Haberler

DHA YURT ÖZEL GÜNDEMİ - TEKRAR

Güncelleme:
Abone Ol

Giresun'da çöp tesisinden 'sızıntı' tehlikesiGİRESUN'da çevrede toplanıp, Görele ilçesine bağlı Çavuşlu beldesindeki katı atık bertaraf tesisinde depolanan çöplerden, çevreye atık su sızdığı öne sürüldü.

Giresun'da çöp tesisinden 'sızıntı' tehlikesi

GİRESUN'da çevrede toplanıp, Görele ilçesine bağlı Çavuşlu beldesindeki katı atık bertaraf tesisinde depolanan çöplerden, çevreye atık su sızdığı öne sürüldü. Halk, kötü kokuların da yayıldığı tesiste önlem alınmasını istedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da devreye girdiği tesis için yeni yer arayışı başlattı.

Görele ilçesine bağlı Çavuşlu beldesinde, 5 yıl önce faaliyete geçen ve kentin yanı sıra çevre bölgelerden toplanarak Çavuşlu Katı Atık Bertaraf Tesisi'nde depolanan çöplerden, çevreye atık su sızdığı iddia edildi. Tesisteki çöplerden arıtılmış atık suların, dere yatağına döşenip, denize ulaştırılan borularda zamanla hasar oluştuğunu belirten belde sakinleri, önlem alınması istedi. Kötü kokuların da çevreye yayılması nedeniyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri harekete geçerek, tesis için yeni yer arayışı çalışması başlattı.

'ÇÖP TESİSİ KAPASİTESİ ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR'

Avukat Ozan Karagöz, çöp tesisinin kapasitesinin üzerinde çalıştığı iddiasıyla yöre halkınca suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, "Çöp tesisinin katı atık suyunun dere içinden geçirilen borusu pek çok kez olduğu gibi yeniden patladı. Atık suyu deşarj borusunun patlaması sonucu atık su doğrudan derenin içine karışmış oldu. Çavuşlu beldesinin su ihtiyacını karşılayan Yalakoda Deresi'nin kenarında su kuyuları var. Çavuşlu beldesi dere suyunu değiştirmek ve revize etmek beraber içme suyu olarak kullanıyorlar. Buradaki en temel sorun 2017 yılındaki mahkeme kararları ve Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) projesiyle beraber tesis kapasitesi üzerinde işletilmesidir" dedi.

'HAYVANLAR BİLE DEREDEN SU İÇMİYOR'

Yöre sakini Hayriye Gül, kötü kokuların kendilerini rahatsız ettiğini söyleyerek, "Ne kokudan dolayı nefes alabiliyoruz. Ne de içilebilecek bir suyumuz var. Bizim için yaşam duruyor. Tesisinin yapılacağı yer burası değil. Suya sıfır bir yerde çöplük yapıldığı hiç görüldü mü? Her halde ilktir bu. Hayvanlar bile dereden su içmiyor" diye konuştu.

'İNSANLAR KOKUDAN DIŞARI ÇIKAMIYOR'

Muhtar Selim Hamzaoğlu da "Kokudan dolayı insanlar dışarı çıkamıyor. Çok yağış alan bir bölgede olduğumuz için çöp tesisinden sızan sulan dereye sızıyor. Derenin kenarında içme suyu kuyularımız olduğu için çok fazla şikayet geliyor. Şikayet dilekçelerimizi gerekli yerlere gönderdik. Bu konuya biran önce çözüm getirilmesini bekliyoruz" dedi.

'SIKINTIMIZ BÜYÜK'

Sızıntıya karşı önlem alınmasını talep eden Birsen Hafızoğlu ise, "Dere boyunda gezelim desek, kokudan gezemiyoruz. Su taşımaktan vücudumuzda bel fıtığı oluştu. Musluğumuzu sadece duş almak için açıyoruz. İçemediğimiz suda yıkanmak ne kadar yararlı? Abdest alamıyorsun ağzımıza ve burnumuza çöp kokusu geliyor. Sıkıntımız çok büyük" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------

-Vatandaşların çöplüğün göründüğü yerden toplu görüntüsü

-Çöplükten görüntüler

-Çöplükten dereye sızan çöp suyu görüntüsü

-Dereden görüntüler

-Röportajlar

-Dere ve vadiden görüntü

-Vatandaşın cep telefonuyla görüntülediği dere içinde patlamış çöp atık borusu

-Detaylar

HABER KAMERA: SELÇUK BAŞAR-Aleyna KESKİN/GİRESUN-DHA

Haber Kodu : 201204052

==========================

Yürek burkan insan hikayesi: Doktoruna kurduğu turşuyu bu yıl kızı götürdü

DİYARBAKIR'da, 3 ay önce yaşamını yitiren kalp hastası Azize Güler'in (63), 7 yıldır tetkik ve takibini yapan Dr. Cegerğun Polat için her yıl kurduğu turşuyu, bu kez kızı Berivan yaptı. Berivan Güler, Dr. Polat'a çalıştığı hastanede turşuyu teslim edip, "Annem öldü, turşuyu ben getirdim" dedi.

