Grammy ödüllü caz piyanisti Michel Camilo AA'ya konuştu Açıklaması
Grammy ödüllü caz piyanisti Michel Camilo, 17-18 Aralık'ta CSO Ada Ankara'da vereceği konserler öncesinde AA muhabirlerinin sorularını yanıtladı.
Grammy ödüllü caz piyanisti Michel Camilo, 17-18 Aralık'ta CSO Ada Ankara'da vereceği konserler öncesinde AA muhabirlerinin sorularını yanıtladı.
Soru: Kendinize özgü tarzınızla müzik piyasasında farklı bir yeriniz var. Bize müzik tarzınız hakkında neler söylersiniz?
Camilo: Müzik dünyasında daima "orijinal sesim" olması için mücadele verdim ve yeni fikirlere açık kalarak kendimi zinde tutuyorum. Bir müzisyen ve yaratıcı bir sanatçı olarak büyümeme yardımcı olduğu için farklı türde müzik performanslarından aynı zamanda özel proje iş birlikleri yapmaktan hoşlanıyorum. Çok farklı türler icra ettiğimden caz mı yoksa klasik müzik mi çaldığım konusunda bazı insanların kafası karışıyor. Buna cevabım şu oluyor; "Her şeyden önce bir piyanist, besteci ve 'rönesans adamı' olduğumu düşünüyorum. Farklı türleri çalmayı seviyorum. Memleketim Dominik Cumhuriyeti'nde Ulusal Konservatuvar'ın piyano bölümünden mezun bir klasik müzik sanatçısı olarak yetiştim. Daha sonra New York'a yerleştim, yüksek lisans çalışmalarımı hem klasik müzik hem de caz dünyası üzerine yapmayı sürdürdüm. Her iki disiplinin bilgisinin, daha iyi bir müzisyen olmamı sağladığına inanıyorum. ve her şeyden önemlisi müziğime, Karayipler'de büyümüş olmanın getirdiği Latin müziğinin temellerini ve hassasiyetlerini katıyorum. Bu nedenle müziğim, duygu durumuma göre sürekli değişen şahsi bir aşk üçgeni gibi ve bunu dinleyicimle paylaşmak istiyorum.
Soru: Türkiye'de daha önce de konserler vermiştiniz. Türkiye ve Türk seyircisi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Camilo: Yıllardır Türkiye'de birçok konser verdim. İstanbul, Antalya ve İzmir'de solo piyano konseri, Caz Üçlüsü ile performans, Flemenko gitaristi Tomatito ile düet, Chucho Valdes ve senfoni orkestralarıyla piyano düetleri yaptım. Daima Türk seyircinin müziğimi gerçekten beğendiğini ve performans imkanı bulduğum farklı konseptleri hevesle karşıladığını hissettim. Birlikte geçirdiğimiz tüm bu harika anlar için müteşekkirim.
Soru: Sizi film müziklerinizle de tanıyoruz. Yaptığınız film müzikleri hakkında bilgi verir misiniz?
Camilo: Film müziği yapmak farklı bir deneyim. Çünkü müziğinizin farklı sahneleri desteklediğinin hissedilmesini arzu ediyorsunuz. Hatta söze dökülmemiş bir diyaloğa, aktörlerin rollerinin bilinçaltına ve duygularına dönüşmesini istiyorsunuz. Film müziklerinin, melodinin, armoninin ve ritmin, "notaların, dokunuşların ve nüansların ardında yatan güçlü mesajın" daha çok farkına vararak, daha iyi bir besteci olmamı sağladığını düşünüyorum. Ayrıca ödüllü iki belgesel filmi Calle 54 ve Playing Lecuona'da kamera önüne çıkma şansına sahip oldum. Two Much filminin kapanış jeneriğinde de saksafoncu Paquito D'Rivera ve efsanevi basgitarist Cachao'nun yer aldığı yıldız grupla "Caribe" şarkımı çaldım.
Soru: Ankara'da izleyiciyle buluşacağınız CSO Ada Ankara Yerleşkesi'ndeki ana salon, Türkiye'nin tek senfonik salonu olma özelliğini taşıyor ve sizin gibi ödüllü müzisyenleri ağırlıyor. Böyle bir salonda konser vermek size neler hissettiriyor?
Camilo: Bu güzel salonda ve ilk kez Ankara'da performans sergilemeyi dört gözle bekliyorum ve gerçekten çok heyecanlıyım. İnternette fotoğraflarına bakınca çok etkileyici görünüyor. Eminim akustikler harika olacak. Orada iki konser verebilecek olmak gerçek bir lüks. İlki Cemi'i Can Deliorman ve CSO ile birlikte, bu konserde 1 numaralı Piyano Konçertosu'nu (dünya genelinde 118. kez) çalarak klasik yanımı sergileyeceğim. Aynı zamanda Amerikalı besteci George Gershwin'in "Rhapsody In Blue"sunun caz versiyonunu. Eski dostum ve büyük Flamenko gitaristi Tomatito ile vereceğim ikinci konserde dinleyiciler, caz ve Latin, biraz dünya ve film müziği, ödüllü "Spain", "Spain Again" ve "Spain Forever" albümlerimizden seçilmiş bir repertuvarı içeren diğer müzikal yanımı duyacak. CSO Ada Ankara'da performans sergileyebilecek olmak gerçek bir onur.
Soru: Akademik anlamda da çalışmalarınız var, müzik eğitmenliği yapıyorsunuz. Caz müziğinin gençlerdeki karşılığı nedir? Gelecekte cazı nasıl bir yerde görüyorsunuz?
Camilo: Bir müzik eğitmeni olarak çoğunlukla müzik okullarında, festivallerde ve üniversitelerde ders vermek için davet ediliyorum. Aynı zamanda Boston'da Berklee Müzik Okulu'nda misafir profesör olarak dersler verdim. İki sezon Detroit Senfoni Orkestrası'nın Caz Kreatif Kürsüsü'ne atanma şerefine nail oldum. Unutulmaz bir deneyimdi.
Soru: Gelecekte cazı nasıl bir yerde görüyorsunuz?
Camilo: Tüm dünyada birçok yeni yetenekli müzisyenin yetiştiğini görmekten memnunum. Kreatif caz sanatçısı olmanın gerçekte ne anlama geldiğini deneyimlemeye, öğrenmeye ve keyfini çıkarmaya istekliler. Bunu yaparken aynı zamanda kendilerini de keşfediyorlar ve müzik geleneğini canlı kılıyorlar. Ayrıca canlandırıcı yenilikler ve doğaçlamalar üretiyorlar. Kanımca caz müzik çok yol aldı ve parlak bir geleceğe sahip.