CHP'li Güler'den, AK Parti ve Cemaat Eleştirisi
CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, "Yolsuzluk ve rüşvet pisliği ne kadar AKP'nin ise o kadar da cemaatindir." dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, "Yolsuzluk ve rüşvet pisliği ne kadar AKP'nin ise o kadar da cemaatindir" dedi.
Milletvekili Birgül Ayman Güler, partisi CHP'nin Uşak Belediye Başkan Adayı Bülent Yazgan'a destek vermek için Uşak'a geldi. Güler, burada partisinin Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Uşak Belediye Başkan Adayı Bülent Yazgan, Uşak İl Başkanı Bülent Horasan ve Merkez İlçe Başkanı Filiz Bilen tarafından karşılandı. Beraberindekilerle CHP Uşak İl Başkanlığı'na geçen Milletvekili Güler, partililerle biraraya geldi
Buradaki konuşmasında, CHP'nin AK Parti'nin bir numaralı rakibi olduğuna dikkati çeken Güler, "AKP'yi iktidardan düşürecek olan parti CHP'dir. AKP'nin 11 yıldır rüşvet ve yolsuzluğunu açıklayan tek partiyiz. Türkiye 11 yıldır rüşvet ve yolsuzluklar ülkesi oldu. Yolsuzluk ve rüşvet pisliği ne kadar AKP'nin ise o kadar da cemaatindir. Cemaat çevrelerinin 11 yıldır ortaklıkta sanki hiç payları yokmuş gibi 'yolsuzluk ve rüşveti onlar yaptı' deyip, püripak bir ahlak abideliği yapması bizi inandıramaz" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın CHP'yi cemaat yönetmeye başladığı yönündeki iddiaları da değerlendiren Güler, partisinin cemaatle hiçbir ortaklığının olamayacağını dile getirdi. Güler, "Cemaat örgütlenmesinin dış kaynaklı olduğu bellidir. Gün geçtikçe nasıl bir yapıyla karşı karşıya olduğumuzu göremeye başladık. Amacının ne olduğu konusunda hiçbirimizin gerçek fikri yokken böyle bir yapıyla bizim siyasi ittifak kurduğumuzu ilan etmek CHP'ye yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Kurucu başkanıma, 'Ebu Süfyan' diyen 11 yıldır AKP ile beraber ülkeyi soyup soğana çevirenler, 7 yıldır zindanlarda tuttuğu aydınların hesabını vermeden hiçbir yere kaçamaz. CHP'nin zafer yürüyüşünde 'cemaat' denilen kirli organizasyonla siyasi ittifak anlamında paylaşacağı bir değeri yoktur" diye konuştu.
30 Mart seçimlerinin Türkiye genelinde çok önemli bir özelliği olduğunu ifade eden Güler, Kasım 2012'de çıkarılan bir yasa ile Türkiye'de seçilen 225 bin yerel sandalyeden 100 bininin artık olmadığını vurguladı. 30 Mart'tan itibaren Türkiye'de yerel demokrasiden yerel oligarşiye geçileceğini öne süren Güler, "30 Mart'ta taban daralmasıyla göreve gelecek belediye başkanlarını çok zor görevler bekliyor. Yerel yönetimler, daraltılmış temsille genişletilmiş yağmacı rantı önlemek görevi ile karşı karşıya kalacak. Bizler, demokrasi adına şahin gözlerimizi açacağız, halkın denetimini çok daha etkili bir şekilde gerçekleştireceğiz. Memleketin aydınlık geleceği için başka çare yok" dedi.