Haberler

Gökalp: "Irkçılık söylemleri nefret suçudur"

Güncelleme:
Abone Ol

Mersin Barosu avukatlarından Hibe Gökalp, ırkçılık söylemlerinin nefret suçu kapsamına girdiğini belirterek, bu türde eylemde bulunan kişinin bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabileceğini söyledi.

Mersin Barosu avukatlarından Hibe Gökalp, ırkçılık söylemlerinin nefret suçu kapsamına girdiğini belirterek, bu türde eylemde bulunan kişinin bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabileceğini söyledi.

TCK 122. maddesinde yer alan 'nefret suçu' kapsamına giren ırkçılığın suç teşkil ettiğini vurgulayan Gökalp, "Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle, bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini, bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını, bir kişinin işe alınmasını, bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" dedi.

Nefret söylemleri ile kişinin yaşama ve katılım hakkının ihlal edildiğini belirten avukat Gökalp, "Nefret suçuna giden sürecin çıkış noktası, yani nefret suçunun önünü açan tahammülsüzlüğün ve hoşgörüsüzlüğün dışa vurumudur. Hedef alınan gruplara 'toplumda size yer yok' mesajı yinelenerek verilir. Bu durum, kaçınılmaz olarak demokratik düzeni yıpratır, zira insanın en temel hakkı olan 'yaşama ve katılım hakkı' ihlal edilmiş olur. Günümüzde, 'nefret suçu' olarak tanımlanan fiillerin engellenmesine yönelik ilk girişimler, 1960'lı yıllarda ABD'de, özellikle Yahudilere ve siyahilere yönelen saldırıları engellemek amacıyla başlatılmıştır. Ancak, 'nefret suçu' kavramı, 1986 yılında New York'ta bir grup beyaz gencin siyahi bir kişiye yönelik gerçekleştirdikleri ırkçı saldırının basına yansımasıyla kullanılmaya başlanmıştır" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de ceza kanunda nefret suçuna ilişkin düzenlemeler yapılması gerektiğini savunan Gökalp, şöyle devam etti; "Nefret suçlarında failin kusuru daha yoğun ve zarar daha kapsamlıdır. Bu bakımdan ceza kanunlarında nefret suçuna ilişkin düzenlemeler yapılmalıdır. Suç politikası açısından karar verilmesi gereken önemli husus, nefret suçunun bağımsız bir suç olarak mı, yoksa suçun ağırlatıcı hali olarak mı düzenleneceğidir. Nefret suçu, İngiltere ve Çek Cumhuriyeti'nde bağımsız suç olarak düzenlenmişken, çok sayıda ülkede cezayı ağırlaştıran bir neden olarak düzenlenmiştir. Türkiye'de ise nefret suçlarına yönelik özel kanun bulunmamakla birlikte, Türk Ceza Kanunu'nda kişileri düşmanlığa sevk eden ayrımcılık fiilleri inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme, nefret ve ayırımcılık, hakaret, ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama cezalandırılmaktadır. Ayırımcılık suçu 1 Haziran 2005'den itibaren mevzuatımıza ilk defa girmiş olup, 6529 Sayılı Kanunla 'nefret ve ayrımcılık' suçu şeklinde yeniden düzenlenmiştir." - MERSİN

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Türkiye Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title