GGC ve Konrad Vakfı'dan 'Hukuk ve Medya' Semineri
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti ve Konrad Adenauer Stiftung (KAS) Vakfı Türkiye Temsilciliği, tarafından "Hukuk ve Medya "semineri düzenlendi.
Diyarbakır 'da 'Hukuk ve Medya ' konulu seminer düzenlendi. Seminere, GGC Başkanı Veysi İpek, (KAS) Türkiye Temsilcisi Dr. Colin Dürkop, Avukatlar Fikret İlkiz ve Sultuybek, Galatasaray Üniversitesi Araştırma Görevlisi Güçlü Akyürek, Uluslararası Girişimci ve Düşünce Derneği Başkanı Türkan Gürler ile GGC üyesi gazeteciler katıldı.
İPEK, "HUKUK KÜÇÜK YERLERDE FARKLI İŞLİYOR"
Seminerin açılış konuşmasını yapan GGC Başkanı Veysi İpek, küçük yerlerde hukukun farklı işlediğini belirterek, batıda suç olmayan bir gelişmenin doğuda kimi zaman suç olabileceğini kaydetti.
İpek, Hani Haber Gazetesi Sahibi M. İlhami Ünal'ın kendi gazetesinde, ilçedeki bir okulun müdürü tarafından kız çocuklarına dayak atmasını haber yapan ve sonrasında hakkında 9 yılla yargılanması olayını anlattı. İpek, aynı haberi İlhami Ünal'dan izin alarak yaptığını ve kendisi hakkında da dava açıldığı ifade etti.
Son 17 aydan bu yana gazeteciler soruşturmalara maruz kalmadığını dile getiren İpek, "17 Ay öncesine kadar da yerel gazetelerin yazı işleri müdürleri basın savcıları tarafından ifadeye çağrılmıştı. Arkadaşlara 'PKK Lideri Öcalan' diye bir sıfat kullanamazsınız denmişti. Ancak 'Yasadışı terör örgütü lideri Öcalan' olarak yazılabileceğini belirtmişti" diye konuştu.
DR. DÜRKOP: ÇORBADA TUZUMUZ OLSUN İSTEDİK
İpek'in ardından konuşan KAS Türkiye Temsilcisi Dr. Colin Dürkop, vakfın öz geçmişi hakkında bilgi verdi. Meslek içi eğitim seminerlerini 17 yıldır sürdürdüklerini kaydeden Dürkop, "meslek içi eğitimler mesleklerin daha iyi icra edilmesi bakımından fayda sağlıyor. Basın mensupları yeni çıkan kanun maddelerini her zaman takip edemeyebilirler. Demokrasinin vazgeçilmez unsurları gazete, tv ve radyoların bu seminerlerle biraz daha rahat olacağını düşünüyorum. Konrad Vakfı olarak çorbada tuzumuz olsun istedik" şeklinde konuştu.
İpek ve Dürkop'un konuşmalarının ardından Al Jazeera Arabic Türkiye Prodüktörü Yılmaz Akıncı'nın Moderatorlüğünde, Av. Fikret İlkiz, "İnternet ve Kişilik Hakları", Galatasaray Üniversitesi Araştırma Görevlisi Güçlü Akyürek, "Özel Yaşam Hakkı Nedir, Neden Önemlidir?" ve Av. Osman Sultuybek, "Eser Kavramı ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu" konularında bilgilendirmede bulundu.
İLK OLARAK MADEN İŞÇİLERİ SONRASINDA GAZETECİLER
İlk olarak konuşan Av. Fikret İlkiz, Soma'da yaşamını yitirenleri andı. Tehlikeli meslekler sıralamasında birinci sıraya maden işçilerini alan İlkiz, ikinci sırada da basın mensuplarını gösterdi. Avukat İlkiz, hakkında hüküm verilene kadar herkesin masum olduğunu belirterek, gazetecilerin eleştirilerini etik kurallar içerisinde yapabileceğini, sert eleştirilerin mutlaka hakaret edilerek yapılmayacağını dile getirdi.
"Herkesin hayatı kendine özeldir ve müdahale edilmesi suçtur" diyen Galatasaray Üniversitesi Araştırma Görevlisi Güçlü Akyürek, özel yaşam hakkının çok önemli olduğunu ifade ederek, "Mesela bir zamanlar 'Biri bizi gözetliyor' vardı. Orada insanlar 24 saat boyunca kameralar altında idi. Yarışmalarda onların her birine psikolojik danışman verilmişti. Bu özel hayatın ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Özel yaşamın en birincisi konuttur, sonrasında mektup, haberleşme, yani facebook, twiter, whatshap, kişinin temasları, kişisel veriler kişinin özelleridir. Özel hayat ile ilgili olarak bir araştırma, bilgi edinme birde bunu ifşa etmek var. Bir şekilde elde edilen bilgileri 3. Kişilerin eline geçmesidir. İnternetin çok ilerlemesi nedeniyle özel hayat ile ilgili bilgileri ifşa etmek artık çok rahat oldu" dedi.
Son olarak konuşan Av. Osman Sultuybek ise Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun geçmişten bu güne kadarki değişimini anlattı. Fikir ve sanat kanununda son olarak 1995'te yapılan köklü değişiklikle şu an yürürlükte olan halini aldığını kaydeden Sultuybek, "Nasıl ki kişilik hakları varsa eser hakları da artık güvence altındadır" şeklinde konuştu.
Yapılan bilgilendirme konuşmaların ardından verilen kısa aranın ardından seminer, soru-cevap ve tartışma şeklinde devam etti. Gazeteciler merak ettikleri ve başlarından geçen olaylar ile ilgili sorular sorarak bilgi aldı. Seminer toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
