Gözde Uçuşan Cisimlere ve Işık Çakmalarına Dikkat
Antalya'da Dünyagöz Vakfı tarafından düzenlenen söyleşide, yaşlılıkla birlikte ortaya çıkan uçuşan cisim, ışık çakmaları ve flaş patlaması hissinin ciddi rahatsızlıkların habercisi olabileceği belirtildi.
Antalya'da Dünyagöz Vakfı tarafından düzenlenen söyleşide, yaşlılıkla birlikte ortaya çıkan uçuşan cisim, ışık çakmaları ve flaş patlaması hissinin ciddi rahatsızlıkların habercisi olabileceği belirtildi.
Dünyagöz Vakfı tarafından düzenlenen 'Göz Göze Sağlık' söyleşisinde LASIK yönteminin mucidi Prof. Dr. İoannis Pallikaris ve Antalya Dünyagöz Hastanesi hekimleri, hastalara göz tedavilerinde son gelişmeleri anlattı.
Söyleşiye Dünyagöz Vakfı'nın özel konuğu olarak Dünyagöz Hastanelerinin bilimsel danışmanlığını yapan LASIK yönteminin mucidi Prof. Dr. İoannis Pallikaris, Dünyagöz Antalya Hastane Müdürü Elvan Zaim, Dünyagöz Antalya Başhekimi Op. Dr. Hakan Sivrikaya, Op. Dr. Semra Lapashatica, Doç. Dr. Cengiz Akarsu, Op. Dr. Mehmet Kaısmoğlu, Op. Dr. Hasan Tekin, Uzman Dr. Levent Ölmez ve hastanede tedavi gören hastalar katıldı.
Toplantıda konuşan Op. Dr. Semra Lapashatica, Retina-Vitreus ayrılmasının gözün yaşlanmasının doğal bir süreci olduğunu, yaş ilerledikçe bu oranın arttığını bildirdi. Hastanın bunu görme alanında hissedilen uçuşmalar, göz önünde siyah noktalar, uçuşan cisimler, sinekler ve saç telleri varmış gibi algılaması şeklinde ortaya çıktığını kaydeden Op. Dr. Lapashatica,
"Gündelik hayatta ışık çakmaları
veya flaş patlamaları hissi, uçuşan cisimcikler, genellikle masum olmakla birlikte mutlaka ilk hissedilmeye başlandığı an göz doktoruna başvurmalıdır ve detaylı göz muayenesi tam donanımlı bir merkezde göz bebeği büyütülerek özel büyüteçli merceklerle sinir tabakası kontrol edilmelidir. Retina yırtıkları erken safhada yakalandığında lazerle tedavi edilmektedir" ifadelerini kullandı.
"KOMPLİKASYON ORANI 0.5"
Miyop, hipermetrop, astigmat gibi kırma kusurlarının lazerle tedavisinde dünyada en yaygın kullanılan LASIK yöntemi uzmanı olan Prof. Dr. İoannis Pallikaris, Türkiye'de kullandıkları modern teknolojilerle ilgili bilgi verdi. LASIK operasyonunu dünyada insan gözünde yapan ilk kişi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Pallikaris, Dünyagöz Hastaneler Grubu'nda oldukça deneyimli sağlık personeli bulunduğunu belirtti. Bu hastanelerde yapılan operasyonlarda komplikasyon oranlarının bin operasyonda 0.6 olarak görüldüğünü kaydeden Prof. Dr Pallikaris, "Bu muazzam bir başarı. Bu rakam dünya çapındaki küresel ortalamaya baktığınızda oldukça büyük bir oran. Zira küresel ortalamada komplikasyon bin operasyonda 0.5 oranda gelişmektedir. Burada kullanılan teknolojinin sadece Amerika Birleşik Devletlerinde kullanılan sistemle aynı olduğunu söylemeliyiz. Şu anda kullanılan bütün teknolojiler Amerika'nın Federal Gıda ve Sağlık birliği tarafından onaylanan ekipmanlar" dedi.
