Göçerlerin Gidecek Yeri Kalmamış!
Şanlıurfa'da düzenlenen 'Göçerler ne istiyor' paneline katılan göçer temsilcisi Eyüp Ağan devletin kendilerine kulak vermediğinden şikayet etti.
Güneydoğum Derneği'nin katkılarıyla ' Karacadağ Göçerlerinde Gelinen Nokta' adlı panel düzenlendi. Panelde Karacadağ'daki göçerlerin karşılaştıkları sorunlar, göçerlerin istekleri, devletten çözüm beklentileri masaya yatırıldı.
Şair Nabi Konferans Salonu'nda yapılan panele Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu oturum başkanlığı yaptı. Panele göçer temsilcisi Eyüp Ağan, Güneydoğum Derneği Kurucularından ve Mardin Eski Milletvekili Nihat Eri, Harran Üniversitesi Doç. Dr. Şükrü Gürler, Çevre ve Yapı İşleri Genel Müdürlüğü İskan Dairesi Başkanı Altan Özmen, Çevre ve Yapı İşleri Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Ünver konuşmacı olarak katıldı.
Göçerlerin yoğun katılım gösterdiği panelin başında konuşan Güneydoğum Derneği Başkanı Duygu Sucuka, Yıllardır göçerlerle ilgili çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Sucuka, "Bu çalışmaları diğer bölgelere de kaydırmaya çalıştık. Mersin'i pilot bölge seçerek Toros Yörükleri diye bir çalışma daha başlattık. Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Üniversitesi ile yürüyecek bir çalışma olacak" diye konuştu.
'O TARAFTA KALMANIZA TARAFIM'
Göçerlerin sorunlarını masaya yatıracaklarını ve mutlaka bir çözüm bulunması gerektiğini belirten oturum başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu göçerlerin kıymetinin bilinmesi gerektiğini kaydetti. Çullu, "Aslında Duygu Hanım çok az bahsetti. Karacadağ'ın tepesine rektörler, valiler de geldi. Sizin evlerinizde de paneller yaptık. Orada da ilgi duydunuz. Buradaki amaç sizin oradaki sorunları politikacılara taşımak ve mümkün olduğu kadar onlara çözüm bulmak. İşte Duygu Hanım bunları rapor haline getiriyor ve bunlara bakanlıklara gönderiyor. Bizler sizin alanlarınızı biliyoruz. Sizin yaşadığınız şartları biliyoruz. Ben de bir üniversite hocası olarak sizin o tarafta kalmanıza taraftarım. Çünkü artık her şey sentetik yapılmaya başlandı. Sizin orada ürettiğiniz o peynir o süt o hayvanla ilgili tüm diğer ürünler o doğal ürünler hiçbir yerde yok. Yani onun bir kıymeti olmalı. Siz şehre gelirseniz, şehirde ne yaparsınız? Dolayısıyla sizin orada kalmanız için bir takım sorunların çözülmesinde yarar vardır" diye konuştu.
'BİZİM KIYMETİMİZ YOK'
Panele göçer temsilcisi olarak katılan Eyüp Ağan ise göçerlerin yer, okul ve eğitim konularında yaşadıkları sorunları dile getirdi. Ağan'nın konuşması sık sık diğer göçerler tarafından alkışlandı. Ağan, "Bu konuyu yıllardır yürütüyoruz. Hala bir sonuca ulaşamadık. Benim göçerlerim, benim akrabalarım demek kıymetli değil. Eğer kıymetli olsaydı ya vali ya da belediye başkanı katılırdı. Demek ki, bizim kıymetimiz yok. Hayvanla uğraşıyoruz. Hayvanla dolaşıyoruz. Hayvan gibi yaşayacağız. 10 senedir Avrupa'ya kadar sesimiz gitti. Bizimle ilgili kitaplar çıktı. 10 senedir Duygu Hanım'la bu konunun peşindeyiz. Ama hala bir ses çıkmadı. Demek ki, devlet bizi götürüp, getiriyor. Biz, kışın Mardin'in köylerine, Urfa'nın köylerine, her tarafa dağılıyoruz. Bazı köyler parayla bile yer vermiyor. 10 senedir bunu söylüyoruz, yazıyoruz. Ne ses ne de seda. Eğer sesimiz, sedamız Ankara'ya ulaşsaydı, kulaklarına gitseydi bugün Urfa Valisi ve belediye başkanı bizim toplantımıza katılırdı. Demek ki, sesimiz ulaşmıyor. Okulumuz yok. Kimisinin çocuğu okuyor, kimisi okumuyor. Okula gidenler eve gelemiyor. Göçerlerin yeri yok. Karacadağ'da elimizde bir yayla var. Onun da yarısın Diyarbakır elimizden aldı, orman ekti. 100 bin koyunumuz var. Biz, bu koyunları nerede barındıracağız. Her taraf sürülmüş, her taraf arazi olmuş, herkes kuyu kazmış. Artık parayla bile elimize yer geçmiyor" diye sitem etti.
'DEVLET İHMAL ETMİŞ'
İnsanların artık devlete seslerini ulaştırdığını belirterek konuşmasına başlayan Güneydoğum Derneği Kurucularından ve Mardin Eski Milletvekili Nihat Eri ise, "Eskiden böyleydi. Devlet çatık kaşlıydı. Devletin kaşları artık çatık değil. Ankara ses gidiyor artık. Ve Ankara artık buralara kadar geliyor. Okul okuyamamışsınız, çünkü sizin ayağınıza gelmemiş okul. Birçok imkanı kullanamamışsınız, devlet sizi ihmal etmiş. Bunu söylemekte beis yok. Şu anda da sorunlarla iç içe yaşıyorsunuz. 21.yüzyılın modern Türkiye'sinde devletin bunu insanlarına reva görmemesi lazım." dedi. Osmanlı döneminde göçer köy tanımının yapıldığını belirten Eri, cumhuriyet döneminde bunu dikkate alınmadığını kaydetti. Seçimler sonrasında yapılacak olan yeni anayasada göçer köyleriyle ilgili çalışmanın yer alacağını belirten Eri, kısa zamanda ne yapılması gerekiyorsa yapılması gerektiğini kaydetti. Diğer panelistlerin konuşmalarının ardından soru-cevap kısmıyla panel sona erdi.
(Kaynak: Gazeteipekyol)