişinin kendisini aradığını, bu kişileri tanımadığını, ByLock kullandıklarını bilemeyeceği, Bugün gazetesine kayyım atama sürecinde de, arandığı ve yolunun üstünde olduğu için uğradığını savunan Taş, "Ben suçsuzum. Beni bırakın, çok yattım ben. Şerefsizim kaçmayacağım. Duruşmalarda mahkemeye en başta ben geleceğim en başta silip süpüreceğim buraları. Sizi seviyorum başkanım. Beni idare ettiğiniz için sağolun." diyerek savunmasını sonlandırdı.

Duruşma diğer sanıkların savunmasıyla devam ediyor.

Kaynak: AA / Güncel

İstanbul Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title