Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, "Türkiye öncelikle sağlığın finansmanı konusunda, çok önemli, çözülmesi zor ve sürdürülebilirliği kolay olmayan büyük bir adımı attı.
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, "Türkiye öncelikle sağlığın finansmanı konusunda, çok önemli, çözülmesi zor ve sürdürülebilirliği kolay olmayan büyük bir adımı attı. Sağlık konusunda güvencesi olmayan bir tane fert bırakmadık. Herkes sosyal güvenlik altında, Genel Sağlık Sigortası şemsiyesi altında. Nitelikli yatak sayısı kıyaslamasını da 2002 ile 2018 arasında yaparsak farkı çok iyi görürüz." dedi.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleşen Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi'nin Gala Yemeği ve Ödül Töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve Sağlık Bakanı Ahmet Demircan'ın katılımıyla gerçekleşti.
Burada konuşan Demircan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde, Emine Erdoğan liderliğinde birincisi gerçekleşen geleneksel tıpla ilgili uluslararası kongrede çok önemli bir adım atılmış olduğunu anlattı.
Demircan, şunları kaydetti:
"Bu kongreye şu açıdan önemli, insanoğlu yeryüzüne geldiği günden beri sağlık sorunları ile hep mücadele etti. Sağlık sorunlarını çözmek için pek çok çareler üretti. Burada modern tıp dönemine gelinceye kadar gelenekselleşmiş tedavi yöntemlerini bir kere daha hatırlayıp onların insan sağlığına yapabileceği, verebileceği katkıyı ortaya koyma konusunda yapılmış bir çalışma olarak büyük bir kongre yapıldı. Bu çalışma vesilesiyle tıbbı geleneksel ve modern tıp diye iki karşı veya kategoriye ayırmak yanlış olur. Hepsi insanın mirası ve insanlığın birikimidir. Bu birikimi insanlığın hizmetine sunma gayretinde kullanacağımızı en temel yöntem bilimdir. Elbetteki insanlığın tarihi mirasında bilimsel olarak araştırıldığında, insan sağlığına katkı sağlayacak, pek çok husus bulmak mümkün olacak. O nedenle bu kongreyi çok önemsiyoruz. Bu kongre sonrasında bilim dünyasında geleneksel olarak biriktirdiğimiz hafızamızın tekrar masaya yatırılması gayretlerinin devam edeceğini inanıyoruz."
Türkiye'nin sağlık alanındaki kazanımları ve son 16 yılda yapılan sağlık hizmetlerini anlatan Demircan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye sağlıkta son 16 yıl içerisinde büyük bir dönüşüm yaşadı. Bu dönüşümü şimdi geldiğimiz noktada gelişim, kalite ve sürdürülebilirlik merhalesi içinde olduğunu söylemek istiyorum. Türkiye öncelikle sağlığın finansmanı konusunda, çok önemli, çözülmesi zor ve sürdürülebilirliği kolay olmayan büyük bir adımı attı. Sağlık konusunda güvencesi olmayan bir tane fert bırakmadık. Herkes sosyal güvenlik altında, Genel Sağlık Sigortası şemsiyesi altında. Nitelikli yatak sayısı kıyaslamasını da 2002 ile 2018 arasında yaparsak farkı çok iyi görürüz. Türkiye'nin 2002 yılında sahip olduğu nitelikli yatak sayısı 18 bin iken, şu anda Türkiye'nin sahip olduğu nitelikli yatak sayısı 129 bin. Yatak sayımız ise 164 binden, geçen 15 yıl içerisinde, 130 bin yeni yatak ilavesiyle 229 bine çıktı. Aile hekimliğinin değiştirme yolunda gayretlerimiz devam ediyor. 24 bin rakamına ulaşmış durumda aile hekimi sayımız."
Demircan, anne ölüm hızı ve bebek ölüm hızı noktasına değinerek, "Anne ölüm hızı ve bebek ölüm hızı noktasında Türkiye, dünyaya örnek gösterilen neticeler elde etti. Yeni hastaneler yaptık. Alt yapı yenileme de dünyaya örnek teşkil edecek şehir hastanelerini açmaya başladık. Geçtiğimiz sene, 4 tane şehir hastanemiz açıldı. Bu sen 5 tane hastanemiz bitiyor ve açacağız. 20 tane daha hastanemizin bir kısmı ihale aşamasında önemli bir kısmı ise inşaatlara devam ediyor." diye konuştu.
Demircan, şöyle devam etti:
"2019-2020'de de açılmalar devam edecek. Türkiye, acil sağlık hizmetlerinde de dünyaya örnek olacak bir gelişme gösterdi. 2002 yılında 618 olan ambulans varken, şu anda kara ambulansı 5 binin üzerinde hava ambulansı, helikopter, uçağımız, 22'yi buluyor. Sistemde ufak revizyonlar yaptık, büyük dönüşümler sağladık. Şimdi ilaçta, cihazda ve donanımda yerli üretimin kapısını daha da güçlü bir şekilde açmak için gayret ediyoruz. İlaçta yüzde 80 noktasına ulaştık, yerli üretim, ancak Ar-Ge ve patent üretiminde arzuladığımız noktada değiliz. Bu noktanın aşılması için gayretlerimizi en iyi şekilde yerine getiriyoruz."
Bakan Demircan, yerli sanayinin gelişmesini sağlayacak tedbirlerin alındığını vurgulayarak, Türkiye'nin sağlık turizmi noktasında da çok geliştiğini anlattı.
Demircan, "Türkiye'nin yurt dışı sağlık taleplerini de karşılayacak potansiyeli var. Bu konuda gerekli yasal ve mevzuat düzenlemelerimizi yapıyoruz. En son şu anda Bakanlar Kurulumuzun imzasından geçti, Mecliste bir kanun paketimiz var. Onun içerisinde sağlıkla ilgili pek çok düzenlemenin yanında, sağlık turizmiyle ilgili ciddi bir düzenleme var. Türkiye sağlıkta çok önemli mesafeler kat etti ve kat etmeye devam ediyor." diye konuştu.
Ödül töreni
Açılış konuşmasının ardından ödül törenine geçildi. Sabuncuoğlu Şerefeddin Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Bilim Ödülü'nü Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoretapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada'ya verildi. Yeşiladaya'ya ödülünü Emine Erdoğan takdim etti. Bakan Demircan, Emine Erdoğan'a katkılarından dolayı da kongrenin logosu olan Hayat Ağacı tablosunu hediye etti.
Süheyl Ünver Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Genç Araştırmacı Ödülü'nü de, Medipol Üniversitesi Öğretim üyesi Dr. Muhammed İkbal Alp alırken, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Medya Ödülü'nü de Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halit Yerebakan'a verildi. Ödüllerini Bakan Demircan takdim etti. İbn-i Sina Yaşam Boyu Başarı Ödülünü Prof. Dr. Fuat Sezgin'e verildi. Sezgin'in ödülünü Bakan Demircan, Mecit Çetinkaya'ya takdim edildi.
Törende, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus'un kongreyle ilgili videolu mesajı gösterildi.