Göç Yoluyla Yahudi Düşmanlığı
Haklı olarak bu "Biz Allah'ın varlığına inanmayanları öldürürüz" tehdidine çeşitli kesimlerden yoğun tepki geldi.
Haklı olarak bu "Biz Allah'ın varlığına inanmayanları öldürürüz" tehdidine çeşitli kesimlerden yoğun tepki geldi.
Berlinli Müslümanlar da, İslami kuruluşlar da aynı şekilde tepki gösterdi. Aradan çok geçmeden yine başkent Berlin'in Mitte İlçesi'nde başlarında kipa (takke benzeri) bulunan Yahudi kökenli iki gencin Arap kökenli birkaç genç tarafından "Pis Yahudi" diye hakarete ve kemerli saldırıya uğradığı haberi yayıldı. Yine farklı çevrelerden tepkiler yağdı. Müslümanlardan da.
***
Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier de, Başbakan Angela Merkel de, aşırı sağcı ve sağ popülist politikacılar hariç, muhafazakar kanattan liberallere, sosyal demokratlardan Yeşillere, sol kanada kadar sağduyulu tüm politikacılar, " Almanya'da Yahudi düşmanlığına kesinlikle göz yumulmamalı, Yahudi düşmanlığına yer olmamalı" diye açıklamalarda bulundular. En yüksek düzeyde politik sorumluluk taşıyanların böyle bir tepki göstermeleri ve kararlı bir tutum sergilemeleri gerçekten sevindiricidir. Ancak bazı politikacıların ve Alman medyasının büyük bir bölümü, bu çirkin saldırı ve tehdidi "Göç yoluyla Almanya'da Yahudi düşmanlığı arttı" şeklinde yansıtmayı yeğledi. İşte bu mantığı, daha doğrusu mantıksızlığı anlamak mümkün değildir. Okullarda sosyal danışman olarak görev yapanlar, "Müslüman kökenli göçmenler ve sığınmacılar yüzünden Almanya'daki okullarda Yahudi düşmanlığının artması kesinlikle söz konusu değildir" diyorlar. Federal Kriminal Dairesi (BKA), "Sığınmacılar yüzünden Almanya'da Yahudi düşmanlığının arttığına dair hiçbir bulgu yoktur" şeklinde açıklama yapmaktadır. Böyle olduğu halde, "Göç yoluyla Yahudi düşmanlığı arttı" diyerek bir yerde Müslümanları hedef göstermek kesinlikle dürüst politikacılıkla da, objektif habercilikle de bağdaşmamaktadır. Tehlikelidir de.
***
Federal İçişleri Bakanlığı'nın resmi verilerine göre Almanya'da geçen yıl Yahudi düşmanlığı motifli 1453 suç işlenmiştir.
Bunların 32'si şiddet eylemidir. 25'i de dinsel motifli. Bu suçların yüzde 94'e yakının zanlıları aşırı sağcı Almanlardır. Bu suçların sadece 33'ünün zanlıları yabancı kökenlidir. Resmi veriler ortada olduğu halde, "Göç yoluyla Yahudi düşmanlığı artıyor" diyerek, dolaylı da olsa Müslümanları karalamak, suçsuz günahsız bu insanları suçlamak, politik ahlakla da, basın ahlakıyla da bağdaşmamaktadır. Evet, Almanya'da Yahudi düşmanlığına yer olmamalıdır. Almanya'da Yahudi düşmanlığına kesinlikle göz yumulmamalıdır. Ama Almanya'da İslam düşmanlığına da, Müslüman düşmanlığına da yer olmamalıdır. Tabii Hıristiyan düşmanlığına da. Başka dinlere dönük düşmanlıklara da. Ancak yalnız Almanya'da değil, birçok Avrupa Birliği (AB) ülkesinde ne yazık ki, Yahudi düşmanlığı son dönemlerde belirgin bir biçimde artmaktadır. Daha bir kaç hafta önce Paris'in göbeğinde Yahudi kökenli 85 yaşında bir kadın bıçaklanarak öldürülmüştür. Nazi döneminde girişilen Holocausttan (Yahudi Katliamı) sağ olarak kurtulan Yahudi kökenli Fransız kadın, ırkçı bir Fransız tarafından öldürülmüştür. İngiltere'de muhalefet Labour Party (İşçi Partisi) lideri Yahudi Cemaati'ne değil, aşırı sağcılara sahip çıkmıştır. İngiltere'de geçen yıl Yahudi düşmanlığı motifli 1382 suç işlenmiştir. Zanlıların çok çok büyük bir bölümü İngiliz solculardır. Ne çelişki değil mi?
Almanya'da aşırı sağcı, İngiltere'de solcu Yahudi düşmanları.