Haberler

Gazeteci Mehmet Altan'ın Dinlendiği İddiası

Abone Ol

Altan'ın farklı kod isimlerle dinlendiği iddiasına ilişkin Maliye Bakanlığı Hazine Müsteşarlığı aleyhine açtığı tazminat davası kapsamında, dinleme kararı verdikleri iddia edilen İstanbul Adli...

Gazeteci yazar Prof. Dr. Mehmet Altan'ın, dinlendiği iddiasına ilişkin Maliye Bakanlığı Hazine Müsteşarlığı aleyhine açtığı tazminat davası nedeniyle, bu dinleme kararını verdikleri iddia edilen İstanbul Adliyesinde görevli 3 hakim beyanda bulundu.

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından, farklı sahte kod isimlerle dinlendiği iddiasına ilişkin Prof. Dr. Mehmet Altan'ın avukatı Ergin Cinmen, Maliye Bakanlığı Hazine Müsteşarlığı aleyhine tazminat davası açtı. Avukat Cinmen'in, kanun gereği Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne açtığı dava kapsamında, dinleme kararında imzası olduğu iddia edilen 2'si mahkeme başkanı 3 hakim, Yargıtay'a sundukları dilekçe ile kendilerini savundu.

Haklarında tazminat davası açılan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Metin Özçelik ve İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Yakup Hakan Günay ile İstanbul 6. Sulh Ceza Mahkemesi hakimi Oktay Uçar tarafından ortak yazılan dilekçede, önleme amaçlı iletişim denetlemesinin suç işlenmesinin önlenmesine yönelik olduğu belirtilerek, bu tedbirlerin uygulanması suretiyle elde edilen bilgilerin açılmış bir hukuk veya ceza davasında ya da soruşturmasında delil olarak kullanılmasının da mümkün olmadığı ifade edildi.

Dilekçede, kolluk kuvvetleri ve MİT'in iletişimi dinleme taleplerinin nedenini ve kişinin belirlenebilen kimliğini mahkemeye yazı ile sunduğu vurgulanarak, "Mahkeme resmi talep yazısı karşısında verilen telefon numarası ya da cihazın kodunun iletişimi dinlenen kişiye ait olup olmadığını, denetleme veya karşılaştırma imkanına sahip teknik alt yapısı yoktur. Dinleme kararındaki bilgilerini Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından teknik alt yapı ve donanım sayesinde denetlenmesi gerekir" denildi.

Söz konusu dinleme talebinde iletişim tespiti istenen kişiler ile ilgili kod adları ve telefon numaraları dışında başka bilgiye yer verilmediğinin belirtildiği dilekçede, ilgili kurum tarafından hakkında iletişimin tespiti tedbirinin uygulanması istenen kişinin, gerçek kimlik bilgilerinin bilindiği takdirde talep yazısında belirtilmesi gerektiği ifade edildi.

Dilekçede, "MİT'in 7 Mayıs 2013 tarihli yazısında belirttiğinin aksine, söz konusu kurum temsilcileriyle o dönemde görev yapan nöbetçi hakimler arasında hiçbir şekilde görüşme yapılmadığı veya koordinasyon kurulmadığı" savunulurken, dosyada bulunan MİT'in resmi talep yazısı dışında nöbetçi hakimliklere hiç bir bilginin yazılı veya sözlü olarak verilmediği de dile getirildi. Dilekçede, nöbetçi hakimler tarafından, resmi talep yazısı üzerine ilgili yasal mevzuat çerçevesinde karar verildiğine de dikkat çekildi.

Dilekçede, üç hakim de, davanın reddedilmesini talep etti. - İstanbul

Kaynak: AA / Güncel

Hazine Müsteşarlığı Maliye Bakanlığı Mehmet Altan İstanbul Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title