Gölün ortasındaki adada koronavirüsten izole bir hayat sürdürüyorlar
SÜLEYMAN ELÇİN/FATİH DEMİRTAŞ - Türkiye'nin yerleşim yeri bulunan tek göl adası olma özelliği taşıyan Isparta'nın Şarkikaraağaç ilçesine bağlı Mada Adası'nın sakinleri, dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından izole bir hayat sürdürüyor.
SÜLEYMAN ELÇİN/FATİH DEMİRTAŞ - Türkiye'nin yerleşim yeri bulunan tek göl adası olma özelliği taşıyan Isparta'nın Şarkikaraağaç ilçesine bağlı Mada Adası'nın sakinleri, dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından izole bir hayat sürdürüyor.
Beyşehir Gölü'ndeki irili ufaklı 32 adanın en büyüğü Mada Adası'nda, yaklaşık 30 hanede 180 kişi yaşıyor.
Mada'ya ulaşım, hemen her ailede bulunan kayıklarla sağlanıyor. Adaya gitmek ya da buradan ayrılmak isteyenler, kayıklarla 700 metre kürek çekiyor.
Bu nedenle yıllardır çok fazla kişinin uğramadığı adanın sakinleri, Kovid-19'un ardından giriş ve çıkışların kısıtlanmasıyla hastalıktan tamamen izole hayat sürmeye başladı.
Vefa Sosyal Destek Grubu, kayıklarla adaya ihtiyaçları ulaştırıyor
Yaş ortalaması oldukça yüksek olan ada sakinlerinin ihtiyaçları, Vefa Sosyal Destek Grubu ekiplerince karşılanıyor.
Vatandaşların gıda, ilaç gibi ihtiyaçlarını alan ekipler, kayıklara binerek adaya ulaşıyor. Ekipler, kapı kapı dolaşarak ihtiyaç listesindekileri talepte bulunanlara dağıtıyor.
Vefa ekiplerini karşılarında görünce mutlu olan yaşlılar da onlara ayran ve gözleme ikramında bulunuyor.
Bugüne kadar ada sakinlerinin hiçbirinde Kovid-19 hastalığı görülmedi.
"Her vatandaşımıza hizmet ulaştıracak kadar güçlü bir devletimiz var"
Adayı ziyaret eden Kaymakam Onur Yılmazer, AA muhabirine, adada yaşamın zor olduğunu, insanların hayvancılık, balıkçılık ve tarımla hayatlarını idame ettirdiğini dile getirdi.
Ada halkının huzurlu şekilde yaşamını sürdürdüğünü anlatan Yılmazer, şöyle konuştu:
"Belki ünlü futbolcular kadar ada satın alacak paraları yok ama bir adada yaşayarak izole bir hayat sürdürüyorlar. Bütün korunmuşluğa rağmen adadaki tedbirleri elden bırakmıyoruz. Maske kullanımı ve sosyal mesafeye dikkat etmelerini sağlıyoruz. Vefa ekipleri her zaman ada halkının yanında. Bu topraklar üzerinde yaşayan her vatandaşımıza hizmet ulaştıracak kadar güçlü bir devletimiz var. Ekipler de buraya kayıkla da olsa ulaşıyor, insanları mutlu ediyor."
Yorgunlukları bir gülümsemeyle sona eriyor
Adanın bağlı olduğu Gedikli köyünün muhtarı Abdulkadir Yıldırım ise 200 yıllık tarihe sahip adada virüsten önce de izole bir hayat sürdürüldüğünü kaydetti.
Kış aylarında gölün buz tutması nedeniyle adaya ulaşımın güçlükle yapıldığına değinen Yıldırım, "Karadan ulaşım olmadığı için hastalığın buraya gelmesi çok zor. O yönden şanslıyız. Dünya koronavirüs nedeniyle ağlarken Mada Adası halkı kendini çok şanslı hissediyor." dedi.
Şarkikaraağaç Vefa Destek Grubu Sorumlusu Aytuğ Kazancı, çok sayıda yaşlı ve kronik rahatsızlığı bulunan hasta olması nedeniyle adaya sık sık gelip ihtiyaçları karşıladıklarını belirterek, "Adaya ulaşmak için cefalı bir yolculuğu çekiyoruz. Ancak insanların yüzündeki mutluluğu görünce bütün yorgunluğumuz gidiyor." ifadelerini kullandı.
Ada sakini 78 yaşındaki Mehmet Karasu ise yıllarca hayvancılık ve balıkçılık yaptığını bildirdi. Adada mutlu bir hayat sürdüğünü ifade eden Karasu, "Yaşlandık ve ayağa zor kalkar hale geldik. Sağ olsun devletimiz bize bakıyor. Maaşımı çekiyor, ihtiyaçlarımı gideriyor. Allah devletimize zeval vermesin." diye konuştu.