Sahip oldukları sistem ve teknolojilerin en doğru tanı ve en doğru muayene imkanını sunduğunu kaydeden Prof. Dr. Pallikaris kullandıkları teknolojilerin dünya çapında yaygın olarak kullanıldığını bildirdi.Tedavide kullanılan teknolojilerle ilgili konuşan Prof. Dr. Pallikaris, "Bunlardan birincisi nokta taramalı lazer ki, buna bazen uçan nokta lazerler de dene biliyor. İkinci sırada ise kesit tarama dediğimiz tarama bulunmakta. Bu noktada optik teknoloji kullanıyoruz. Burada lazer oldukça keskin bir şekilde kullanılabiliyor" ifadelerini kullandı.
FEMTOSANİYE LAZER TEKNOLOJİSİ
Halen 'femtosaniye' lazer teknolojisi denilen bir teknoloji kullandıklarını belirten Prof. Dr. Pallikaris bu teknoloji sayesinde insan vücudundaki en kesin cerrahi operasyonların gerçekleştirilebildiğini aktardı. Örnek olarak katarakt için kullanıldığında gözün içerisine girmeden bile çok net bir şekilde sonuçlar alabildiklerini ifade eden Prof. Dr. Palikaris, şunları söyledi:
"Femtosaniye teknolojisi sayesinde bu operasyonlar ve tedaviler çok daha net bir şekilde gerçekleştirilebilmekte.Şu anda 22 doktorumuz 'femtosaniye' lazeri konusunda eğitilmiş durumda ve dünya çapındaki hastanelerimizde bu konuda bir çok eğitim ve sempozyum verebilmektedir. Bu noktada teknolojideki liderler haline geldiğimizi söyleye biliriz. Öncelikle Etiler, Ataköy ve Altunizade'de bulunan hastanelerimizde bu teknolojiler kullanıla bilmekte. Şu anda Antalya'da da bu teknolojileri kullanma safhasına geldiğimizi söyleyebiliriz. Yakın bir zaman burada da uygulamaya geçecektir. İki farklı 'femto' lazer sistemimiz var özellikle katarakt için. Şu anda Türkiye'de bunu kullanan tek gurubuz. Aynı zamanda lazer 'presbiyopi' için de kullanılmakta."
Kullanılan modern teknolojilerde hata oranının oldukça düşük olduğunu kaydeden Prof. Dr. Pallikaris operasyonlar çok emniyetli olduğunu, kişiye özel uygulamalar yaptığını bildirdi.
PRESBİYOPİ TEDAVİSİNDE SON YENİLİKLER
Yaşa bağlı yakın görme 'presbiyopi' tedavisi ile ilgili bilgi veren Dünyagöz Antalya Başhekimi Op. Dr. Hakan Sivrikaya tedavi sürecinde 3 yöntemi kullandıklarını belirtti. 'Presbiyopi' tedavisinde gözlük, kontakt lens ve cerrahi yöntem uyguladıklarını kaydeden Op. Dr. Sivrikaya bu tedavilerde gözlüğün insanlar için daha kullanışlı olduğunu, kontakt lensin pratik olmasın rağmen ilk zamanlarda takıp çıkarma konusunda sıkıntı yaşandığını söyledi. Bazı hastalarda hem uzak, hem de yakın görme sorunu ile karşılaşdıklarını ifade eden Op. Dr. Sivrikaya "Monovizyon denilen tek görme ameliyatı yapılıyor. Bu zaman bir göz uzağı, diğeri de yakını görüyor.Bu uygulamanın tek kötü tarafı hastanın 3 boyutlu görmesinin bozulması" dedi. Uzak ve yakın görmeni aynı anda tedavi eden lazer yöntemlerinin de olduğunu söyleyen Op. Dr. Sivrikaya,
"Ama beklediğimiz sonuçları alamadık. O yüzden o yöntemi kullanmıyoruz" şeklinde konuştu. Göz içi lensi takıldığı zaman göz merceğinde sorun yaşanmadığının altını çizen Op. Dr. Sivrikaya lenslerin doğru ve uygun şekilde takıldığı zaman dönmediğini, tedaviye ters bir cevap verdiği takdirde ise geri alma imkanının olduğunu belirtti.
