Haberler

Gelir Testi Yaptırılmazsa Ne Olur?

Güncelleme:
Abone Ol

Gelir testinde bugün son gün! Peki gelir testi yaptırılmazsa ne olur? İşte cevap.

Herhangi bir sosyal güvencesi olmayanlar için 1 Ocak 2012 itibariyle yürürlüğe giren Genel Sağlık Sigortası kapsamına girmek isteyen vatandaşlar başvurularını son güne bırakınca Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıflarının önlerinde uzun kuyruklar oluşturdu.

YAPTIRILMAZSA NE OLUR?

Yılbaşından itibaren yürürlüğe giren zorunlu Genel Sağlık Sigortası kapsamında gelir testi yaptırması gereken kişiler için süre daraldı. Sağlık güvencesi olmayan kişilerin 29 Şubat 2012 tarihine kadar gelir testi başvurusunda bulunmaları gerekecek. Başvuruda bulunmayan kişilerin geliri, asgarî ücretin 2 katı olarak değerlendirilecek ve bu kişilerden 213 TL aylık prim alınacak.

NASIL YAPILIYOR?

Gelir testi, kişinin kayıtlı ikametgâhının bulunduğu il veya ilçe idarî sınırları içindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nca yapılacak.

Vakıflara kaymakamlıklar aracılığıyla ulaşmak mümkün. Böylece Türkiye genelinde 9,5 milyon yeşil kartlı vatandaş, gelir testinden geçmiş olacak.Testte yoksul olmadıkları anlaşılan vatandaşlar 35 ila 213 lira aylık prim ödeyecek. Teste hiç girmeyen ise otomatik olarak 213 liralık prim yüküyle karşı karşıya kalacak.

SGK'ya kayıtlı olmayan 1,7 milyon vatandaşın da ay sonuna kadar SGK'nın kapısını çalması gerekiyor. Aksi halde SGK, her birini aylık 213 lira prim borcu ödemeye mahkûm edecek.

Genel Sağlık Sigortası'ndan faydalanmada temel şartlardan birisi, Türkiye'de ikamet edilmesidir.Buna göre tutuklu ve hükümlüler, er, erbaş ve yedek subay okulu öğrencileri, yabancı bir ülkede sosyal sigortaya tabi olması nedeniyle sözleşmeli ülke adına sağlık yardımları karşılananlar, Sosyal Güvenlik Kurumu'na devir alınacakları tarihe kadar banka ve sigorta şirketlerinin sandıkları kapsamında bulunanlar ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişiler, yabancı ülke vatandaşlarından Türkiye'de kesintisiz olarak bir yıldan fazla ikamet etmeyenler, milletvekilleri ile Anayasa Mahkemesi başkan ve üyeleriyle bunların emeklileri ile dul ve yetimleri hariç olmak üzere Türkiye'de ikamet edenler, zorunlu Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınmıştır.

Sosyal güvencesi bulunan işçi (4/a), esnaf (4/b) ve memur (4/c) olanlar ile bu sigortalılıklarından dolayı aylık alanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilerin sağlık yardımlarının, daha önce olduğu gibi kanun kapsamında karşılanmasına aynen devam edilecek. Yani; işçi, memur veya esnaf olarak çalışan zorunlu sigortalılar ve emekliler ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişiler için herhangi bir değişiklik bulunmuyor.

Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olan ve kendi nam ve hesabına çalışanlardan (4/b'lilerin) 60 günden fazla prim borcu olanların borçlarının tamamının ödenmesi veya 6183 sayılı kanuna göre 36 aya kadar taksitlendirmesi suretiyle ilk taksitin (peşinatın) ödenmesi halinde, kendileri ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler sağlık hizmetlerinden faydalanabilecek. Borcu taksitlendirebilmek için, Sosyal Güvenlik Kurumu ünitelerine taksitlendirme müracaatı yapılmalı. Bu müracaata çok zor durum halini gösteren belgelerin eklenmesi ve peşinat tutarının ödenmesi gerekiyor.

