Geleceğimizi, Geçmişin Acıları Üzerine İnşa Edemeyiz"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bu coğrafyanın eski insanları, birlikte yaşama kültürü bakımından 21. yüzyıl dünyasının tamamından daha modern ve daha medenidir.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bu coğrafyanın eski insanları, birlikte yaşama kültürü bakımından 21. yüzyıl dünyasının tamamından daha modern ve daha medenidir. Daha insanidir. Daha becerikli, daha hoşgörülüdür. Bakın bugün Avrupa'da ırkçılık hızlı bir şekilde yükseliyor. Bildiğin ırkçı partileri aşırı sağ diye bir isim vererek makul göstermeye çalışıyorlar." dedi.
Soylu, Türkiye Ermeni Patrikhanesi tarafından Kumkapı'daki patrikhanede düzenlenen iftara katıldı.
Soylu burada yaptığı konuşmada, Anadolu'nun dünyanın en büyük medeniyet markası olduğunu, Türkiye'nin her yerinde katıldığı iftar programlarında birlik ve beraberlik gördüğünü söyledi.
Anadolu'nun üzerinde yaşayanlara bir kimlik kazandırdığını belirten Soylu, şöyle konuştu:
"Bizim ülkemizin kıymeti, bizi bu sofralarda bir araya getiren, kendimizi bir yere, buraya ait hissettiren, bize bir kimlik veren asıl özellik; işte bu topraklar üzerinde, bu Anadolu coğrafyası üzerinde birlikte yaşadıklarımız ve hatıralarımızdır. Bu yabana atılacak bir şey değildir. Bu topraklar üzerinde, hemen her dinden, her mezhepten, birçok farklı etnik kökenden insan var. Bu insanlar, bin yıldır buradalar. Sürekli verdiğim bir örnektir; çok dikkat çekicidir, Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde, gittiği yerleri tarif ederken 'burası Ermeni köyüdür' der, bazı yerlerde 'burası Kürt köyüdür' der, bazı yerlerde de 'burası Türk köyüdür' der. Bunu çok rahat bir şekilde ifade eder. Hayatın olağan akışındandır, sıradandır, zaten normal olandır. Mesela İstanbul ile Ankara'nın tavır farkından sıklıkla bahsedilir. Bu da çok normaldir. Çünkü bu şehrin hamurunda Ceneviz var, Bizans var, Doğu Roma var, Galata var, Pera ahalisi var, Osmanlı var, Ayasofya var, Patrikhane var, Sultanahmet var, Süleymaniye var, Eyüp Sultan var. Elbette ki Osmanlı var."
Bakan Soylu, Anadolu coğrafyasında yaşayan insanların 21. yüzyıl dünyasından modern ve medeni olduğunu kaydederek, "Bir itirafta bulunmak isterim ki,
bu coğrafyanın eski insanları, birlikte yaşama kültürü bakımından
21. yüzyıl dünyasının tamamından daha modern ve daha medenidir. Daha insanidir. Daha becerikli, daha hoşgörülüdür. Bakın bugün Avrupa'da ırkçılık hızlı bir şekilde yükseliyor. Bildiğin ırkçı partileri aşırı sağ diye bir isim vererek
makul göstermeye çalışıyorlar. Avrupa'nın büyük şehirlerinin
ortasında ağır makineli silahlarla özel harekatçılar nöbet tutuyor. İnsanlığın medeniyet değerlerini yükseltme iddiasıyla kurulan Avrupa Birliği, bugün faşist söylemler karşısında eziliyor. Avrupa Birliği'nin fikir babaları, bu gidişe bir çare üretme noktasında acizler. Avrupa, lidersizlikten ve vizyonsuzluktan kaynaklanan
motivasyon eksikliğini, ırkçılıkla kapatmaya çalışıyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Alevisi, Sünnisi, Süryanisi, Ermenisi, Kürdü, Türkü herkes aynı sofralarda"
Anadolu'da çok yerde programlara katıldığını ifade eden Soylu, şöyle konuştu:
"Ne görüyorum biliyor
musunuz? O şehirlerdeki kadim medeniyetlerin asli insanlarının
anlayışını görüyorum. Sanki tarih kitaplarından çıkıp geri gelmişler. Alevisi, Sünnisi, Süryanisi, Ermenisi, Kürdü, Türkü herkes aynı
sofralarda, çarşıda, işinde gücünde. Biz bunu sonradan yapmadık. Biz
bu hali oluşturmak için ayrı bir çaba da harcamadık. Sadece bunu
gölgelemek, bunu yok etmek isteyen bir anlayışa karşı mücadele ettik. O vatandaşlar, o anlayış orada zaten duruyordu. Biz sadece elimizi
uzattık. Bizi bir karanlığa mahkum etmek isteyen anlayışa karşı, kibrit
çaktık. Değerlerimiz, zaten olduğu yerde duruyordu, kaybolmadık. Bu vurguyu yaparken, asla hamaset yapmıyorum."
Her kesimden insanın yer aldığı iftar sofralarının kendilerine güç verdiğini belirten Soylu, şunları aktardı:
"Bizim korumaya çalıştığımız birliğimizin, birlikte yaşama alışkanlığımızın yarattığı güç böyle bir güçtür. Elbette ki bu
kadar uzun bir süre bir arada yaşayınca, süreç içerisinde
istemediğimiz, keşke olmasaydı dediğimiz acılar yaşanmıştır. Bunlar
hepimiz için bir üzüntü kaynağıdır. Bunu önemsemiyor değiliz. Ancak
geleceğimizi, geçmişin acıları üzerine inşa edemeyiz. Yaşanan acılar
için birlikte üzüleceğiz, birlikte dua edeceğiz ama bir daha
yaşanmaması için de el ele vereceğiz."
Bakan Soylu, patrikhanedeki iftardan önce de Esenler'de 15 Temmuz Parkı'nda Esenler Belediyesi tarafından organize edilen iftar programına katılarak vatandaşlarla bir araya geldi.
"Ortak dileğimiz ülkemizin ve devletimizin refahı yönünde"
Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan ise yaptığı konuşmada, bayram coşkusunun, sevincinin paylaşıldıkça büyüdüğüne vurgu yaptı.
Ateşyan, kutsal mekanların İstanbul'da yan yana bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
"İstanbul'da hepimizin kutsal mekanları yan yana, hatta iç içe. Hepimizin inancı, gelenek ve göreneği birbirimize bir esin kaynağı oluşturuyor. Paylaştığımız zengin inanç ve ibadet ikliminin hepimizi ruhani bakımdan daha olgun kıldığını düşünmekteyiz.
Patrikhanemizde kurulmuş olan bu iftar sofrasının anlamı kuşkusuz büyüktür. Burada bir kez daha tüketmenin değil, paylaşmanın hazzını yaşıyoruz. Kalbimizde güzel duygular taşıdığımız bu ramazan ayı akşamında dualarımız ve dileklerimiz var. Ortak dileğimiz ülkemizin ve devletimizin birliği, beraberliği, bütünlüğü ve refahı yönünde. İnsani bakımdan son derece doğal olarak kişisel temennilerimiz de var. Yüce Allah, Müslüman dostlarımızın kılacakları namazı ve duaları kabul etsin, ülkemize bereket, insanlarımıza sağlık ve mutluluk versin."
Programda dualar edildi.
İftara İstanbul Valisi Vasip Şahin, AK Parti İstanbul Milletvekili Markar Esayan'ın yanı sıra siyasetçiler, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.