Foseptik Çukurundaki Kemikler Abdurrahman Olcay'a Ait Çıktı
Mardin'in Kızıltepe İlçesi Aysun Köyü'nde foseptik çukurunda bulunan kemikler 1995 yılında gözaltına alındıktan sonra kaybolan 18 yaşındaki Abdurrahman Olcay'a ait çıktı.
Mardin'in Kızıltepe İlçesi Aysun Köyü'nde 2013 yılının haziran ayında foseptik çukurunda yapılan kazılarda bulunan kemikler 20 Ekim 1995 tarihinde Dargeçit İlçesi'nde jandarma tarafından gözaltına alınan Abdurrahman Olcay'a ait çıktı. DNA testi yapılması için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilen kemiklerin incelenmesinde Olcay'a ait olduğunun belirlendiğini söyleyen İHD Mardin Şube Başkanı Erdal Kuzu, Van'dan gelen Olcay'ın babası Mehmet Alı Olcay ablası Meryem Olcay ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Kuzu, JİTEM tarafından infaz edildikten sonra kaybettirilen 7 kişiden şu ana kadar Olcay ile birlikte 5'inin kimliğinin farklı kuyularda yapılan kazı ardından tespit edildiğini söyledi. Kuzu, şu ana kadar bu kayıplardan 2 çocuğun cenazesi bulunmadığın belirterek, şu iddialarda bulundu:
"Tüm kayıpların faili; bizzat devletin kendisidir. Mardin merkezde JİTEM binası, Dargeçit'te Mehmet Tire, Kızıltepe İlçesi'nde Atilla Uğur, Derik İlçesi'nde Musa Çitil bir bütün olarak devletin tetikçisidirler."
"DEVLET GÖREVLİLERİ CEZASIZ KALMAMALI"
İHD olarak, 2009 yılından sonra faili meçhul cinayetlerin üstüne gittiklerini kaydeden Kuzu, siyasal iktidarın, Genelkurmay Başkanlığı ile anlaşarak tekrardan tetikçileri koruma altına aldığını ileri sürdü. Dargeçit kayıplarının baş sorumlusu Mehmet Tire'nin bugün Ak Parti üyesi olduğunu söyleyen Kuzu, hükümeti bu konuda samimiyete, ciddiyete ve failleri korumaktan vazgeçmeye çağırarak, şöyle devam etti:
"Devlet görevlileri tarafından işlenilen suçlarda cezasızlık politikası bütün olarak varlığını korumaktadır. Davaların tabi mahkemelerinden ayırarak Adalet Bakanlığı'nın bizzat talebi ve onayı ile nakledilmesi, sanık ve sanıkların işledikleri suçların devletin koruması altından olduğunu ortaya koymaktadır. Bütün bunlara rağmen gerçekler kuyulardan çıkmakta, insanlığa karşı işlenmiş suçların delilleri birer birer ortaya çıkmasını hızlanması için meclis çatısı altında Hakikatları Araştırma Komisyonu kurulması temel talebimizdir."
"YILLARDIR ÖZLEMİYLE YAŞADIK"
Abdurrahman Olcay'ın babası Mehmet Ali Olcay, Kürtçe yaptığı konuşmada, oğlunun 18 yaşındayken bir gece yarısı yatağından eş ve çocuğunun yanından alınıp gözaltına aldığını belirterek, "Gözaltında bir hafta kaldıktan sonra bize kayıp olduğu bilgisi verildi. Yıllardır onun özlemi ile yaşadık. Ama ne yazık ki 15 yıl aradan sonra bir kazıda çıkan kemiklerin oğluma ait olduğunu öğrendim. Devletten oğlumun katillerinden hesap sorulmasını istiyorum" dedi.
"HER GÜN GELECEĞİ ÜMİDİYLE YAŞADIK"
Abdurrahman Olcay'ın kardeşi Meryem Olcay, ağabeyinin her gün geleceği ümidi ile yaşarken ansızın kendilerine bir foseptik çukurundan çıkan kemiklerin ağabeyine ait olduğu söylenince dünyanın başına yıkıldığını söyledi. Kürtçe konuşan Meryem Olcay, "15 yıldır ağabeyimin ümidi ile yaşarken aynı zamanda da ağabeyimin başına gelebileceklerini tahmin ederek ölüme kendimizi hazırlıyorduk. Bir foseptik çukurundan çıkan kemiklerin kardeşime ait olduğunu öğrendiğimde şok oldum. Her türlü ölüme hazırdım ama böyle bir ölüme değil. Bir insan bu kadar mı vahşileşebilir, bu kadar mı nefret ve kin duyar? Fosseptik çukurundaki bir ölümü kabullenemiyorum. Başbakandan abimin faillerini bulmasına yardımcı olmasını istiyorum" dedi.