Fetö Sanığından "Seçim" İtirafı
Erzurum'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) emniyet oluşumuna mensup oldukları iddiasıyla 2'si komiser 3 polisin yargılandığı davada ifade veren sanık polis memuru Fatih Yaşar, "Örgütün Erzurum'daki toplantılarını düzenleyen ve örgütün sorumlularından...
Erzurum'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) emniyet oluşumuna mensup oldukları iddiasıyla 2'si komiser 3 polisin yargılandığı davada ifade veren sanık polis memuru Fatih Yaşar, "Örgütün Erzurum'daki toplantılarını düzenleyen ve örgütün sorumlularından olduğunu öğrendiğimiz Yılmaz Yaman, 17-25 Aralık sürecinden sonra oy verme konusunda yönlendirmede bulunmak istedi. Önceden dini konularda sohbetler yapılıyordu. Daha sonra bu sohbetlerin konusu değişmeye başladı. Bize karşı 'AK Parti'ye oy vermeyin' şeklinde siyasi konuşmalar yaptı." dedi.
FETÖ/PDY'nin emniyet yapılanmasına üye oldukları iddiasıyla eski komiser Sedat Bacanlı, Emrah Kılıç ve polis memuru Fatih Yaşar'ın yargılanmasına başlandı.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmada tutuklu sanık Bacanlı, tutuksuz yargılanan Kılıç ve Yaşar ile avukatları hazır bulundu.
Kimlik tespitinin ardından savunma yapan Bacanlı, 15 Temmuz 2016 gecesi Erzurum'un Aziziye ilçesindeki bir karakolun amirliğine vekalet ettiğini, darbe girişimi olduğu bilgisi üzerine tüm ekibini toplayarak görevinin başında durduğunu ileri sürdü.
Bacanlı, o gece karakoldaki 40 kişiyle görev yaptığını belirterek, "Darbe teşebbüsünü duyar duymaz herkesi göreve çağırdım. İki gece boyunca uyumadan çalıştım. Eğer bu yapının mensubu olsaydım, aksini yapıp teşebbüse destek verirdim. ByLock kullanıcısı değilim. 7 yıllık meslek hayatımda trafik cezam dahi bulunmamaktadır." dedi.
Diğer sanık Kılıç ise mahkeme heyetinin kendisine ait iki telefonda örgütün gizli haberleşme sistemi "ByLock" tespit edildiği yönündeki sorusu üzerine, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, "Ben bu programı ne kurdum ne de kullandım. Varlığını dahi darbe teşebbüsünden sonra öğrendim." diye konuştu.
Fatih Yaşar da Trabzon'da görev yaparken Aşkın Işık adlı örgüt mensubunun düzenlediği toplanılara katıldığını, Erzurum'da ise bu toplantıların "Erzurum yapılanması" liderleri arasında olan ve himmet toplayıp, örgütsel eğitim verip, topladığı bilgileri örgütteki üstlerine ilettiği iddiasıyla başka bir davada yargılanan Yılmaz Yaman tarafından gerçekleştirildiğini aktardı.
"Kılıç ile himmet verip toplantılara katıldık"
Himmet verdiğini kabul eden Yaşar, savunmasını şöyle sürdürdü:
"Trabzon'da iken Aşkın Işık'ın yönlendirmesiyle telefonuma 'ByLock' yükledim. Bu programdan birkaç defa sohbet toplantıları konusunda görüşme yaptım. Örgütün Erzurum'daki toplantılarını düzenleyen ve örgütün sorumlularından olduğunu öğrendiğimiz Yılmaz Yaman, 17-25 Aralık sürecinden sonra oy verme konusunda yönlendirmede bulunmak istedi. Önceden dini konularda sohbetler yapılıyordu. Daha sonra bu sohbetlerin konusu değişmeye başladı. Bize karşı 'AK Parti'ye oy vermeyin' şeklinde siyasi konuşmalar yaptı. Mevcut durum hoşuma gitmedi ve bu ortamdan ayrıldım. Diğer sanık Emrah Kılıç ile 'ByLock' üzerinden görüştük. Kılıç ile himmet verip toplantılara katıldık."
Mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı da Bacanlı ve Kılıç'ın, FETÖ/PDY üyesi oldukları ve ByLock programı tespitinin yapılması dolayısıyla "silahlı terör örgütü üyesi olma" suçundan cezalandırılmalarını, Yaşar hakkında ise 'ByLock' programı tespiti ve terör örgütü üyeliğinin sabit görülmesine karşılık terör örgütünün deşifre edilmesi hususunda verdiği bilgiler doğrultusunda "etkin pişmanlık" hükümlerinin uygulanmasını talep etti.
Tutuksuz sanık, duruşmada tutuklandı
Mahkeme heyeti, Yaşar'ın ifadeleri doğrultusunda tutuksuz sanık Kılıç'ın 'ByLock' kullanıcısı olduğunun ortaya çıktığı kanaatine vararak tutuklanmasına hükmetti.
Heyet, sanık avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları amacıyla duruşmayı erteledi.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıklar Bacanlı, Kılıç ve Yaşar'ın terör örgütü üyesi oldukları ve örgütün kriptolu haberleşme programı "ByLock" kullandıklarının tespit edildiği belirtiliyor.
Sanıkların eylemlerine uyan "silahlı terör örgütü üyesi olma" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapse mahkum edilmeleri isteniyor.