Genç girişimci organik tarıma kazandırdığı atıl arazide 20 kişiye istihdam sağladı
Kocaeli'nin İzmit ilçesinde "orman köy" olarak bilinen Fethiye Mahallesi'ndeki yakınlarına ait yaklaşık 150 dönüm atıl araziyi tarıma kazandıran 34 yaşındaki Burak Alsan, 20 kişiye istihdam sağladı.
Kocaeli'nin İzmit ilçesinde "orman köy" olarak bilinen Fethiye Mahallesi'ndeki yakınlarına ait yaklaşık 150 dönüm atıl araziyi tarıma kazandıran 34 yaşındaki Burak Alsan, 20 kişiye istihdam sağladı.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Şehir Planlama Bölümünden mezun olan Burak Alsan, AA muhabirine, yaklaşık 4,5 yıl önce eşinin köyüne yerleşmeye karar verdiklerini söyledi.
Alsan, köye yerleşme fikirlerine, ilk etapta çevresindekilerin olumsuz yaklaştığını belirterek, "Ailelerimiz dahil çünkü onların bizden kariyer açısından beklentileri daha farklıydı. Biz başka bir alanda ilerledik. İlk etapta şüphecilerdi ama şu anda herkes yaptığımız işi görüyor. Salgın nedeniyle şehirdeki hayatı da görüyorlar. Böyle olunca bize hak vermeye başladılar." dedi.
Ailede hiç çiftçi bulunmadığını ve kendisinin de bu konuda tecrübesi olmadığını aktaran Alsan, "Zaten organik besleniyorduk. 'Kendimize üretelim.' dedik. Çocuklarımız burada büyüsün istedik. O şekilde yola çıktık. Burada organik üretimle ilgili her şeyi yapmaya başladık. Böyle olunca iş büyümeye başladı." ifadelerini kullandı.
Alsan, yakınlarına ait 150 dönümlük atıl alanı tarımsal üretime kazandırdıklarını ve talebin artmasıyla 20 kişiye istihdam sağladıklarını anlatarak, şu anda bütün alanları verimli olarak ekemediklerini ama her geçen yıl verim kalitesini artırdıklarını kaydetti.
"Bu süreçte insanların sağlıklı gıdaya olan talebi arttı"
Burak Alsan, çeşit çeşit ürün yetiştirdiklerini ve bunu her geçen gün artırdıklarını belirterek, salgın sürecinin ilk dönemlerinde taleplerin yüzde 600 artığını ve birkaç saatlik uykuyla çalıştıklarını dile getirdi.
Salgın sürecinde insanların organik gıdaya olan talebinin arttığına işaret eden Alsan, şöyle devam etti:
"O yüzden bize olan talep de arttı. Sadece hafta sonu kısıtlamaları nedeniyle pazarlarımızda zorlanıyoruz. İnsanlar burada misafir olmak istiyor, genelde İstanbul'dan konaklamak için geliyorlar. Buradaki hayatı deneyimlemek için birçok insan burada zaman geçiriyor. Hedefimiz burada daha fazla kişiye istihdam sağlamak, mümkün olduğunca insanların kırsala taşınmasına önayak olmak çünkü kırsallarda potansiyel çok fazla ancak insanlar, bunu birileri başarana kadar görmüyor. O yüzden örnek olmak istiyoruz. Organik tarıma olan ilgi özellikle Avrupa ülkelerinde çok yüksek. Ülkemizin de bu anlamda önemli bir potansiyeli var. Biz de önümüzdeki yıllarda başarabilirsek ihracat yapmak istiyoruz."
Alsan, 2,5 yılda 60 ülkeden 300'ün üzerinde gönüllü çiftçiyi ağırladıklarını dile getirerek, "Eşimle gezmeyi çok seviyorduk. Buraya taşınmadan önce eşimle birçok ülkeyi gezdik. Artık hem pandeminin etkisi hem de işlerimiz nedeniyle gezemiyoruz ama şimdi bir sürü insan, başka ülkelerden buraya geliyor. Başka insanların kendi ülkelerindeki kültürlerini de deneyimlemiş oluyoruz, biz kendi kültürümüzü de onlara göstermiş oluyoruz. O anlamda güzel." diye konuştu.
Burak Alsan, ürünleri semt pazarlarında ve internet üzerinden tüketiciyle buluşturduklarını sözlerine ekledi.
"Bu kadar büyük üretim yapabileceğimizi hiç düşünmemiştik"
Eşi Gözde Alsan da doğayı çok sevdiğini ve böyle güzel bir köyde 2 çocuğunu büyüttüğü için kendisini şanslı hissettiğini söyledi.
Konaklama bölümüyle kendisinin ilgilendiğini ve 4-5 kişilik grupları ağırladıklarını aktaran Alsan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu araziler, atıl duruyordu. Burak'ın da 'Kendimize organik gıda yapalım.' diye bir hayali vardı. Bu kadar büyük üretim yapabileceğimizi hiç düşünmemiştik. Biraz kervanı yolda düzdük gibi oldu. Ufak bir bahçemiz olsun derken işler büyüdü, seralar oldu. İnternet satışları oldu, eko turizm oldu. Bu şekilde büyüdük. Salgın döneminde taleplerimiz çok arttı. Gerek buraya gelmek isteyenler gerek buradan ürün almak isteyenler arttı."
İzole ortamda salgın sürecini daha rahat geçirdiklerini belirten Alsan, "Hiçbir zaman pişman olmadık, salgında 'İyi ki geldik.' dedik. Özellikle çocuklu, sağlığına dikkat eden, doğaya seven bir aile olarak 'İyi ki geldik.' dedik." diye konuştu.