Haberler

Göksel Baktagir'in "Yalnız Sen"İ Ermenice Yorumlandı

Abone Ol

İstanbullu Ermeni şarkıcı Sibil, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi kanun sanatçısı Göksel Baktagir'in "Yalnız Sen" adıyla bestelediği ve daha sonra Türkçe söz yazdığı parçayı, Ermenice yorumladı.

ANDAÇ HONGUR - İstanbullu Ermeni şarkıcı Sibil, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi kanun sanatçısı Göksel Baktagir'in "Yalnız Sen" adıyla bestelediği ve daha sonra Türkçe söz yazdığı parçayı, Ermenice yorumladı.

Göksel Baktagir'in hazırladığı özel bir proje niteliğini taşıyan "Yalnız Sen", sevgi, barış, dostluk ve aşk şarkısı olarak dünyaya hediye ediliyor. Ermenice "Miayn Tun"un (Yalnız Sen) sözlerini, Makruhi B. Hagopyan yazdı, aranjörlüğünü Cihan Sezer yaptı. Sibil'in ilk kez Ermenistan'da bir dostluk projesinde seslendirdiği "Miayn Tun"a Ayvalık'ta yönetmen Özkan Aksular tarafından klip çekildi.

Baktagir, AA muhabirinin projeye ilişkin sorularını yanıtlarken, "Yalnız Sen"in 1998'de albüme dönüştürdüğü ve albümün içinde yer alan enstrümantal bir ezgi olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Yıllar geçtikçe bu ezgi yüreklere çok fazla dokundu. Dünyanın çeşitli yerlerinden bana hediyeler yollanmaya başladı, yani bu ezgiyi başka kültürden insanlar, müzisyen dostlar icra ettiler, yolladılar. Bu ezginin içerisinde sözü de olmalı diye hayal ettim ve 'Yalnız Sen' adıyla Türkçe söz yazdım. Değerli sanatkar dostum Çiğdem Gürdal parçayı albümünde seslendirdi. Yıllar içerisinde demini alan bu ezgi neden farklı dillerde dünya barışını, dostluğu, sevgiyi içeren bir mesajı olmasın diye düşündüm ve bir proje halinde hayalimi güçlendirdim. Sibil teklifimi samimiyetle kabul etti. Parçaya Makruhi B. Hagopyan tarafından Ermenice söz yazıldı. Ardından Lena Chamamyan ve Maher Sabra ile Arapça versiyonu çalışıldı. Projeler arasında Yunanca versiyonun sözlerini de sanatçı dostum Ruth Hill yazdı ve değerli sanatçı Argy Kokoris yorumlayacak. İleride aslında bir maxi single olarak tasarladığımız versiyonuyla da dünyaya hediye olarak, renkli bahçenin güzellikleri misali mesaj vermek istiyoruz. İnşallah o da gerçekleşirse, o güzellikler bir kanaviçe misali kendisini bulmuş olur."

Yıllar içerisinde demini alan bu ezginin neden farklı dillerde dünya barışını, dostluğu, sevgiyi içeren bir mesajı olmasın diye düşündüm ve bir proje halinde hayalimi güçlendirdim. Sibil teklifimi samimiyetle kabul etti. Parçaya sayın Makruhi B. Hagopyan tarafından Ermenice söz yazıldı. Ardından Lena Chamamyan ve Maher Sabra ile Arapça versiyonu çalışıldı. Projeler arasında Yunanca versiyonun sözlerini de sanatçı dostum Ruth Hill yazdı ve değerli sanatçı Argy Kokoris yorumlayacak. İleride aslında bir maxi single olarak tasarladığımız versiyonuyla da dünyaya hediye olarak, renkli bahçenin güzellikleri misali mesaj vermek istiyoruz."

Dünya müziklerine bakıldığında ortak paydada buluşulan eserlerde, insanların ruhunu yakaladığı temaların öne çıktığını belirten Baktagir, "Bu, sözler için de böyledir. Aynı güzelliği farklı, renkli versiyonlarıyla işlediğinizde daha güçlü bir ifade ortaya çıkmış oluyor. Biz de müziğin, sanatın gücüyle tamamen insana dair, sevginin, dostluğun, barışın, güzelliğin işlendiği ortak bir aşk, dostluk şarkısı olmasını hedefledik." dedi.

Baktagir, Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada yakın kültürlerin yüzyıllarca iç içe yaşadığına değinerek, "Ortak kültürlerin iç içe geçmişliğinin izleri var. Bu izler müziğin ruhunun daha iyi dokunmasına sebep oluyor. Dokunun tutması için de zannediyorum bir takım yaşanmışlıklara ihtiyaç var. Projeyi daha fazla genişletme düşüncemiz yok ancak dünyaya mal olmasını düşündüğümüz bir eser olduğu için geri dönüşlere göre neden olmasın. Dilin eserle bütünleşmesi gerekiyor. Yeter ki ruhunu yakalayabilelim hem solist ile hem de sözlerle." diye konuştu.

Klibin yayımlanmasının üzerinden kısa süre geçmesine rağmen olumlu ve motive eden yorumlar aldıklarını ifade eden Baktagir, "Yüreklere dokunduğunu bilmek, ona şahit olmak bize ayrı yüreklendiriyor ve bize yeni projelerin de heyecanını katıyor." dedi.

"Bugüne kadar duyduğum en güzel, romantik Ermenice parça"

Sibil de "bir aşk ve sevgi şarkısı" şeklinde tanımladığı "Miayn Tun"u, ilk kez Ermenistan'da bir dostluk projesinde Ermenice seslendirdiğini anlattı.

Şarkının gerek Ermenistan'da gerekse Türkiye'de beğenildiğini söyleyen Sibil, "Ermenice sözler de çok güzel yakıştı. Hatta bir arkadaşım 'Bugüne kadar duyduğum en güzel, romantik Ermenice parça.' dedi. Bunu demesi çok hoştu çünkü aslında şarkının orijinali Ermenice değildi ancak Ermenice ile çok güzel bir şekilde bütünleşmişti. Ben de yeni bir çalışma yapmak istiyordum. Bütün bunlardan güç alarak, klip çekmek istedim. Klibimizi, Ayvalık Küçükköy'de çektik. Daha çok yeni olmasına rağmen çok güzel yorumlar alıyorum. Hatta birisi 'Sen, doğu ile batı arasında köprü kuran altın bir zincir gibisin." dedi." diye konuştu.

Sibil, Ermenice şarkılardan oluşan 2 albümü olduğunu ve Ermeni kimliğini hiçbir zaman gizlemediğini belirterek, "Ana dilimi ön plana çıkartmak müzikal açıdan hayattaki gayelerimden biri. Ana dilimin kaybolmasını, yok olmasını istemiyorum. Gerek Ermenistan'da gerekse yurt dışında takdir ediliyorum." dedi.

Bütün şarkılarının kendisi için değerli olduğunu, "Miayn Tun"un da onların yanında özel bir yeri olduğunu ifade eden Sibil, "Sevgi, dostluk adına bir Türk bestecinin parçasını ben Ermenice seslendirdim. Müzikte dostluk, kardeşlik çok önemli. Bunu bu parçada yansıtmaya çalıştık. Bazı parçalar vardır zamanla daha iyi anlaşılır, sevilir. Umudum odur ki, bu eser de zamanla daha çok sevilecek ve kalplere ulaşacak. Buna inanıyorum." diye konuştu.

Kaynak: AA / Güncel

Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title