Garo Paylan: "Azınlık Vakıflarının Malları, Mülkleri Var… Süleyman Soylu'nun Bu Mesele ile Bu Kadar İlgilenmesi Manidar"
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Azınlık Vakıfları Seçim Yönetmeliği ile ilgili yapılan değişiklikleri değerlendirdi. Paylan, "Rum toplumunun 15’ten fazla vakfı var. Ama Rumlar, Süryanilerden çok daha az bir nüfusa sahip. Şu an İstanbul’da 15 bin Süryani varken 1500 Rum kalmış durumda. Yönetmeliğin bir maddesi Süryaniler için pozitif bir şey gibi gözükürken Rumlar veya Ermeniler için çok negatif bir konuya dönüşebiliyor" dedi. Azınlık vakıfların, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı olduğunu hatırlatan Paylan, "Bakıyorsunuz Kültür ve Turizm Bakanı ortada yok, bu mesele ile hiç ilgilenmiyor. Ama İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ne hikmetse bu mesele ile çok ilgileniyor. Neden acaba diye soruyoruz. Çünkü bu vakıfların malları, mülkleri var. Herhalde bu vakıfların malları ve mülkleri ile ilgili belli hesaplar var. Bu hesapları da bozmamız gerekir. Süleyman Soylu’nun bu mesele ile bu kadar ilgilenmesi manidardır" diye konuştu.
BERKAY VAROL
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Azınlık Vakıfları Seçim Yönetmeliği ile ilgili yapılan değişiklikleri değerlendirdi. Paylan, "Rum toplumunun 15'ten fazla vakfı var. Ama Rumlar, Süryanilerden çok daha az bir nüfusa sahip. Şu an İstanbul'da 15 bin Süryani varken 1500 Rum kalmış durumda. Yönetmeliğin bir maddesi Süryaniler için pozitif bir şey gibi gözükürken Rumlar veya Ermeniler için çok negatif bir konuya dönüşebiliyor" dedi. Azınlık vakıfların, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı olduğunu hatırlatan Paylan, "Bakıyorsunuz Kültür ve Turizm Bakanı ortada yok, bu mesele ile hiç ilgilenmiyor. Ama İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ne hikmetse bu mesele ile çok ilgileniyor. Neden acaba diye soruyoruz. Çünkü bu vakıfların malları, mülkleri var. Herhalde bu vakıfların malları ve mülkleri ile ilgili belli hesaplar var. Bu hesapları da bozmamız gerekir. Süleyman Soylu'nun bu mesele ile bu kadar ilgilenmesi manidardır" diye konuştu.
Azınlık Vakıfları Seçim Yönetmeliği, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2013 yılında iptal edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 Mart 2021 tarihinde İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıklarken gayrimüslim cemaat vakıfları yönetim kurullarının oluşturulması ve seçimine ilişkin Vakıflar Yönetmeliği'nde düzenleme yapılacağını söyledi.
Aradan geçen 9 yılın ardından Vakıflar Genel Müdürlüğü, azınlık vakıflarını ilgilendiren Cemaat Vakıfları Seçim Yönetmeliği'ni 18 Haziran 2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandı.
Yönetmelikte azınlık vakıflarının seçim sisteminde değişikliğe gidilerek, seçmen ve seçileceklere vakfın olduğu bölgede altı ay ikamet etme şartı getirildi. Ayrıca hastanesi olan azınlık vakıflarının seçimleri Sağlık Bakanlığı'na bağlandı.
Bugün Resmi Gazete'de Azınlık Vakıfları Seçim Yönetmeliği'nde 5 maddelik bir değişiklik yapıldı. İstanbul'da 15'ten az vakfı olan toplumlara il genelinde seçim yapma imkanı getirildi. Vakıflar, seçmen listelerini bulundukları seçim çevresindeki tüm seçmenleri kapsayacak şekilde Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne iletecek.
"MEVCUT YÖNETMELİK, AZINLIK VAKIF SEÇİMLERİNİN DEMOKRATİK YAPILMASININ ÖNÜNE GEÇİYOR"
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, yönetmelikte yapılan değişiklikleri ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Paylan, 9 yıl sonra çıkan yönetmeliğin beklentileri karşılamadığını söyledi. Paylan, "Dağ fare doğurdu. Bununla ilgili itirazlarımızı hükümete sunduk. Bunları gelin düzeltelim dedik. Ama bugün çıkan yönetmelik düzeltmesi de bir düzeltme değil, tam tersine işi daha da zora sokuyor. Ne istiyor azınlıklar? Seçimlerini demokratik bir şekilde yapmak istiyorlar. Oysa mevcut yönetmelik, azınlık vakıf seçimlerinin demokratik bir şekilde yapmasının önüne geçiyor" dedi.
