Gözü gibi bakarak biriktirdiği 4 bin ağaç tohumunu yanan ormanlar için paylaşmak istiyor
Gözü gibi bakarak biriktirdiği 4 bin ağaç tohumunu yanan ormanlar için paylaşmak istiyor Marmaris'te yanan alanlar yeniden yeşillendiriyor Muğla'nın Marmaris ilçesinde 9 gün süren orman yangınlarından sonra duyarlı vatandaşlar yetkili kişiler ile işbirliği içinde ilçedeki ormanları...
Gözü gibi bakarak biriktirdiği 4 bin ağaç tohumunu yanan ormanlar için paylaşmak istiyor
Marmaris'te yanan alanlar yeniden yeşillendiriyor
MUĞLA - Muğla'nın Marmaris ilçesinde 9 gün süren orman yangınlarından sonra duyarlı vatandaşlar yetkili kişiler ile işbirliği içinde ilçedeki ormanları yeniden yeşillendirmek için kolları sıvarken, ilçede yaşayan Ali Demirtaş yıllarca sulayıp büyüttüğü ağaçların gelecek nesillere aktarmak içi biriktirdiği ağaç tohumlarını ormanların yeniden yeşillenmesi için yetkililerle paylaşmaya hazır olduğunu kaydetti.
Muğla'nın Marmaris, Köyceğiz, Bodrum, Milas, Kavaklıdere ilçelerinde çıkan orman yangınları binlerce ağacı yakarak kül etti. Yeşille kaplı ormanların büyük bir çoğunluğu siyah örtüye bürünürken yangın sonrası duyarlı vatandaşlar yanan yerleri yeniden yeşertmek için çabalamaya başladı. Yangından etkilenen Marmaris'e 11 kilometre mesafedeki İçmeler Mahallesi'nde yaşayan 42 yaşındaki Ali Demirtaş, "Benim dedem buralı, dedemin dedesi buralı, bize onlardan miras kaldı bu dağlar biz de çocuklarımıza bırakacağız" diyerek keçiboynuzu, sakız ağacı, defne ağacı tohumları biriktiriyor.
Yol kenarlarında suya yakın bölgelerde diğer vatandaşların da desteği ile yeni fidanlar diken Demirtaş, "Buralar çok tez yandı, geriye ne kaldıysa nasıl yeşertebiliriz, nasıl doğayı canlandırabiliriz diye düşündük. Ben zaten yıllardır dağlarda kuşlar, hayvanlar yesin diye, dut dikiyorum, incir aşılıyorum. Çok araştırıyorum, çok okuyorum. Bu işin eğitimini almadım ama babamdan dedemden öğrendiklerim, birde buralı olduğum için bölgenin yapısına, ağaçlarına hakimim. Bu bölgede bizim Marmaris çam balı çok ünlü. Çam ağaçlarının yüzde kırkı yandı. Yanan ağaçları belki geri getiremeyiz ama nasıl yeniden yeşertiriz, nasıl başka ağaçlar dikerek bir daha yangın olursa set olur diye çalışmalar yapıyoruz. Bu bağlamda keçiboynuzu, sakız ağacı, sandal, dağ çileği, yaban mersini dikilebilir. Bu bölgede bazı yerlerde tüm ağaçlar yanmadı yanmayan ağaçlar kızılçam değil bu dediğim ağaçlar" dedi.
Daha önce de yangın olursa diye yol kenarlarına su bidonları koyduğunu kaydeden Demirtaş, "Ben buraları nasıl yeşillendiririm diye düşündüm, her gün gelip buraları suladım. Yoldan geçen bir vatandaş bana çam fidanı verebileceğini söyledi, getirdi kazdık diktik. Çam ağacı diktim ve gerekli merciler ile de iletişim halindeyim. Keçiboynuzu, akasya, sandal gibi dört bin tane tohum biriktirdim. Buranın vatandaşı olarak olaya dahil olmaya çalışıyoruz. Şimdi yağmurlar başlayacak, toprak kaymaları olmasın, küllü sular denize dökülmesin, yeşilimiz gitti mavimiz de gitmesin diye uğraşıyoruz" diye konuştu.
Biriktirdiği ağaç tohumlarını yetkililere vermek istediğini sözlerine ekleyen Demirtaş şöyle devam etti;
"Ben de dikmeye devam ederim. En azından yeşil görüntü, oksijen için ilk yağmurdan sonra dikeceğim. Dağda kuşlar, diğer canlılar, çocuklarımız için kalsın istiyorum. Doğa sadece biz insanoğluna ait değil, yaşayan tüm canlıların hakkı var. Buraların yeniden yeşermesi ve canlanması için elimdeki tohumları yetkililer ile paylaşmaya hazırım."