Haberler

Erdoğan ile Gül'ün Arasını Cumhurbaşkanlığı Yasası Açmış

Güncelleme:
Abone Ol

Tükiye'ye yön veren Erdoğan ve Gül arasında her şeyin kırıldığı an 2012'de Cumhurbaşkanlığı yasası çıkarılırken Gül'e getirilen aday olma yasağı olmuş.

11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başdanışmanı Ahmet Sever'in önceki gün piyasaya çıkan "Abdullah Gül ile 12 yıl" başlıklı kitabında, Gül ile "dava arkadaşı" Recep Tayyip Erdoğan arasındaki ilişkinin özellikle son yıllardaki kırılganlığını gösteren pek çok çarpıcı detay var.

HER ŞEYİN KIRILDIĞI AN

Kitapta kritik pek çok kavşak noktasında Erdoğan'ın Gül'ün önünü kesmek istediği anlatılıyor. Bu çerçevede Erdoğan ile ilişkisinde Gül'ü "en çok kıran ve üzülmesine yol açan" olaylardan biri 2012 yılında Cumhurbaşkanı'nın görev süresine ilişkin yasa tasarısı hazırlanırken konan bir yasak maddesi oldu. Bu madde, Gül'ün ikinci kez Cumhurbaşkanı seçilebilmesini önlüyordu. Gül, bunun üzerine Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e "Biz bu konuyu aramızda konuşarak hallederiz. Yasayla engel koymaya gerek yok. Böyle bir yasa beni rencide eder." diye haber gönderdi.

"BUNA BİR ANLAM VEREMEDİ"

Gül, Erdoğan ile aralarındaki kardeşlik hukuku ve dava arkadaşlığına güveniyordu. Ergin, Başbakan Erdoğan'la görüştükten sonra olumsuz bir yanıtla döndü. Sonrasını Ahmet Sever kitabında şöyle anlatıyor:

"Kendi partisinden ve arkadaşlarından gelen bu tavır, Cumhurbaşkanı'nın çok ağırına gitti. Ne olmuştu da kendisine böyle bir yasak reva görülmüştü? Buna bir anlam veremiyordu. Çok kırılmış ve incinmişti. Bu konu ne zaman açılsa konuşmak istemiyor, ancak yüzündeki acı ifade her şeyi anlatıyordu. Yasa önüne geldiğinde de kendisine konulan yasağı tereddütsüz ve hiç beklemeden kendi eliyle onayladı. Oysa, veto edebilir veya Anayasa Mahkemesi'ne iptal için başvurabilirdi. Ama o bu yollara tenezzül etmedi. Bunun gerekçesini kendisine sorduğumda çok kısa bir cevap verdi: "Kimseye benim için koltuk meraklısı dedirtmem."

"1 İPTE 2 CAMBAZ OYNAMAZ"

Benzer bir kırılma Gül, 2014 Ağustos ayında Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrıldığı sırada yaşandı. Gül, Köşk'ten ayrıldıktan sonra siyasete dönüp AK Parti'nin başına geçmek için bir hamle yapamaz mıydı? Kitaba göre, Gül siyasete döndüğü takdirde başarılı olacağına inanıyordu ama onu bundan caydıran önemli bir gerekçesi vardı. Bu gerekçe, Recep Tayyip Erdoğan'dı.

Sever, bu noktada Gül'ün "Tayyip Bey buna karşı çıkar. Aramızda çatışma çıkar. Anlaşamayız. Bu ülke için de hayırlı olmaz. Bir ipte iki cambaz oynamaz." dediğini aktarıyor. Gül'ü partinin başına dönme kararından vazgeçiren bir başka faktör daha vardı. "Kurduğu parti değişmiş, başka bir kimliğe bürünmüştü." Sever, "Gül'ün artık partisini tanıyamadığını" yazıyor.