"HÜKÜMET BELİRLEMEK İSTİYOR"
Lozan Anlaşması'na atıf yapan Paylan, "Lozan'a göre bu azınlıklar, kendi özerklikleri olan azınlıklar ve kendi seçimlerini kendi belirledikleri seçim tertip heyetleri ile yapabilecek durumdalar. Ancak maalesef hükümet hem seçim bölgesini kendi belirlemek istiyor hem bu seçim bölgelerinde adayları kısıtlıyor hem de bu seçimin bütün listelerini her şeyi ben belirleyeceğim diyor. Oysa bu cemaatler elbette bir kamu otoritesinin hakemliğine ihtiyaç var ama burada doğrudan bir müdahale var" sözleriyle AKP hükümetinin müdahalesini eleştirdi.
"BU VAKIFLAR ASLINDA ELİMİZDEN ALINMIŞ OLDU"
Türkiye'de çok sayıda Rumlara ait vakıf olduğunu anlatan Paylan şöyle konuştu:
"Ama şunu söylüyor, bir kişi üçten fazla vakfa yönetici olamaz diyor. Seçim bölgesinde oturmak zorundasın diyor. Bu şartları karşılayabilen yeterli sayıda Rum yok ki. Bu neden demek, o vakıfların etkin yönetilmemesi demek. O vakıflarda yeterli yöneticinin olmaması demek. Bu vakıfların devre dışı kalması, yönetilememesi demek. Ermeni toplumunda da benzer bir durumla karşı karşıyayız. Ermeni toplumu da taleplerini iletti. Hem Rumların hem Ermenilerin hastane vakıfları en büyük vakıflarımız. Bu vakıflarımızı seçim dışı bıraktı ve resmen Sağlık Bakanlığı'na bağladı. Bir şekilde aslında elimizden alınmış oldu bu vakıflar. Yönetimleri, seçim yapılamaz duruma getirildi. Bunlar yapsın dedik, ama bu seçimlerin de yapılmasını bu düzeltme yönetmeliği de düzeltmiyor."
"SÜRYANİLER İÇİN POZİTİF GİBİ GÖZÜKÜRKEN RUMLAR VEYA ERMENİLER İÇİN ÇOK NEGATİF BİR KONUYA DÖNÜŞEBİLİYOR"
Yönetmelik çıktığı zaman itiraz ettiklerini ifade eden Paylan, yönetmeliği "dayatma" olarak nitelendirdi. Paylan, "Bu itirazları gözetmeyen bir dayatma ile karşı karşıyayız. Bir cemaatin 15'ten az vakfı varsa İstanbul genelinde seçim yapabilir diyor. Belki bu Süryani toplumunun talebi olabilir, bu yönde bir adım atılmış gibi gözükebilir ama diğer yandan baktığımızda Rum toplumunun 15'ten fazla vakfı var. Ama Rumlar, Süryanilerden çok daha az bir nüfusa sahip. Şu an İstanbul'da 15 bin Süryani varken bin 500 Rum kalmış durumda. Yönetmeliğin bir maddesi Süryaniler için pozitif bir şey gibi gözükürken Rumlar veya Ermeniler için çok negatif bir konuya dönüşebiliyor" dedi.
"GÜCÜ İÇİŞLERİ BAKANI'NDAN, HÜKÜMETTEN ALIYORSANIZ ONLARA BİAT EDERSİNİZ"
Paylan, vakıf yönetimlerinde iktidarın kendilerine yakın isimleri tutmak istediğini söylerken, şu eleştiriyi yaptı:
"Maalesef kendilerine yakın denilen yöneticiler de vakıf yöneticileri de etkin yönetim yapamıyorlar. Aynı diğer seçimlerde olduğu gibi eğer siz gücü İçişleri Bakanı'ndan, hükümetten alıyorsanız onlara biat edersiniz. Toplumunuzun yararlarını gözetmezsiniz. Şu anda da maalesef böyle durumla karşı karşıyayız. Oysa demokratik bir toplumda seçimler halka, halkın iradesine dayanır. Adaylar serbestçe aday olurlar. Seçilirler halk tarafından ve onlara hizmet ederler. Ama burada baktığımızda hastane vakıf seçimlerinin önüne geçiliyor. Diğer vakıf seçimlerini de belli ayak oyunları ile belli yöneticiler yönetimde tutulmaya çalışılıyor. Bu da vakıflarımızın önümüzdeki dönemde etkin yönetilemeyeceği anlamına geliyor. Buna karşı itirazlarımızı sürdürüyoruz."
"SOYLU'NUN BU MESELE İLE BU KADAR İLGİLENMESİ MANİDAR"
Paylan, "Düşünebiliyor musunuz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu azınlık vakıfları seçimleriyle ilgileniyor. Neden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu meselenin birinci sorumlusu? Bunu soruyorum. Bütün azınlıklar şu anda Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı. Vakıf yönetmeliği de o bakanlıktan çıkmak zorunda. Ama bakıyorsunuz Kültür ve Turizm Bakanı ortada yok, bu mesele ile hiç ilgilenmiyor. Ama İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ne hikmetse bu mesele ile çok ilgileniyor. Neden acaba diye soruyoruz. Çünkü bu vakıfların malları, mülkleri var. Herhalde bu vakıfların malları ve mülkleri ile ilgili belli hesaplar var. Bu hesapları da bozmamız gerekir. Süleyman Soylu'nun bu mesele ile bu kadar ilgilenmesi manidardır" sözleriyle AKP hükümetini eleştirdi.