Fransa'da 2005'te Yaşanan Banliyö Ayaklanmasında Kritik Dava

Fransa'da 2005'te yaşanan banliyö ayaklanmasında kritik dava- Paris'te 27 Ekim 2005 tarihinde polis tarafından kovalanırken yüksek gerilim trafosuna sığınıp elektrik çarpması sonucu hayatını kaybeden 2 gencin ölümüyle ilgili 2 polis aleyhine açılan dava 10 yıl sonra ilk kez görüşülmeye başlandı- Olaydan ağır yaralı kurtulan Muhittin Altun : "Zyed ve Bouna neden öldü? Ben neden bu korkunç yaraları ve hatıraları yaşamak zorunda kaldım. Polis neden bize yardım etmedi? 10 yıldır adalet neden yerini bulmadı?"- Zyed Benna'nın erkek kardeşi : "O güne ait sis perdesi yavaş yavaş kalkıyor. Elbette çok geç kalındı, aradan 10 yıl geçti. Bizim için en önemlisi Zyed, Bouna ve Muhittin'in oraya neden gittiği, polisin neden böyle davrandığına dair soru işaretlerine bir cevap bulabilmek"- Davacı avukatı Mignard : "Bu olayla ilgili dikkatleri en çok çeken şey polisin ilgisizliği ve kan dondurucu şekilde soğukkanlılığı. Polisler 3 gencin trafoya saklandıklarını ve trafoda elektrik akımı olduğunu biliyordu. Buna rağmen hiçbir şey yapmadılar. İşte en çok üzerinde düşünülmesi gereken nokta budur" Hajer M'tiri - F. Esma Arslan - Fransa'da 2005 yılında iki arkadaşıyla polisten kaçarken sığındıkları elektrik trafosunda elektrik akımına kapılan, burada 2 arkadaşını kaybeden ve kendisi de ağır yaralanan Muhittin Altun 10 yıldır bu olayla ilgili davanın görülmemesini eleştirdi. Paris'in Clichy-sous-Bois banliyösünde, 27 Ekim 2005 tarihinde polisten kaçarken elektrik trafosunda yüksek akıma kapılarak hayatını kaybeden 15 yaşındaki Bouna Traore ve 17 yaşındaki Zyed Benna ile olaydan ağır yaralı kurtulan Muhittin Altun'a tehlike anında yardım etmemekle suçlanan 2 polis memuru aleyhine açılan dava Paris'e 350 kilometre mesafede bulunan Rennes Mahkemesi'nde başladı.Olaydan 10 yıl sonra başlayan davaya, olayda hayatını kaybeden 2 gencin ailesi ile Muhittin Altun katıldı. AA muhabirine konuşan Altun olayın üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen halen aynı noktada olduklarının altını çizerek, "Zyed ve Bouna neden öldü? Ben neden bu korkunç yaraları ve hatıraları yaşamak zorunda kaldım. Polis neden bize yardım etmedi? 10 yıldır adalet neden yerini bulmadı?" dedi.- "O güne ait sis perdesi yavaş yavaş kalkıyor"Duruşmada, olay gününe ait telsiz kayıtlarının dinletilmesi hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Benna'nın erkek kardeşi Adel Ben Amor El Benna da şunları söyledi : "O güne ait sis perdesi yavaş yavaş kalkıyor. Elbette çok geç kalındı, aradan 10 yıl geçti. Bizim için en önemlisi Zyed, Bouna ve Muhittin'in oraya neden gittiği, polisin neden böyle davrandığına dair soru işaretlerine bir cevap bulabilmek."Gençlerin peşinde olan polis memuru Sebastien Gaillemin'in ve polis telsizden sorumlu diğer polis memuru Stephanie Klein'in gençlerin trafoya girdiklerini bildikleri halde olay yerine itfaiye yada ambulans çağırmaması ise ailelerin avukatının tepkisine neden oldu.AA muhabirine durumu yorumlayan ailelerin avukatı Jean-Pierre Mignard ise olay hakkında şöyle konuştu: "Bu olayla ilgili dikkatleri en çok çeken şey polisin ilgisizliği ve kan dondurucu şekilde soğukkanlılığı. Polisler 3 gencin trafoya saklandıklarını ve trafoda elektrik akımı olduğunu biliyordu. Buna rağmen hiçbir şey yapmadılar. İşte en çok üzerinde düşünülmesi gereken nokta budur." - "Gençler trafoda akıma kapıldı. Burada işim bitti"Dava kapsamında olay gününe ait resmi polis telsizi kayıtlarına göre, başta polis telsizinden sorumlu Stephanie Klein olmak üzere telsizi dinleyen 25 polis memuru 7 dakika boyunca tepki vermiyor. Kayıtlarına göre, gençlerin muhtemelen öldüğünü de anons eden polis memuru Gaillemin, "Gençler trafoda akıma kapıldı. Burada işim bitti. Başka bir olay için ayrılıyorum" diyerek olay yerini terk ediyor.Resmi ifadelere göre, arkadaşlarıyla birlikte akıma kapılan ancak hayatta kalan Muhittin Altun ise olaydan yaklaşık yarım saat sonra trafodan can havliyle çıkarak Bouna'nın erkek kardeşine ulaşıyor. Bouna'ın erkek kardeşi Siaka, Muhittin'in kendisine nasıl haber verdiğini duruşmada "İftara yetişmeye çalışıyordum. Bir anda karşımda Muhittin'i gördüm. Zyed ve Bouna diye sayıklıyordu. Kıyafetleri derisine yapışmıştı. Çok sıcaktı, adeta yanmıştı. Zyed Bouna, Bouna Zyed diye sayıklıyordu" diye anlattı.AA muhabirinin de hazır bulunduğu duruşmada, telsiz kayıtlarının ardından yorum yapan, olayın yaşandığı yer Clichy-sous-Bois'in Belediye Başkanı Claude Dilain ise devleti temsil eden polislerin bu tavrının banliyö olaylarını tetiklediğini söyleyerek, "Devletin bu şefkatten yoksun tavrı, halk arasında öfke patlamasına neden oldu" yorumunda bulundu.Olayda 2 gencin ölümü ve Muhittin Altun'un ağır yaralanması, başta Paris olmak üzere ülke çapında günlerce süren büyük bir ayaklanmaya neden olmuş ve olağanüstü hal ilan edilmişti. -

Esma Arslan Rennes Fransa Paris Politika Güncel Haberler