"BU İŞE BAŞIMI KOYDUM"

Kitaptaki dikkat çekici anekdotlardan biri, 2007 ilkbaharında o sırada dışişleri bakanı olan ve cumhurbaşkanı seçilmesi engellenmek istenen Gül'ün MİT Müsteşarı Emre Taner ile yaptığı bir konuşmayı konu alıyor. Bu dönemde askerler, yüksek yargı ve CHP Gül'ün cumhurbaşkanlığına karşı bir tutum içindedir. Buna göre Gül, bu kritik günler sırasında bir toplantının bitiminde "Biraz konuşalım" diyerek Taner'i yandaki bir odaya davet ediyor. Taner, konuşmakta zorlanarak ve sıkıntılı bir şekilde Gül'e "Çok üzgünüm. Bu olanlar büyük haksızlık. Maalesef aile tarzınızdan, eşinizin başı kapalı olmasından dolayı sizin cumhurbaşkanı adayı olmanızı istemiyorlar." diyor. Gül, öfkelenerek Taner'e şu yanıtı veriyor:

"Git onlara söyle. Ben bu işe başımı koydum. Ellerinden geleni arkalarına koymasınlar. Aynen böyle söyle." Kitapta "onlar" ifadesinden daha çok askerlerin kastedildiği anlaşılıyor.

"SOSYALİST GRUBUN GÜNDEMİ BANA DAHA YAKINDI" DEMİŞ

Abdullah Gül, 1990'lı yılların büyük bir bölümünde milletvekili olarak Strasbourg'daki Avrupa Konseyi Parlamenter Assamblesi'ne giden TBMM heyetinde yer aldı, bu çerçevede Avrupa siyaset yelpazesinin bütün kesimleriyle ilişki içinde oldu. Bir gün Avrupa Parlamentosu'ndaki Yeşiller Grubu'nun lideri Alman Daniel Con-Bendit kendisine, "Siz o dönemde kendinizi Avrupa Konseyi'nde hangi gruba daha yakın hissediyordunuz?" diye sorduğunda, Gül şu yanıtı verecekti: "Sosyalist grubun gündemi bana daha yakındı."

KAN TER İÇİNDE UYANDIĞI KÂBUS

Kitabın yakın tarihini anlamak bakımından en çok önem taşıyan bölümlerinden biri, 1 Mart tezkeresinin TBMM'de reddedilmesine giden süreci konu alıyor. Bu bölümde Gül ile Erdoğan'ın tezkerenin kabul edilip edilmemesi konusunda karşı karşıya geldikleri anlatılıyor. Buna göre Erdoğan, tezkerenin geçmesinin ülke menfaatleri açısından daha doğru olacağını düşünüyordu. Buna karşılık, Gül tezkereye sıcak bakmıyordu. Tezkere geçerse ABD askerlerinin gidiş ve dönüş güzergâhı olan illerde olağanüstü hal ilan edilecek olması da Gül'ün rahatsızlığını artıran bir başka faktördü. Gül'e göre, bu sıkıyönetim ilanı demekti ve AB sürecinin bitmesine yol açacaktı. Sever'in aktardığına göre, Gül'ün yüzünde tikler belirmeye başlamıştı ve geceleri kâbuslar görüyordu. Bir sabah danışmanlarına şöyle dedi: "Dün gece bir kâbus gördüm. Rüyamda Türkiye'den kalkan savaş uçakları Irak'ı bombalıyordu. Her tarafta parçalanmış çocuk cesetleri vardı. Kan ter içinde uyandım. Bir daha da uyuyamadım." Gül'ün kararı AK Parti grubunu serbest bırakmak şeklinde ortaya çıktı. Gül, parti grubuna "Kararınızı vicdanınızın sesine göre vereceksiniz" diye seslendi. İlginç bir nokta, ters düşen Erdoğan ve Gül'ün danışmanları arasında da ciddi gerginlikler yaşanmaya başlanmasıydı. Bu gerginliğin bir cephesinde o tarihte Gül'ün başdanışmanı olan bugünün Başbakanı Ahmet Davutoğlu, karşı cephesinde ise Erdoğan'ın danışmanları Ömer Çelik, Egemen Bağış ve Cüneyt Zapsu vardı.

Sever, tezkerenin 1 Mart'ta reddedilmesini Gül'ün sakin bir şekilde karşıladığını, buna karşılık oylamadan sonra Gül'ün Meclis'teki odasına gelen Erdoğan'ın "yüzünden düşenin bin parça olduğunu" anlatıyor.

