3 Ağustos'taki Gezi Parkı Eylemlerine İlişkin Dava Görülüyor
Taksim'e 1 milyon kişi çağrıları üzerine, 3 Ağustos'ta yapılan eylemde gözaltına alınan 36 kişi hakkında açılan davanın görülmesine başlandı.
Gezi Parkı olaylarına ilişkin sosyal medyadan yapılan " Taksim'e 1 milyon kişi" çağrıları üzerine, 3 Ağustos'ta yapılan eylemde gözaltına alınan 36 kişi hakkında "dağıtma sırasında cebir, şiddet veya tehditle mukavette bulunma" iddiasıyla açılan davanın görülmesine başlandı.
İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, 13 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı.
Sanıkların kimlik tespitinin yapılmasının ardından savunması alınan sanık Hakan Topkurulu, olay günü Taksim'de arkadaşlarıyla yemek yediğini belirterek, "Bu sırada ortalık karıştı. Yukarıdan aşağıya doğru polis orada bulunanları joplayarak gelmeye başladı. Gidelim diye düşündük. Polis bizim masaya doğru geldi. Bir şey yapmadığım halde beni yere attılar" dedi. Sanık Topkurulu, iddia edildiği gibi polislere sinkaflı sözler söylemediğini savunarak, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Sanık Mesut Aktaş, Taksim'e gezmek amacıyla geldiğini, polisin kalabalığı sıkıştırması üzerine bir mağazaya girmek zorunda kaldığını ifade ederek, kalabalığın arasında kimsede şişe görmediğini, sadece slogan atıldığını belirtti. Kaçmadığını, yolun kenarından kendisinin gözaltına alındığını anlatan Aktaş, polislerin hakaretine maruz kaldığını iddia etti.
Sanık Yahya Kemal Altuntaş da Taksim'den Galatasaray'a gezmek için geldiğini, ancak polis görevlilerince yere yatırılarak gözaltına alındığını, kendisine kelepçe takıldığını, emniyette kendilerine kötü davranıldığını ifade ederek, polisten şikayetçi olduğunu söyledi.
Sanık Rohat Akdemir ise Taksim'den evine gitmek için yürüdüğü sırada kargaşa olduğunu, ancak olayların içine girmek istemediğini belirterek, "Bir iş yerine girmeye çalıştım. Beni buradan dışarı çıkardılar. Ben de bu nedenle polise tepki gösterdim. Sadece slogan attım. Çünkü orada hiçbir şey yapmadıkları halde şiddete maruz kalan insanlar gördüm. Durduk yere gözaltına alındım" diye konuştu.
"Yasaklı olduğu için duruşmaya gelemedi"
Duruşmaya gelmeyen Almanya vatandaşı olan sanık Ersan Kuvvet'in avukatı Erdem Çağlar, müvekkili hakkında Türkiye'ye giriş yasağı olduğunu, bu nedenle de duruşmaya gelemediğini ifade etti. Avukat Çağlar, bu yasağın iptali için açtıkları davanın devam ettiğini ifade ederek, müvekkilinin söz konusu durumu değiştiğinde duruşmada hazır edeceğini söyledi.
Sanık Denis Shcmıck'in avukatı Zehra Özdemir de müvekkilinin 3 yıl boyunca Türkiye'ye giriş yasağı aldığını ve bu nedenle de duruşmaya gelmediği ifade etti. Avukat Özdemir, müvekkilinin daha önce savunmasının alındığını ve Türkiye'ye giriş yaptığında hazır edeceğini söyledi.
4 sanık hakkında da zorla getirme kararı
Mahkeme, Alman vatandaşları sanıklar Mark Klaus Jörk Sander ve Denis Schmick hakkındaki yakalama emirlerinin infazının beklenmesine karar verdi. Ayrıca ABD vatandaşı sanık Jeff Allen Crane ile 6 sanığın en yakın asliye ceza mahkemesinde ifadeleri alınmak üzere haklarında yakalama kararı çıkarılmasına karar veren mahkeme, 4 sanık hakkında ise duruşmaya gelmedikleri gerekçesiyle bir sonraki celsede hazır edilmek üzere, zorla getirme kararı çıkardı.
Mahkeme, sanık Ersan Kuvvet'in ifadesinin alınması için yurt dışı istinabe işlemlerinin tamamlanmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 2'si Alman, biri Amerikalı 35 kişi hakkında "dağıtma sırasında cebir şiddet veya tehditle mukavette bulunma" suçundan 3'er yıldan 5'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Dİğer sanık Hakan Topkurulu hakkında ise görevli memura hakaret suçundan 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istendi. - İstanbul
