Geleneksel Tedavilerin Izini Sürdükleri Projeyle Dereceye Girdiler - Balıkesir

SEYHAN KIRICI - Balıkesir'de, bir lisenin 2 kız öğrencisi, TÜBİTAK 48. Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması'nın finalinde "Modern Tıbbın Gelişmesiyle Birlikte Kaybolan Bir Kültürel Değer; Halk Hekimliği" projesiyle "Sosyoloji" alanında Türkiye üçüncülüğünü kazandı.

Balıkesir Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesinde okuyan 11. sınıf öğrencileri Fatma Nur Davulcuoğlu ile Rabia Ay, Mayıs 2016'da bitki örtüsü zengin olan Bigadiç, Sındırgı, Dursunbey ve Kepsut ilçelerinde yaşlılarla görüşerek çalışmalarına başladıkları projeyle önce TÜBİTAK 48. Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması'nda Bursa bölge birincisi oldu.

Daha sonra yarışmanın Ankara'daki finaline katılan Davulcuoğlu ve Ay'ın projesi, "Sosyoloji" alanında Türkiye üçüncülüğünü elde etti.

Projelerini okudukları lisede sergileyen öğrenciler, modern tıbbın gelişmesiyle, geleneksel tedavi yöntemlerinin kaybolduğunu söylüyor.

"Köylerde yaşayan yaşlı teyzeler ile görüştük"

Davulcuoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geleneksel tedavi yöntemlerini araştırmak için bitki örtüsünün son derece zengin olduğu Balıkesir'in Bigadiç, Sındırgı, Dursunbey ve Kepsut ilçelerinde yaşlılarla bire bir görüşmeler yaptıklarını söyledi.

Araştırmalar ve aldıkları cevaplar doğrultusunda projeyi hazırladıklarını anlatan Davulcuoğlu, şöyle konuştu:

"Biz projemize 'Halk Hekimliği' adını verdik. Çalışmayı yapmaktaki amacımız Balıkesir'in kırsal kesimlerinin sosyodemografik özeliklerini araştırmak ve kullandıkları sağlık yöntemlerini tespit etmek. Bu amaçla Bigadiç, Sındırgı, Dursunbey ve Kepsut ilçelerindeki 13 köye gittik. Bu köylerde yaşayan yaşlı teyzeler ile görüştük. Onlara belirli sorular sorduk ve aldığımız yanıtları sosyodemografik özellikleri kullandıkları bitkisel sağlık yöntemleri, hayvansal sağlık yöntemleri ve holistik tedavi olmak üzere 4 gurupta inceledik. Aldığımız sonuçlara baktığımızda, sosyodemografik yapıda yani eğitim seviyelerinin genelde ilkokul düzeyinde olduğunu, sağlık yöntemlerinde kayıt tutmadıklarını, halk hekimliğinde el verme yöntemiyle, daha önceki büyüklerinden öğrenerek yaptıklarını ve bazı etik değerlere sahip olduklarını gözlemledik."

"Bilinçlendirme çalışmaları yapılması gerektiğini önerdik"

Projeyi hazırlayan öğrencilerden Ay ise geleneksel tedavi yöntemlerinin sürekli kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarıldığına dikkati çekti.

Ay, bitkisel tedavilerin hayvansal tedavilere göre daha faza kullanıldığını belirterek, "Katılımcıların bitkisel sağlık yöntemlerine baktığımızda Anadolu'da bitki çeşitlerinin çok fazla olması ve bunların eski dönemlerden bugüne deneme yanılma yoluyla hep tedavilerin yapıldığı görülüyor. Ayrıca bitkisel tedavilerin hayvansal tedavilere oranla daha fazla kullanıldığını tespit ettik." diye konuştu.

Araştırmaları ve deneyimlerinden bazı örnekler de veren Ay, şunları dile getirdi:

"Sındırgı'da bir teyzemizden öğrendiğimiz kır otunun kaynatılıp içildiğinde basura iyi geldiğini, Badurca Mahmut bitkisinin kaynatılıp içildiğinde öksürüğe iyi geldiğini öğrendik. Hayvansal tedavi yöntemlerine baktığımızda bulgularımızın eski tıp metinleriyle örtüştüğünü gözlemledik. Bu da şifacıların geleneksel bir yapıda olduğun kanıtlıyor. Holistik yönteme baktığınızda dua ve inançtan destek aldıklarını gördük. Bazı yöntemlerde kullanılan materyelin herhangi bir etkisinin olmadığını ancak kullanıldığında psikolojik olarak bireyi etkilediğini fark ettik. Bunları incelediğimizde geleneksel tıbbın, modern tıp tarafından dışlanmaması gerektiğini gördük. Ayrıca yanlış uygulamaların önüne geçmek için hastanelerde ve sağlık kuruluşlarında bilinçlendirme çalışmaları yapılması gerektiğini önerdik."

Okul yöneticileri de her iki öğrencinin elde ettiği başarıdan dolayı gurur duyduklarını aktardı.