Bağlar ilçesinde 3 ay önce beyin kanaması geçirip yaşamını yitiren kalp hastası Azize Güler'in ardından yürek burkan bir insan hikayesi çıktı. 7 yıldır tetkik ve takibini yapan doktoru Cegerğun Polat'a her yıl düzenli olarak turşu götüren Güler, ölmeden önce çocuklarından yine turşu götürmeye devam etmelerini istedi. Güler'in kızı Berivan Güler de annesinin ölümünden sonra yaptığı 5 kiloluk turşuyu götürüp Dr. Cegerğun Polat'a teslim etti. Bu yürek burkan hikaye Cegerğun Polat'ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla ortaya çıktı. Polat, yaptığı paylaşımda, "Ne kötü günler. Uzun zamandır izlediğim hastam vefat etmiş. Her yıl turşu getirirdi. Kızına vasiyet etmiş. Kızı getirdi. Ölürken bile iyi olmayı başaran, fakirlik içinde yaşamasına rağmen paylaşmasını bilen yığınla onurlu insan var" ifadelerini kullandı. Polat'ın yaptığı bu paylaşım da takipçileri tarafından binlerce beğeni aldı.

'HER YIL EVİME NASIL YAPIYORSAM ONA DA TURŞU YAPIP GÖTÜRECEĞİM'

Güler'in kızı Berivan Güler (39), annesinin sağlık durumu nedeniyle bu yıl turşu yapamadığını, bunun üzerine turşuyu beraber hazırlayıp doktora götürmeyi planladıklarını anlatarak, "Anneme 'hem hastaneye gideriz hem de turşuyu götürürüm' dedim. Sonra annem fenalaştı. Beyin kanaması geçirdi. Hastaneye götürdük. Durumu kötü dediler. Sonra rahmetli oldu annem. Ben her şeyi hazırladıktan sonra turşuyu yaptım. Annem her sene götürdüğü gibi bu sene de isterdi götürmeyi. Vasiyetini yerine getireyim diye ben götürdüm. Eşimle beraber alıp götürdük. Ondan sonra hocaya annemin öldüğünü onun yerine turşuyu getirdiğimi söyledim. 'O getiremedi ben onun yerine getirdim' dedim. Dondu kaldı. O da beklemiyordu. Demek ki ömrü buraya kadardı. Onun için turşuyu alıp götürdüm. Her yıl götürürüm ona. Sağ olduğum sürece her yıl evime nasıl yapıyorsam ona da 5 kilo turşu yapıp götüreceğim" dedi.

'VASİYETİ ARADA KURULAN DOSTLUĞA VE PAYLAŞIMA DEVAMLILIK KILMAKTI'

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Cegerğun Polat, hastası Azize Güler'in 7 yıldır çalıştığı hastanede tedavi gördüğünü ve daha önce çalıştığı kamu hastanesinde bir dönem tedavi ettiğini söyledi. Dr. Polat, bu süre zarfında Güler'le aralarındaki bağın güçlendiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Kapak hastasıydı. Kapak hastalarıyla kardiyoloji doktorları arasında hep akraba olacakları söylenir. Çok sık gelip giderler. Tabi bir süre sonra iyi bir iletişimle hastayla bağınız güçleniyor. Bir süre sonra teyze veya amca diyorsunuz. Yaş farkı gözeterek abla da deniyor. Ancak sık görmek, temas ve sık geçirilen zaman sizi yakınlaştırıyor. Azize Teyze ile de böyle bir bağımız oldu. Bu duyguyu bana çok yoğun yaşattı. Öyle bir paylaşım yapma gereği duydum. Son 3- 4 yıldır bana turşu getiriyordu. Çok da güzel yapıyordu. Ne yazık ki vefat etmiş ve bunu bana kızı getirdi. Onu kaybetmiş olmanın verdiği acı çok içimde hissettiğim bir şeydi. O paylaşım bir şekilde insanlar tarafından hissedilmiş oldu. Azize Teyze'nin yaptığı şey sadece benim için de yapılmış bir şey değildi. Yazdığım yazıda da söyledim. Dostluğa ve paylaşıma dair bir şeydi. İnsanlar bunu hatırladı ve gördü. İnsanlar geri dönüş yaptığında hissettikleri aslında buydu. Benim duygularım da öyleydi. Bu paylaşım hedefine ulaşmış oldu. Azize Teyze'nin vasiyet ettiği şey sadece bir turşu getirmek meselesi değildi. Vasiyet ettiği şey arada kurulan dostluğa ve paylaşıma devamlılık kılmaktı."

Azize Güler'in eşi Mehmet Güler de 50 yıllık hayat arkadaşının, doktorunu çok sevdiğini ve her yıl turşu götürdüğünü söyledi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Çavuşlu Görele Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title