Galatasaray Üniversitesi Binasının Tarihi
Profesyonel turist rehberi Saffet Emre Tonguç, aralarında Galatasaray Lisesi'nin de bulunduğu Feriye Sarayları'nın, haneden mensuplarının kalması için 1872 yılından sonra Balyan ailesi tarafından yapıldığını bildirdi."İstanbul Hakkında Her Şey"...
Profesyonel turist rehberi Saffet Emre Tonguç, aralarında Galatasaray Lisesi'nin de bulunduğu Feriye Sarayları'nın, haneden mensuplarının kalması için 1872 yılından sonra Balyan ailesi tarafından yapıldığını bildirdi.
"İstanbul Hakkında Her Şey" ile "Boğaz Hakkında Her Şey" kitaplarının yazarı, Oprah Winfrey, Colin Powell, Madeleine Albright ve Calvin Klein'ın da aralarında bulunduğu dünyaca ünlü isimlere rehberlik yapan Saffet Emre Tonguç, AA muhabirine son olarak Galatasaray Üniversitesi olarak kullanılan binanın tarihi hakkında bilgi.
Tonguç, Osmanlı hanedanının 400 yıl boyunca Topkapı Sarayı'nda yaşadığını, 1856'da Dolmabahçe Sarayı, 1872'de de Çırağan Sarayı'nın inşa edildiğini belirterek, hanedan mensuplarının sayısı artınca ve bu saraylar yetmeyince Feriye Sarayları'nın yapıldığını anlattı.
Osmanlıca'da "fer" kelimesinin "dal, budak" anlamına geldiğini ifade eden Tonguç, "Bunlar adeta Çırağan Sarayı'nın dalı, budağı, yanına eklenmiş saraylar olduğu için de 'Feriye Sarayları' denmiş. Yani esas sarayın yanında ikinci derecede önemli olan saraylar... Asıl sarayda padişah kalıyor, Feriye Sarayları'nda aile kalıyor" diye konuştu.
Bu sarayların "Sultan Sarayları" olarak da adlandırıldığını ifade eden Tonguç, bunların 3 Mart 1924'te halifelik kaldırılınca ve aynı zamanda hanedan üyeleri sürgüne gönderilince boş kaldığını anlattı.
Tonguç, şu bilgileri verdi:
"Orada 3 saray var. Çırağan Sarayı'nın hemen yanında olan, en soldaki saray, 1927'de yüksek denizcilik okulu oluyor. Onun yanındaki ise 1967'de, Galatasaray Lisesi kız öğrenci almaya başlayınca lisenin kız bölümü oluyor. Son bölüm de 1928-1929 yıllarında Kabataş Erkek Lisesi olarak hizmete giriyor. Yüksek Denizcilik Okulu 1981'de Tuzla'ya taşınınca burası denizcilik meslek okulu oluyor. Beyoğlu'ndaki Galatasaray Lisesi karma eğitime geçince bu bina 1992'de Galatasaray Üniversitesi'ne veriliyor. Kabataş Lisesi de hala duruyor. Orada Feriye Lokantası var, aslında burası Feriye Karakolu'dur. Bütün bu sarayların güvenliğinden sorumlu olan karakoldur. Burası da başarılı bir restorasyonla hem Kabataş Lisesi Kültür Sitesi ve lokanta haline geliyor."
-Osmanlı tarihi açısından önemi-
Bu sarayların 1872 yılından sonraki dönemde yapıldığını, her birinin hangi tarihte yapıldığına ilişkin kesin bilgi bulunmadığını belirten Tonguç, sarayların, İstanbul'un mimarında çok önemli bir rol oynayan Ermeni Balyan ailesi tarafından yapıldığını bildirdi.
Tonguç, sarayların isimlerini de İbrahim Tevfik Efendi Sahil Sarayı, Cemaleddin Efendi Sahil Sarayı, Seyfeddin Efendi Sahil Sarayı olarak sıraladı.
Sarayların hepsinin dikdörtgen planlı binalar olduğunu, aynı zamanda bağdadi üslupla yapıldığını anlatan Tonguç, "Binalar müthiş kalemişleriyle de süslü. Ama bunların hepsi gitti" dedi.
Saffet Emre Tonguç, Galatasaray Lisesi olarak kullanılan binanın önemine ilişkin şu anekdotu anlattı:
"Sarayın, tarihte çok önemli bir rolü var. Osmanlı tarihinde çok önemli bir olaydır. Sultan Abdülaziz 1876'de tahttan indiriliyor. Padişahı önce eski saraya, Topkapı Sarayı'na götürüyorlar. Padişahı, 4 gün sonra Feriye Sarayları'na getiriyorlar. Abdülaziz daha sonra da bilekleri kesilmiş halde ölü bulunuyor.
'İntihar etti' diyorlar, ama büyük ihtimalle öldürüyorlar. Abdülaziz'in ölümü de burada geçtiği için Osmanlı tarihi için önemlidir."
-"Yangın, sıçramadan söndürüldü"-
Saffet Emre Tonguç, Galatasaray Lisesi'nin arkasında Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın süt kardeşi Yahya Efendi'nin de türbesi bulunduğunu hatırlatarak, "Tehlike ucuz atlatıldı. Yangın, şükürler olsun, restorasyonu yeni biten Yahya Efendi türbesine, Yıldız Sarayı girişindeki Küçük Mecidiye Camisi'ne, Denizcilik Okulu'na ve Kabataş Erkek Lisesi'ne sıçramadan söndürüldü" diye konuştu.
Bir arkadaşının "Yapılmasına şahit olamadığımız binaların yanmasına şahit oluyoruz" sözünü aktaran Tonguç, "Keşke tedbirler alınsa ve daha iyi korunsa bu çok büyük değerler. Yeni yapılan otellerde, akıllı binalarda çok güzel yangın söndürme sistemleri var. Temel önlemler alınsa bile bu yangınların önüne geçilir" dedi.
Tonguç, Boğaziçi'ndeki bir çok tarihi yalının yanarak kül olduğunu ifade ederek, Esma Sultan Yalısı, Sait Halim Paşa Yalısı, Gaziosmanpaşa Ortaokulu, Haydarpaşa Garı, Milli Eğitim Müdürlüğü binası, Kılıç Ali Paşa Hamamı'nın da yangından zarar gördüğünü anlattı.
Muhabir: Sibel Ertürk Kurtoğlu
Yayıncı: Zeki Gümüş - İSTANBUL