GATA Öğrencileri Sivil Mezun Olacak
Erdöl, 669 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname (KHK) ile Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nin (GATA) bünyesinde bulunan (Ankara'daki GATA ile Haydarpaşa'da şimdiki ismiyle Sultan Abdülhamit Hastanesi) iki hastanenin sağlık işletmesinin Sağlık Bakanlığına devredildiğini anımsattı.
Erdöl, 669 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname (KHK) ile Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nin (GATA) bünyesinde bulunan (Ankara'daki GATA ile Haydarpaşa'da şimdiki ismiyle Sultan Abdülhamit Hastanesi) iki hastanenin sağlık işletmesinin Sağlık Bakanlığına devredildiğini anımsattı.
Bu kapsamda öğrencilerin tamamının, öğretim üyelerinin ise büyük kısmının Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne devredildiğini belirten Erdöl, KHK'nın bu öğrencilerin dağıtılmalarını hüküm altına aldığını, YÖK'ün yaptığı değerlendirme sonunda da bütün öğrencilerin kendilerine dağıtıldığını söyledi.
Erdöl, şöyle konuştu:
"Öğrencilerin hepsi bize kaldı. Mevcut öğrencilerin bütünü tıp fakültesi, hemşirelik yüksekokulu ve meslek yüksekokulu öğrencilerinin hepsi üniversitemiz öğrencisi oldu. Haydarpaşa'da lisans ve önlisans öğrencisi yoktu. Haydarpaşa'da ve Gülhane'deki uzmanlık öğrencileri yani asistanlar da bize devredildi. Gelinen noktada bu öğrenciler eskiden askeri şahıstı. İçlerinde çok az da olsa sivil görevliler olmakla birlikte askeri şahıslardı. Bu öğrencilerin hepsi artık sivil öğrenci oldu. 200 civarında da yabancı, dost ve kardeş ülkelerden gelmiş öğrenciler vardı. Onlar da askeri statüde yetiştirilmek üzere gelmiş öğrencilerdi. Yine aynı şekilde öğrenciliklerine devam edecekler ve mezun olduklarında kendi ülkelerine gidecekler ve orada askeri personel olarak devam edecekler."
Askeri hekimle sivil hekimin aynı olduğunu dile getiren Erdöl, "Harp uçağını kullanmakla yolcu uçağını kullanmanın özellikleri farklıdır ama askeri beyin ameliyatıyla sivil beyin ameliyatının farklılığı diye bir şey söz konusu değil. Dolayısıyla hekim askerse de hekimdir, sivil hekimse de hekimdir. Biz hekim yetiştiriyoruz" dedi.
Öğrencilerin kalacakları yurtlara da değinen Cevdet Erdöl, "Bu öğrenciler sivil olacaksa orada kaldıkları yurtlar ve diğer pozisyonları ne olacak?' Kanaatim şudur ki bu öğrencilerden bir kısmı yine bizim üniversitemize kalan yurtlarda sivil öğrenci olarak kalacak. Hafta sonu evci çıkmak için izin istemeye veya askeri bir hiyerarşi içinde davranmaya ihtiyaçları olmadan sivil birer öğrenci olarak yurtlarda kalmak isteyen kalacak. İstemeyen kalmayacak. Tamamen özgür iradeleriyle karar verecekleri bir husus olacak." diye konuştu.
"Rütbeli mezun olmayacaklar"
Bu öğrencilerle iletişim kuracaklarını, onların nerede kalmak istediklerine yönelik taleplerini öğreneceklerini anlatan Erdöl, bununla ne kadar öğrencilerinin olacağına yönelik kendilerine bir yol çizeceklerini söyledi.
Erdöl, "Ankara'nın Gülhane'deki yurtlarını muhtemelen Kredi Yurtlar Kurumu ile anlaşarak onların marifetiyle işleteceğiz. Dolayısıyla öğrencilerimize zaten yurt sayısı kapasitesi gayet yeterli. Hiçbiri açıkta kalmayacak. Hepsi öğrenciliklerine devam edecek. Diplomalarını da bizim üniversitemizden alacaklar" dedi.