1 MART İÇİN DİYANET'TEN HUTBE İSTEMİŞ

2003 yılı Şubat ayı. ABD birliklerinin Türkiye üzerinden geçerek Irak'a savaş açmasına izin veren tezkerenin TBMM'de oylanmasından kısa bir süre öncesi. Dönemin Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç o tarihte Başbakanlık koltuğunda oturan Abdullah Gül'e gelerek bir istekte bulunuyor. Ahmet Sever, kendisinin de tanık olduğunu söylediği bu talebi şöyle aktarıyor: "1 Mart Tezkeresi'nin TBMM'den geçmesi için kamuoyu oluşturmanın önemini anlatan Kılınç, 'Halkı buna hazırlamak için, Diyanet'e bir talimat verseniz. İmamlar cuma hutbelerinde tezkerenin kabul edilmesinin ülke menfaatine olduğuna dair vaaz verseler' dedi. Gül'ün yüz ifadesi birden değişti. Sert bir ses tonuyla, 'Dini bu işe karıştırmayın' diye kestirip attı." (Kaynak: Hürriyet)

Kaynak: Haberler.com / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Abdullah Gül Ahmet Sever Emre Taner Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000

Yorumlar (100)

ARAPLARIN DİNİ TÜRKLERİ MAHVETTİ:

TÜRKLER ARAPLARIN DİNİNİ KABUL ETMEDEN EVVEL BÜYÜK BİR MİLLETTİ ARAP DİNİNİ KABUL ETTİKTEN SONRA TÜRK MİLLETİNİN RABITALARI GEVŞEDİ MİLLİ HİSLER, İ VE HEYECANI UYŞTU BU PEK TABİİ İDİ. ÇÜNKÜ MUHAMMEDİN KURDUĞU DİNİN GAYESİ BÜTÜN MİLLİYETLERİN FEVKİNDE BİR ARAP MİLLETİ SİYASETİNE MÜNCER OLUYORDU.

Yanıtla446
BELDİBİ:

ALLAH bir daha bu ülkeye akp iktidarını nasip etmesin AMİN . İHLAS FİNANS MAĞDURU ALLAH bir dahada bu ülkeye akp iktidarını nasip eetmeyeçek İNŞAALLAH

Yanıtla2219
EN BÜYÜK REİS RTEmobilWeb@haberler.commobilWeb@haberler.com:

Abdullah Gül de biraz ayıp ediyor.Ben Gül ün biraz koltuğa düşkün olduğuna inanıyorum.

Yanıtla2911
özer öz.:

RTE kendi çıkarları için her şeyi yapar. . . . Gül''ün kendisine ciddi bir rakip olacağını çok iyi bildiğinden elinden gelen önlemleri almış. . . ahlak bunun neresinde?

Yanıtla2020
---mobilWeb@haberler.commobilWeb@haberler.com:

Gül Tayyip kardeştir CHP HDP kallestir

Yanıtla2415
hasanmobilWeb@haberler.commobilWeb@haberler.com:

Akp bitti artik

Yanıtla1524
KovboyMobil-IOS:

Rte Bu ülkeyi kaosa sürekliyor Ülkenin gidişatı iyi değil

Yanıtla1423
antepliMobil-IOS:

İşiniz gücünüz nifak Allahtan korkun ya nasıl bir insan bunlar Ölümüne RTE çatlayın

Yanıtla2115
GAKKOŞ:

ERDOĞAN KENDİ EGO VE MANFAATLERİ İÇİN HER ŞEYİ YAPAR. . . . . GÜL ÜN AYRILDIĞI EN ÖNEMLİ FAKTÖR, ERDOĞANDAN BİRAZ DAHA VİCDANLI OLMASI, KİNDAR OLMAMASI, HERKESE TEPEDEN BAKMAMASI. . . YOKSA DÜŞÜNCE OLARAK, GÜL , ERDOĞANIN İNGİLİZCE BİLEN VERSİYONU. . . .

Yanıtla1124
kayserilimobilWeb@haberler.commobilWeb@haberler.com:

gülün ak partiye bir an once gelmesi gerek

Yanıtla1817
Tüm 100 yorumu okumak için tıklayın Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title