Gidici Kasabanın Gezen Mezarlığı
Muğla'nın Termik Santraliyle Ünlü İlçesi Yatağan'ın Yeşilbağcılar Kasabası'nda Bugünlerde Yerel Seçim Değil, Kasabanın Yer Seçimi Tartışılıyor. Kömür Madeni Alanlarının Sürekli Genişlemesi Yüzünden Daha Önce 2 Kez Yeri Değişen Kasaba Mezarlığı ve Koca Kasabaya Yeniden Yol Göründü.
Muğla'nın termik santraliyle ünlü ilçesi Yatağan'ın Yeşilbağcılar Kasabası'nda bugünlerde yerel seçim değil, kasabanın yer seçimi tartışılıyor. Kömür madeni alanlarının sürekli genişlemesi yüzünden daha önce 2 kez yeri değişen kasaba mezarlığı ve koca kasabaya yeniden yol göründü.
İŞTE GİDİCİ KASABANIN GEZEN MEZARLIĞI
Türkiye 29 Mart 2009'da yapılacak yerel seçimleri konuşurken, Yatağan İlçesi’ne bağlı Yeşilbağcılar Kasabası’nda, yerel seçim değil, yer seçimi tartışılıyor.
Türkiye Kömür İşletmeleri Müdürlüğü, Güney Ege Linyit işletmeleri kömür havzası içinde kalan Yatağan Yeşilbağcılar Kasabası ile okul yapımı gerekçesiyle daha önce yeri iki kez değiştirilen mezarlığı da ortadan kalkacak.
MEZARLIK 40 YILDA BİR YÜRÜYOR
Yıl 1932... Yeşilbağcılar Mezarlığı, kasabaya okul yapılacağı gerekçesiyle bulunduğu yerden kaldırılıp epey uzak bir noktaya taşındı. Yıllar geçti, fakat kasabanın ve mazarının kaderi değişmedi. Okul, yetersiz kalınca başka bir yer aramak yerine alışılagelmiş karar verildi. Mezarı taşıyalım, yerine okulu yapalım...
Yıl 1972... Yeşilbağcılar Mezarlığı, sonsuza uğurlanan kasabalılarla birlikte bu kez başka bir noktaya nakledildi. Yerine daha büyük bir okul yapıldı.
Bitti mi? Hayır bitmedi. Kasaba, yörede "Kara bela" olarak anılan kömür yüzünden bu kez okulu, iki kez taşınan mezarlığı, yüzlerce evi ile birlikte taşınacak! Çünkü, kasaba Yatağan Termik Santrali'ne kömür sağlayan havzanın içinde. Kömür maden alanı genişledikçe kasabanın sınırlarına, hatta evlerine kadar dayanınca, maden bu kasabayı komple istimlak etme kararı aldı.
ADI DA ÜÇ KEZ DEĞİŞEN KASABA
Yeşilbağcılar Kasabası ve burada yaşayanların başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmez. Yürüyen mezarlık, okul, derken yakında elden gidecek kasabanın adı da üç kez değişmiş. 1932'deki mezarlık yeri değişimine kadar adı kayıtlarda Kasaba olarak yazılan yerleşim birimi, bu tarihten itibaren Gibiye Kasabası olmuş. 1957 yılında ise kasabanın ileri gelenlerinden Mustafa Bağcı'nın başvurusu üzerine kasabanın adı kendi soyadı yani Bağcılar olarak değişmiş. 1970'e gelindiğinde kasabanın nüfusu hızla artmış. Gerçek bir kasaba olmak için yöre halkı başvuruda bulununca hem istek kabul edilmiş hem de Bağcılar adı Yeşilbağcılar olarak değiştirilmiş.
YEREL SEÇİM DEĞİL YER SEÇİMİ
Türkiye Kömür işletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından “Kömür Havzası içinde kaldığı" gerekçesiyle istimlâk edilen Yeşilbağcılar Kasabası, 29 Mart 2009 tarihinde yapılacak olan yerel seçimi değil, yöredeki Taş Kesiği mevkiinde gösterilen yeni yerin seçimini tartışıyor. Kısa süre sonra haritadan tamamen silinecek kasabada seçim yapılmasının bir anlamı olmadığını söyleyen kasaba sakinlerinden 85 yaşındaki Hasan Ali Özdemir, 900 haneli kasabaya TOKİ tarafından toplam 127 bina yapıldığını söyledi. Köyden toplam 100 hanenin söz konusu mevkii ye taşınacağını belirten Özdemir, mezarlık gündeme gelince gözleri doldu.
Hasan Ali Özdemir, şöyle konuşuyor:
“Kömür denen kara bela hem bizim hem de ölülerimizin huzurunu kaçırdı. Biz hem köyümüzün adını, hem de mezarlığımızın yerini değiştirmekle tarihe geçtik. Sonsuzluğa uğurladığımız yakınlarımıza kabirlerinde huzur vermedik. 40 yıldır bunun üzüntüsünü yaşarken, şimdi de hem kasabamız, hem de mezarlığımız ortadan kalkıyor. Kömür, sadece kasabamızı ya da mezarlığımızı ortadan kaldırmıyor, anılarımızı da yok ediyor. Taş Kesiği mevkiin de devlet bize yer gösterdi ve 127 ev yaptı. 100 konutta bizim kasaba halkı yerleşecek. 27 konuta ise yabancı. Onlar yabancı bir kasaba oluşturmak, biz ise topluca gitmek istiyoruz.”
UZAKGİDEN'İN FERYADI
Kasaba sakini İlhan Uzakgiden ise 77 yaşında. Doğum büyüdüğü topraklardan kovulmanın çok acı verdiğini belirten Uzakgiden, şunları söydi:
“Bizi çil yavrusu gibi dağıtacaklar. TOKİ 127 konut yaptı. Oysa kasabamızın 900 hanesi var. Yüz hane buraya gidecek. 27 hanesini yabancı almış. Geri kalanımız ise başının çaresine bakacak. Ben bu topraklardan uzak kalamam. O nedenle bana 10 kilometre uzaklıktaki Yatağan merkeze yerleşeceğim. Mezarlarımı da oraya taşıyacağım. Hepimiz, gideceğimiz yerlere mezarlarımızı da taşımak zorundayız.”