Gizli Bilgi ve Belge Bulundurma' Davasında Sanıklar Hükmün Ertelenmesini İstemedi
İzmir'de, muvazzaf asker ve sivil 357 sanığın yargılandığı 'Gizli bilgi ve belge bulundurma' davasının görülmesine 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
İzmir'de, muvazzaf asker ve sivil 357 sanığın yargılandığı 'Gizli bilgi ve belge bulundurma' davasının görülmesine 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Tutuklu sanığın bulunmadığı davada, ikinci iddianamedeki suçlamalarla ilgili ifade veren sanık muvazzaf subaylar, hakimin, evlerinde bulunan belgelerde parmak izi araştırması yapılıp yapılmaması ile ceza almaları durumunda 'hükmün ertelenmesi'nden yararlanıp yararlanmayacakları yönündeki tekliflerini kabul etmedi. Sanık subaylar, suç işlediklerine inanmadıkları için bunları kabul etmediklerini söyledi.
5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya aralarında Bilgin Özkaynak, Narin Korkmaz gibi tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı. Geçen Temmuz ayındaki duruşmada, tüm sanıkların tahliye edilmesiyle, tutuklusu kalmayan dava duruşması öncesinde polisin yine güvenlik önlemleri dikkat çekti. Duruşmada, Cumhuriyet Savcısı Ali Ertan tarafından hazırlanan ve ilk iddianameyle birleştirilen ikinci iddianame doğrultusunda sanıkların ifadesi alınmaya başlandı. İfadesi alınan asker sanıklardan Hamza Kaya, iddianamede üzerine atılı suçların hiçbirinin somut delile dayanmadığını savunarak, suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
GİZLİ DENİLEN BELGELER GENELKURMAY'IN SİTESİNDE DE VAR
İddianamede sadece dava sanıklarından Bilgin Özkaynak'ın evinde bulunduğu iddia edilen harici hard disk içinde adına klasör açılmış olmasına dayanarak 20 ay tutuklu yargılandığını dile getirilen Kaya, evinde ele geçirilen tüm CD materyallerinin Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından verilen eğitimlerde tüm kursiyerlere dağıtılan herhangi bir gizliliği bulunmayan eğitim dökümanları olduğunu söyledi. Kaya, evinde ele geçirilen tüm bu materyallerin, ne sözde örgütün veri tabanı Pandora'da ne de hiçbir örgüt üyesinden ele geçirilen verilerde çıkmadığını söyleyip, görevi gereği evinde bulundurmasında sakınca olmayan bu verileri başkasıyla da paylaşmadığını, suçlanamayacağını ifade etti.
Hamza Kaya, ayrıca, "İddianamede evimde ele geçirilen materyaller arasında gösterilen bir yönerge, Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde tüm TSK mensuplarının erişimine, kopyalamasına açık. Halen de açık durumda bulunuyor. Yine silahlı kuvvetlerin kullandığı haberleşme sistemlerine ilişkin bir diğer belgenin içeriği de, yine Aselsan'ın kamuya açık internet sitesinden ulaşılabilir" dedi. Muvazzaf sanıklardan Metin Tok da bir yazışmada adı geçtiği için davada sanık olarak yer aldığını, evinden ele geçirilen 5 belgenin dördünün TSK tarafından Tübitak'a gönderdiği kursların, diğerinin de Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nca düzenlenen bir kursun ders notları olduğunu ve gizliliğinin olmadığını ileri sürdü.
Emekli asker sanıklardan Nesimi Soner Dedeoğlu ise olmayan belge, bilgiler ve maddi hiçbir delile dayandırılmayan suçlamalarla yargılandığını, bunun sorumlularının yargılanmasını sağlamak amacıyla savunma yaptığını söyledi.
AVUKATTAN 17 VE 25 ARALIK HATIRLATMASI
Davada yargılanan deniz subay Türkan Bahtiyar Öztürk'ün avukatı Bilgi Özer, 17 - 25 Aralık soruşturmasında "Delillerin hukuka uygun toplanmadığı" gerekçesine takipsizlik kararı verildiğini, bu davada da sadece sanıklardan Bilgin Özkaynak'ta ele geçirilen bir harici diskte, tutuklanmasından 3 gün sonra belge yerleştirildiğinin ortaya çıkarılmasının bile delillerin hukuka uygun toplanmadığının açık göstergesi olduğunu dile getirdi. Özer, mahkeme heyetinin bu gerekçeyle tüm sanıklar hakkında beraat kararı vermesini talep etti.
HİÇBİR TEKLİFİ KABUL ETMEDİLER
Bu arada mahkeme başkanı hakim Orhan Kızıltaş'ın, evlerinde ele geçirilen belgelerde parmak izi araştırmaları yapılıp yapılmaması ve yine ceza almaları durumunda hükmün açıklanmasının ertelenmesini isteyip istemediklerini sanıklara sordu. Sanıklar da suçsuz olduklarına inandıkları için bu teklifleri reddetti. İfade işlemlerinin tamamlanmasıyla, duruşmaya öğlen arası verildi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
TMK 10'uncu maddesiyle görevli savcı Zafer Kılınç'ın "Askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma" suçlamasıyla 49'u muvazzaf asker, 79'u tutuklu 357 sanık hakkında hazırladığı iddianamede sanıklar hakkında 2 yıl ile müebbet hapis arasında değişen cezalar istendi. İddianamede adı geçen 831 mağdurdan arasında devlet memuru, asker ve MİT mensuplarının da bulunduğu çok sayıda kişinin suç örgütü tarafından "fişlendiği" iddia edildi. Çete lideri olduğu iddiasıyla suçlanan marina işletmecisi Bilgin Özkaynak ile üniversite öğrencisi Narin Korkmaz hakkında, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kişisel verileri kaydetmek, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek" suçlarından müebbet ve 9'ar yıl, sanıklar arasındaki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele hakkında ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin etmek" suçlamasıyla 2 ila 6 yıl hapis cezası talep edildi. TMK 10. maddesiyle görevli İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 16 Nisan 2013 tarihinde görülmeye başlanan davada bugüne kadar 44'ü Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından olmak üzere tutuklu 69 kişi tahliye edildi. TMK 10. maddesiyle görevli 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin ardından İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi kararlaştırılmış ve bu mahkemece görülen son duruşmada 5'i asker 10 tutuklunun da tahliye edilmesiyle 357 sanıklı davada tutuklu sanık kalmamıştı. - İzmir