Bu sene mezun olan öğrencilerle ilgili de askeri öğrencilerin 31 Ağustos itibarıyla mezun olduğunu dile getiren Erdöl, şöyle devam etti:
"Mezuniyetleri Kanun Hükmündeki Kararname'den sonraya kaldığı için bize devredilen öğrenci pozisyonundalar. Sağlık Bilimleri Üniversitesi mezunu olarak diplomalarını alacaklar. Birer sivil hekim olarak Sağlık Bakanlığı'nın mecburi hizmet kura uygulamasında kendilerine yer bulacaklar. Netice itibarıyla herhangi bir tıp fakültesinden mezun olan kişiler hangi hak ve yükümlülüklere sahip ise bu öğrenciler de onlara sahip olacaklar. Rütbeli mezun olmayacaklar. Sivil birer hekim olarak mezun olmuş olacaklar."
"Askeri tıp fakültesi olarak kurgulanmış olan Gülhane'deki tıp fakültesinin diğer tıp fakültelerinden eğitim olarak bir farkı yoktu" diyen Erdöl, silahlı kuvvetlerin kendine mahsus ihtiyaçları bulunduğunu anlattı.
GATA'da bazı farklı uygulamaların olduğunu, bunların hepsini devam ettireceklerini belirten Erdöl, su altı ve hava uzay hekimliği, harp cerrahisi, askeri psikiyatri, askeri sağlık hizmetleri gibi eğitimlerle, silahlı kuvvetlerin ihtiyacı olan ne varsa tümünün devam edeceğini söyledi.
Gerek askeri hekimler, gerek sivil hayata dönmüş olan hekimlerden faydalanarak bunları eskisinden daha iyi hale getirerek, hizmetin karşılığını vereceklerini belirten Erdöl, bunun için Milli Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığına yazı yazacaklarını bildirdi.
Prof. Dr. Erdöl, "Milli Savunma Bakanlığından kuvvet komutanlıklarına göre, sağlık eğitimindeki ihtiyaçları nedir? Bizden ne istiyorsunuz? Hangi uzmanlık alanında, hangi sertifikasyon programlarında eğitim istiyorsunuz? Bize bildirin ki biz de kendimizi ona göre hazırlayalım" dedi.
İçişleri Bakanlığına da bu yönde yazı yazacaklarını belirten Erdöl, tarihi ve köklü bir mazisi olan Gülhane'nin, çok ünlü hekimler, üst düzey sağlık hizmeti veren müesseseler oluşturduğunu belirtti.
"Askeri hekimliğe herhangi bir halel gelmiş değil"
Gülhane'nin geleneğine ve geleceğine sahip çıkacaklarını dile getiren Erdöl, "'Askeri hekimlik bitti, askerler ne olacak?' gibi bir tereddüde asla düşülmesin. Çünkü Gülhane'deki askeri tıp fakültesi 12 Eylül askeri darbesi sonrası kurulmuş bir fakültedir. 12 Eylül'den önce askeri hekimlik yok muydu? Vardı. 12 Eylül'den sonra da var. Şimdiden sonrasında da var olacak. Dolasıyla askeri hekimliğe herhangi bir halel gelmiş değil" dedi.
Askeri hekimliğin devam edeceğini, silahlı kuvvetlerin kendi ihtiyaçları için subay hekimleri istihdam edeceğini kaydeden Erdöl, çeşitli kaynaklarla silahlı kuvvetlerin kendisine ait sağlık mensuplarını istihdam etmesinin mümkün olduğunu belirtti.
GATA hariç hiçbir hastanenin verimlilik bakımından yüzde 10'nun üzerinde olmadığını söyleyen Erdöl, Sağlık Bakanlığının bu hastaneleri daha verimli olarak kullanacağını sözlerine ekledi.
