İngiliz Milletekili: Yeni Bir Filistin Ayaklanması Başladı
Dünyada savaş karşıtı çalışmalarıyla adından söz ettiren İngiliz milletvekili Galloway yeni bir Filistin ayaklanmasının başladığını savundu.
İsrail'in Filistin'deki uygulamaları başta olmak üzere dünyada savaş karşıtı çalışmalarıyla adından söz ettiren İngiliz milletvekili George Galloway yeni bir Filistin intifadasının (ayaklanma) başladığını savundu.
"FİLİSTİN HALKI ÖFKELİ"
AA muhabirine konuşan Galloway, Filistin davasının hala canlı olduğunu belirterek, "Yeni bir Filistin intifadasının başladığına inanıyorum. Ancak bu sefer durum biraz daha karmaşık. Zira Filistin yönetimi, intifadayı zaptetmek için var gücüyle çalışıyor. Ancak Gazze ve Kudüs'teki Filistinliler özgürdür. 1948 Arapları olarak anılan Filistinliler de siyasi savaş alanına girdi. Filistin halkı öfkeli. Bu nedenle Mahmud Abbas, bölgedeki her şeyi kontrolü altında tutamayacak" dedi.
"İSRAİL TERÖRİST, FİLİSTİN KURBAN"
Batının Filistin'i tanıması konusunun, onlarca yıl önceye dayandığını vurgulayan Galloway, "Sanırım Avrupa ülkelerinin Filistin konusundaki düşüncesi, 1982'de Lübnan'da işlenen Sabra ve Şatilla katliamıyla değişmeye başladı. İnsanlar, teröristin İsrail devleti, terör kurbanlarının da Filistinliler olduğunu görmeye başladı. Her geçen gün, her yeni kurbanda ve Filistinlilerin ortaya koyduğu her çaba semeresini verdi. Bu haklı bir kazançtır" ifadelerini kullandı.
"İNGİLTERE SİLAH SATMAYI SEVİYOR"
Galloway, İngiltere'nin son saldırılardan önce İsrail'e silah sattığı yönündeki haberlere değinerek, "İngiltere kapitalist bir devlet. Silah satmayı seviyor ve genellikle kime sattığı konusunda ayrım yapmıyor" diye konuştu.
Galloway, sözlerine şöyle devam etti:
"Filistin halkı, eski zamanlarda yaşamış ancak şu anda varlığını müzede sergilenen kültürleri kadar devam ettiren ülkeler gibi olsaydı şu anda Filistinlilere ait müzeyi ziyaret ediyor olurduk. Ancak Filistin halkı bunu kabul etmedi."
Galloway, Arap Baharı olarak isimlendirilen olaylar nedeniyle gündemin aşağılarına taşınan Filistin davasının yeniden gündemin ilk maddelerindeki yerini aldığını vurgulayarak, "Şu anda var olan Filistin halkının devrimi, İsrail devletinin yalanlarının aksine Kudüs'ün Filistin'e ait, Müslüman ve Hristiyan bir kent olduğunu hatırlatıyor. Sonsuza kadar işgal altında kalmayı ve Yahudileşmeyi kabul etmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