Kendi nam ve hesabına çalışanlardan (4/b'liler) 60 günden fazla prim borcu olan ancak ödeme veya taksitlendirmede bulunmayan sigortalıların bakmakla yükümlü oldukları eş ve 18 yaş üstü çocukları arzu ederlerse (mesela birikmiş primi ödeyecek durumları yoksa ve sağlık hizmetinden faydalanamıyorlarsa) genel sağlık sigortalısı olmak için kuruma talepte bulunabilirler. Talepte bulunduktan sonra gelir testi için ikametlerinin bulunduğu sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına (SYDV) başvurmaları halinde gelir tespiti sonuçlarına göre ya prim ödeyecek veya primleri devlet tarafından karşılanacak. Böylece bu durumdakiler de sağlık hizmetlerinde faydalanabilecek. Öte yandan kendi nam ve hesabına çalışanlar (4/b'liler), bir işverene bağlı olarak hizmet akdine tabi çalışmaya başlarsa, 5510 sayılı kanunun 53. maddesi gereği (4/b) kapsamında sigortalılıkları sona ereceğinden, yani esnaflıktan çıkıp işçi statüsüne geçeceklerinden, (4/a) kapsamında en az 30 gün prim ödenmek şartıyla sağlık yardımlarından kendileri ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler faydalanabilecek. Ancak esnafken faydalandıkları sağlık sigortası için borçlandıkları prim borcunu her halükarda ödeme yükümlülüğü devam edecek.

18 yaşın üzerindeki erkek çocuklar, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi durumunda ise 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayanlar, ana veya babasının sağlık güvencesinden faydalanmaya devam edecek. Bu durumdaki kişilerin her yıl öğrenci belgelerini sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine göndermesi yeterli olacak. 1.10.2008 öncesi bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık yardımlarından faydalanan kız çocukları ise 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren de sağlık yardımlarından, daha önce olduğu gibi sigortalı veya evli olmadığı sürece yaş şartı aranmadan faydalandırılacak.

18 yaşın üzerinde çalışmayan/okumayan veya 25 yaşın üzerinde okuyan/okumayan/çalışmayan erkek çocuklar bu sene itibarıyla re'sen tescil edildi. Bu kapsamdakilerin, gelir testi yaptırmak üzere ikametlerinin bulunduğu yerdeki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına başvurmaları gerekiyor. Gelir testi sonucuna göre belirlenecek prim ya kendileri tarafından ödenecek veya devlet tarafından karşılanacak.

GELİR TESTİ NASIL YAPILACAK?

Zaman Gazetesi'nden Ahmet Yavuz Genel Sağlık Sigortası hakkında tüm detayları keleme aldı. Yavuz konuya ilişkin şu önemli detayları verdi:

Gelir tespitinde aile olarak aynı hane içinde yaşayan ve nüfus kayıtlarında yer alan eş, yaşlarına bakılmaksızın evli olmayan çocuk ve Genel Sağlık Sigortalısı olarak tescil edilecek kişinin ana ve babası esas alınacak. Buna göre ana ve/veya babasıyla aynı adreste ikamet eden ve yaş şartları nedeniyle ana/babanın bakmakla yükümlüsü konumunda olmayanların gelir testi yapılırken ana, baba ve çocuğun gelirleri hesaplamada birlikte dikkate alınacak.

Ancak nüfus kayıtlarına göre ana ve babasından ayrı ikamet eden, bakmakla yükümlülük durumu sona ermiş olanların gelir testi, ayrı olarak yapılacak. Aynı hanede yaşamayanlar, öğrenimi nedeniyle başka bir hanede yaşayanlar ve evli olmayan çocuklardan öğrenim görmesi nedeniyle 25 yaşını doldurmamış olanlar, gelir testinde aynı aile içinde değerlendirilecek.

Ülkemizde yaşayan herkes zorunlu olarak Genel Sağlık Sigortalısı kapsamında tescil edileceğinden, 18 yaşın altındaki çocuklar da bakmakla yükümlü olunan çocuk olarak dikkate alınacak ve sağlık yardımlarından faydalandırılacak. Kısacası 18 yaşın altındaki tüm çocuklara 30 gün prim ödemiş olma ve prim borcu bulunmaması şartları aranmadan sağlık hizmeti verilmeye devam edilecek.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Sosyal Güvenlik Kurumu Anayasa Mahkemesi Ahmet Yavuz Politika Türkiye Güncel Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title