Görme Engelli Öğretmen Ramazan Dağ'ın Başarı Hikayesi
Aksaray'da yüzde 66 görme engelli olan Ramazan Dağ, hayalini gerçekleştirdiği öğretmenlik mesleği ve spordaki başarılarıyla dikkat çekiyor. 1. Lig için hazırlanan Dağ, engelli bireylerin bağımsız olmaları gerektiğine vurgu yapıyor.
AKSARAY'da yüzde 66 görme engelli, evli ve 2 çocuk babası Ramazan Dağ (42), çocuk yaşlardan itibaren hayal ettiği öğretmenlik mesleğine 1 yıl önce kavuştu. Adalet öğretmeni olan Dağ, aynı zamanda Türkiye Görme Engelliler Aksaray İl Temsilcisi. 68 Görme Engelliler Spor Kulübü'nün de başkanı ve sporcusu olan Dağ, 2025 yılında 1'inci ligde mücadele edecek.
Aksaray'da yaşayan Ramazan Dağ, 5 aylıkken havale geçirdikten sonra yüzde 66 görme engelli kaldı. Ailesinin desteğiyle eğitimini tamamlayan Dağ, çocuk yaşlardan itibaren hayalini kurduğu öğretmenlik mesleğine 1 yıl önce atanarak kavuştu. Fatih Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi'nde adalet öğretmenliği yapan Dağ, aynı zamanda Türkiye Görme Engelliler Aksaray İl Temsilcisi ve 68 Görme Engelliler Spor Kulübü'nün de başkanı ve sporcusu. Dağ'ın kulübü 2025 yılında 1'inci ligde mücadele edecek. Kulübünün başarılarından bahseden Ramazan Dağ, "9 aylıkken ilk ameliyatımı oldum. Sonrasında sağ gözüm bir nebze olsun açıldı. Işık var yok arası. Sol gözüm ise daha iyi durumda. Evliyim ve 2 kızım var. Öğretmenliğimin yanı sıra 2014 yılından bu yana, 68 Görme Engelliler Spor Kulübünün başkanı ve sporcusuyum. Türkiye Görme Engelliler Aksaray İl Temsilcisiyim. Futsal ve golbol oynuyorum. Haftaya Görme Engelliler 2'nci Lig, 2'nci devre maçları Sivas'ta düzenlenecek. İlk devreyi şehrimizde 9 maçın 8'ini kazanarak lider bitirmiştik. Deplasmanda 9'da 8 yaparak şampiyonluğu Aksaray'a getirip, 2025 yılında ise 1'inci ligde mücadele edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'EKMEK BİLE ALAMAYACAĞIMA İNANIYORLARDI'
Ailesinin desteğiyle eğitimini tamamladığını anlatan Ramazan Dağ, "6 erkek kardeşim, anne ve babam bana hiçbir zaman hiçbir zaman gözlerimin eksikliğini hissettirmediler. Ben her yere onlarla gider çalışırdım. Ben liseden mezun olup engelli işçi alımı olduğunda engelli olduğumu hissettim. Okulun yanından geçerken Allah'ım burayı bana nasip eder mi, diye dua ederdim. Adalet öğretmenliği nasip oldu. Bunun için gururluyum. Benim burada gördüğüm ailelerimiz çocuklarına engelli olduklarını hissettirip, onları kısıtlamaya çalışıyorlar. Üzerlerinde aşırı koruyuculuk yaptıkları için engelli gençlerin bağımsız hareket etmelerinin zayıf olduğunu gördüm ve çok üzüldüm. Öğretmenlik veya herhangi bir meslek yapamayacağımı ve bir ekmek dahi alamayacağıma inanıyorlardı. Bizleri örnek alsınlar aileler çocuklarını korusun ama üzerlerindeki yükü de çeksinler istiyorum" diye konuştu.