GÖZDE IŞIK ÇAKMALARI VE UÇUŞMALAR
Retina hastalığında uçuşan sinekler ve ışık çakmalarının önemi ile ilgili konuşan Op. Dr. Semra Lapashatica ise, yuvarlak olan gözün içerisindeki boşluğu 'vitreus' denilen yumurta akı-jel kıvamında bir yapı doldurduğunu belirtti. Bu yapının çok ince liflerden ve sudan oluştuğunu kaydeden Op. Dr. Lapashatica, bunun genç yaşta daha sıkı ve kıvamlı bir yapı olduğunu belirterek, "En sıkı yapıştığı noktalar makula, damarlar ve görme siniri etrafıdır. Yaş ilerledikçe vitre hacim kaybeder, arka vitre ve sinir tabakası yapışık noktalardan birbirinden ayrılır. Bu ayrılma
Arka vitreus dekolmanı olarak adlandırılır" şeklinde konuştu.
Bu sürecin aniden ve ya yavaşça gerçekleşebileceğini belirten Op. Dr. Lapashatica Retina-Vitreus ayrılmasının
aslında gözün yaşlanmasının doğal bir süreci olduğunu, yaş ilerledikce ise bu oranın arttığını bildirdi. Hastanın bunu görme alanında hissedilen uçuşmalar, göz önünde siyah noktalar, uçuşan cisimler, sinekler ve saç telleri varmış gibi algılaması şeklinde ortaya çıktığını kaydeden Op. Dr. Lapashatica, "Gündelik hayatta ışık çakmaları veya flaş patlamaları hissi, uçuşan cisimcikler, genellikle masum olmakla birlikte mutlaka ilk hissedilmeye başlandığı an göz doktoruna başvurmalıdır ve
detaylı göz muayenesi tam donanımlı bir merkezde göz bebeği
büyütülerek özel büyüteçli merceklerle sinir tabakası kontrol edilmelidir. Retina yırtıkları erken safhada yakalandığında lazerle tedavi edilmektedir" ifadelerini kullandı.
Lazer tedavisinin uçuşan cisimcikler veya ışık çakmaları görmesini tedavi etmediğini ifade eden Op. Dr. Lapashatica, "Lazer tedavisi ile retina ayrılması oluşumunu engellemeye çalışırız.Uçuşan cisimler genellikle kişileri çok rahatsız etmediğinden herhangi bir tedavi uygulamamaktayız. Ancak, kişinin günlük aktivitelerini yapmasını engelleyecek kadar çok olursa, 'vitrektomi' ameliyatı ile bunları temizleyerek hastaya berrak bir görüş
sağlanabilir" dedi. Göz içi uçuşmalarının bazı hallerde ciddi göz hatalıkları belirtileri de olabileceğine değinen Op. Dr. Lapashatica bunların ileri miopi, travma, uveitis, diyabete
bağlı göz içi kanamaları ile alakalı ortaya çıkabildiğini aktardı.
Söyleşiye katılan hastaların sorularının cevaplandırılmasının ardından Op. Dr. Aylin Koç 'Üveit Belirtileri ve tedavileri', Doç Dr. Cengiz Akarsu 'Sinsi tehlike glokom', Op. Dr. Mehmet Kasımoğlu 'Keratokonus hakkında bilinmeyenler', Op. Dr. Hasan Tekin 'Göz tembelliği nasıl tedavi edilir' ve Uzman Dr. Levent Ölmez 'Göz estetiği ne zaman düşünülmelidir' konusunda katılımcılara bilgi verdi. - ANTALYA