Filipinler'de devlet başkanlığı seçimi için kritik yarış
Filipinliler'de devlet başkanlığı seçiminin, öne çıkan iki aday Leni Robredo ile Ferdinand Marcos arasında geçmesi bekleniyor.
Filipinliler'de devlet başkanlığı seçiminin, öne çıkan iki aday Leni Robredo ile Ferdinand Marcos arasında geçmesi bekleniyor.
67 milyondan fazla seçmenin bulunduğu ülkede devlet başkanlığı, genel ve yerel seçimlerde sabah erken saatlerde başlayan oy verme işlemi yerel saatle 19.00'da sona erdi.
Sandıkların kapanmasıyla oy sayımına başlandı. İkinci turun olmayacağı seçimde yeni devlet başkanının birkaç saat içinde açıklanması bekleniyor.
Rodrigo Duterte'nin yerine devlet başkanlığı için yarışan 10 aday olmasına rağmen asıl yarış Filipinler Devlet Başkanı Yardımcısı Leni Robredo ile eski diktatör Ferdinand Marcos'un aynı isimli "Bongbong" lakaplı oğlu arasında yaşanıyor.
Leni Robredo'nun uzmanlığı insan hakları
Bugünkü seçimde Marcos'a karşı yarışan adaylardan Leni Robredo, bakan olan kocasının uçak kazasında hayatını kaybetmesinin ardından 2013'te siyasete atıldı.
İnsan hakları avukatı 56 yaşındaki Leni Robredo, 2016'daki seçimlerde Bongbong Marcos'u az bir farkla yenerek devlet başkanı yardımcısı oldu.
Filipinler'de devlet başkanları ve yardımcıları ayrı ayrı seçiliyor, bu da rakip partilerden seçilenlerin bir arada çalışmasına ancak politikaları konusunda tartışmalara neden olabiliyor.
Rodrigo Duterte'nin yanında devlet başkanı yardımcısı olarak görev yapmasına rağmen Robredo, Duterte'nin uyuşturucuya karşı savaşının karşısında yer aldı.
Rodrigo Duterte, 2016'da devlet başkanı olmasının ardından geniş çaplı uyuşturucuyla mücadele operasyonları başlattı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), bu operasyonlarda 12 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini öne sürdü.
Robredo'nun vaatleri eğitim, sağlık, yoksullukla mücadele ve cinsiyet eşitliği gibi konulara odaklanıyor.
İktidarı zorlayan Bongbong Marcos, Duterte'yle ittifaka girdi
Ferdinand Marcos'un oğlu 64 yaşındaki Marcos, İngiltere'de özel Worth Okulu'na gitti ve Oxford Üniversitesi'nde eğitim gördü. Marcos'un resmi biyografisinde Oxford'dan "mezun olduğu" bilgisi yer alırken bazı kaynaklara göre sosyal bilgiler alanında "özel diploma" aldı.
Marcos, 1980'de Marcos ailesinin kalesi Ilocos Norte'de siyasete girdi ve babası iktidardan uzaklaştırıldığında eyaletin valisi olarak görev yapıyordu.
Ilocos Norte için 1992'de kongreye seçilen Marcos, üç yıl sonra vergi kaçakçılığından suçlu bulundu.
2010'da senatör seçilen Marcos, altı yıl sonra seçimlerde başkan yardımcılığı için yarıştı fakat başarısız oldu.
Marcos, seçime başkan yardımcısı olarak belirlediği Rodrigo Duterte'nin kızı Davao Belediye Başkanı Sara Duterte-Carpio ile katıldı.
Marcos, babası Ferdinand Marcos'un bıraktığı mirası savunurken diktatörlük olarak adlandırılan dönemdeki uygulamalar için özür dilemeyeceğini söylüyor.
Baba Marcos'un siyasi mirası
Ferdinand Marcos, 1965'te Filipinler'in devlet başkanı oldu ve iktidarını pekiştirdi. Soğuk Savaş döneminde Filipinler, ABD'nin desteğiyle Güneydoğu Asya'nın yükselen güçlerinden biri olarak gösterildi.
ABD'nin desteklediği baba Marcos, 1969'da yeniden seçildi ancak üç yıl sonra "komünist ve yıkıcı güçler"i gerekçe göstererek sıkıyönetim ilan etti.
Binlerce muhalifin hapishanelerde işkence gördüğü, 3 binden fazla kişinin güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğü kesit, uluslararası alanda diktatörlük dönemi olarak adlandırıldı.
Marcos yönetimindeki yolsuzluk ve savurganlıkla ilgili ülke içindeki tepkiler yoğunlaştı. Marcos ailesinin New York ve Kaliforniya'da mülkler edinmesi gibi konular, ultra lüks yaşamlarından söz ettirdi.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü, 2004'te baba Marcos ve eski güzellik kraliçesi eşinin 10 milyar doları zimmetlerine geçirdiklerinin tahmin edildiğini gündeme getirdi.
