Girişimci iş kadınının "kızlarım" dediği inekleri ekmek kapısı oldu - AFYONKARAHİSAR
Afyonkarahisar'da Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) desteğiyle kurduğu çiftliğinde üretilen çiğ sütleri İstanbul'a pazarlayan iş kadını, "kızlarım" dediği ineklerine düşkünlüğünün yanı sıra işindeki titizliği ve çalışkanlığıyla örnek oluyor.
Afyonkarahisar'da Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) desteğiyle kurduğu çiftliğinde üretilen çiğ sütleri İstanbul'a pazarlayan iş kadını, "kızlarım" dediği ineklerine düşkünlüğünün yanı sıra işindeki titizliği ve çalışkanlığıyla örnek oluyor.
Süt ve süt ürünleri teknikerliği mezunu olan 50 yaşındaki iki çocuk sahibi Nilgün Yıldırım, Antalya'da iki yıl radyo spikerliği ile ilaç mümessilliği yaptı.
Doktor eşinin tavsiyesi ile 2014'te TKDK'den aldığı hibe desteğiyle Afyonkarahisar'a bağlı Saadet köyünde kurduğu çiftlikte süt sığırcılığı yapmaya başladı.
Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avusturya'dan getirilen 82 süt ineği ile başladığı işinde hayvan sayısını 270'e çıkardığını söyledi.
Afyonkarahisar'da iş dünyasında "başarılı bir kadın" olarak parmakla gösterildiğini belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
"Kadınların elinden tutulduğunda, müsaade edildiğinde ve önü açıldığında ciddi şeyler başarabileceği düşüncesiyle bu işe başladım. Bu işe başlamamın gerçek amacı üretime katkıda bulunabilmekti. Eşimin birikimi de söz konusu olunca iki yıl yoğun çalıştım. İş düzenini kurduktan sonra da çok fazla zorluk yaşamadım. Bana 'Sen kadınsın, kocan doktor, senin burada ne işin var?' diyorlardı. Bu laflara karşı dik durmak zorundaydım. Şimdi onları da yendiğimi düşünüyorum. Şimdi de herkes beni arayarak 'Abla bu işi yapacağız da senin tavsiyen nedir?' diye soruyor."
Hayvanlarını çocuğu gibi görüyor
Hayvanlarına çok düşkün olan, onları "kızlarım" diye seven Yıldırım, "Hayvanlarım Avusturya'dan geldi ama onların doğurduğu yavruların büyük kısmı benim elime doğdu. Dolayısıyla ineklerimin hepsinin bende ayrı bir yeri var. Yani, 'Onlar benim kızlarım.' Çünkü eşim ve çocuklarım Antalya'da ben ise annemle Afyonkarahisar'dayım. Bir bakıma ayrıyız. Açıkçası da çocuklarıma olan özlemimi de kızlarımla giderme çabası içerisindeyim." dedi.
İşinin süt üretimi ve damızlık hayvan yetiştirmek olduğunu dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar işletmemizde doğan bütün dişi hayvanlarımızı kendimize sakladık. Bu dişi hayvanların anaçlarının süt verimine baktığımızda da ciddi anlamda güzel bir genetiğe sahip sürüye sahip olduğumuzu fark ettik. Akabinde de dişi hayvanlarımızı büyüterek gebe düve haline getirdik. Sonrasında da kendi sürü seleksiyonumuzu oluşturduk. Dolayısıyla büyüme kendi hayvanlarımızın içerisinden olduğu için hayvanın ne kadar süt verebileceğini tahmin edebiliyoruz."
İşletmesinin çiğ süt üretimi konusunda Tarım ve Orman Bakanlığınca verilen ari belgesine sahip olduğunu aktaran Yıldırım, günlük 2-3 ton süt ürettiğini, bunu 6-7 tona çıkartmak istediğini aktardı.
Yıldırım, çiğ sütleri de 4 yıldır İstanbul'daki bir firmaya sattığını sözlerine ekledi.