Gediz havzasının geleceği tartışıldı
Gediz Nehir Havzası Yönetim Planının Hazırlanması Projesi Kapanış Toplantısı, Manisa'da gerçekleştirildi.
Gediz Nehir Havzası Yönetim Planının Hazırlanması Projesi Kapanış Toplantısı, Manisa'da gerçekleştirildi.
Toplantıda, Gediz Nehri Havzasının kirliliği, yeraltı su seviyesinin yetersizliği, su kalitesini ve seviyesini iyileştirmek için alınması gereken önlemler konuşuldu.
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Çevre ve Temiz Üretim Enstitü Müdürü Selma Ayaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, Gediz havzasıyla ilgili çok sayıda proje yaptıklarını belirtti. Ayaz, şöyle dedi:
"Gediz havzasında etkili olan noktasal kaynaklar atık su artıma tesisleridir. Arıtılmayan atık su endüstri sayıları belirlendi. Bunlarla ilgili debiler belirtildi. Bir de yayılı kaynaklarımız var, bunlar daha çok tarımsal kökenli düzensiz depolama alanlarıdır. Doğal kaynaklardan gelen yayılı kirletici yükler var. Bunların miktarları söylendi. Tüm bu miktarlar belirlendikten sonra havzanın bir fotoğrafı çekildi ve Gediz havzasının 4'üncü sınıf su kalitesinde yani hem kimyasal parametreler hem de biyolojik parametreler açısından çok kirlenmiş olduğu söylendi. Ayrıca yeraltı su seviyesinin çok düşük olduğu söylendi. Su kalitesini biraz daha iyileştirme adına hem kimyasal hem de biyolojik parametreler açısından alınması gereken önlemler ve yeraltı su seviyesinin yükseltilmesi için neler yapmamız gerektiği konuşuldu."
Proje aşamasında yol haritası belirlendiğini dile getiren Ayaz, artık eyleme geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Ayaz, Gediz havzasında 1 milyon 800 bin kişinin yaşadığını, 10 yıl içerisinde kişi başına 3 bin lira gibi bir para ayırarak havza suyunun kalitesinin ve yeraltı suyu miktarının iyileştirilebileceğinin altını çizerek, "Umarım TUBİTAK MAM olarak Su Yönetimi Genel Müdürlüğüne yapmış olduğumuz Gediz havzasına yönelik bilimsel çalışmalar dikkate alınır. Alınması gereken önlemler ve bunların maliyetleri de belirli. Tüm kurum ve kuruluşlarımız bu önlemleri alarak havzamızdaki su kalitesinin ve su miktarının iyileştirilmesinde görevlerini yapacaklarına inanıyorum." diye konuştu.
Evsel atık sularının da tatlı su kaynağı olduğuna dikkat çeken Ayaz, "Arıtıldıktan sonra gerek sulamada gerek evlerimizin sifonlarında gerekse endüstrilerde kullanılması gerekir. Yeraltı suyunu çektiğimiz için oradaki baskıyı azaltmış oluruz bu şekilde. Kentsel atık suları arıtıp kullanabilirsek yeraltı suyunu daha az çekmiş oluruz. Bunun örnekleri ülkemizde de var, yurt dışında çok fazla var. Dolayısıyla kentsel atık suları arıttıktan sonra yeniden kullanmalıyız." dedi.
Toplantıya, Su Yönetimi Genel Müdürü Bilal Dikmen, çok sayıda akademisyen ve sivil toplum kuruluşları üyesi de katıldı.