Güler Yüzlü, Mavi Gözlü Patron"A Veda Edeli 1 Yıl Oldu
Koç ailesinin 3'üncü kuşak üyesi ve iş dünyasının önde gelen isimlerinden Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, hayata veda edeli bir yıl oldu.
ELİF FERHAN YEŞİLYURT - Koç ailesinin 3'üncü kuşak üyesi ve iş dünyasının önde gelen isimlerinden Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, hayata veda edeli bir yıl oldu.
Koç, 21 Ocak 2016'da Kanlıca'daki evinde spor yaparken kalp krizi geçirdi. İlk müdahalesi Beykoz Devlet Hastanesi'nde yapıldıktan sonra Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi'ne sevk edilen Koç, 56 yaşında hayata gözlerini yumdu. Koç'un zamansız ölümü tüm Türkiye'yi derinden sarstı.
Siyaset, iş ve sanat dünyasından önemli isimler başta olmak üzere yoğun katılımın olduğu Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tatbikat Camisi'nde öğleyin düzenlenen cenaze töreninde Koç, "Güler yüzlü, mavi gözlü patron" yazılı pankart taşıyan çalışanları tarafından uğurlandı.
Koç'un naaşı, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda aile kabristanında dedesi Vehbi Koç'un yanına defnedildi. Koç ailesi, 22 Ocak 2016 itibarıyla 7 gün boyunca Elmadağ Divan Oteli'nde taziyeleri kabul etti.
Mustafa Koç için yarın Zincirlikuyu'daki aile mezarlığında saat 10.00'da anma töreni düzenlenecek, Nakkaştepe'deki Koç Holding binasında da saat 16.00'da mevlit okutulacak.
56 yıllık yaşamına pek çok kişinin yapmak isteyip de yapamadığı, görmek isteyip de göremediği şeyleri sığdıran Koç, geride kendisini özlemle anan bir aile, onlarca dost, binlerce çalışan ve seven milyonlarca insan bıraktı.
İş disiplini, heyecanı, sevecenliliği, sıcak ve mütevazı kişiliği ile kendisinden söz ettiren Koç için vefatının birinci yılı dolayısıyla bir belgesel hazırlandı. Belgeselde ailesi, dostları ve çalışanları Mustafa Koç ile ilgili anılarını anlattı.
"Baba, bu kadar senedir sen beni işletiyormuşsun"
Bizden Haberler dergisi de vefatının ardından hazırladığı Mustafa Koç Özel Sayısı'nda şu ifadelere yer vermişti:
"Vefatıyla sadece ailesi, Koç Topluluğu çalışanları ve yakın çevresini değil, tüm Türkiye'yi hüzne boğan Mustafa Koç, geride hayatına dokunduğu insanların anılarını, yaşanmışlıkları, kocaman ve sevgi dolu yüreğiyle güzel gülümsemesini bıraktı. Elbette her veda gibi erkendi bu veda da... Daha kazanılacak çok ödül, gerçekleştirilecek çok fazla hedef, sevgiyle zaman geçirilecek çok insan, çekilecek çok fotoğraf ve güzel bir gülüşle geçirilecek güzel günler vardı. Bu yüzden de herkesin dilinden 'Seni unutmayacağız, unutturmayacağız' cümleleri döküldü. Mustafa Koç, ardında acı dolu ailesini, ellerinde 'Elveda güler yüzlü, mavi gözlü patron' pankartlarını hüzünle taşıyan çalışma arkadaşlarını, soğuğa aldırış etmeden taziye kuyruğunda bekleyen, cenazede saf tutan binlerce insanı sevginin, hoşgörünün, iyilik ve güzelliğin etrafında birleştirerek bu dünyaya veda etti."
Dergi, bu yılki yeni sayısında da Koç'un vefatına özel bir bölüm ayırdı. Dergideki özel bölümde ailesi, sevenleri ve Koç Topluluğu çalışanları, Mustafa Koç ile ilgili anılarını paylaştı.
Özel bölümde, annesi Çiğdem Simavi, oğlunu "İnsan sevmesi çoktu Mustafa'nın... Bütün insanları severdi çocukluğundan beri." şeklinde tanımlarken, "Herhalde erkenden göçüp gideceği içine doğmuştu da o yüzden her şeyi yapmak istiyor, hiçbir anını boş geçirmek istemiyor ve neredeyse hiç durmuyor, koşuyor, koşuyordu…" ifadelerini de kullandı.
Dergide, Rahmi Koç'un, Mustafa Koç'un doğumu ile ilgili, "Ben 30 yaşında baba oldum. Mustafa, 29 Ekim'de dünyaya geldi. Tabii hem ilk evlat hem ilk torun hem erkek olması hem de Cumhuriyet Bayramı'nda doğmuş olması bizim için büyük bir ayrıcalıktı. Bir baba olarak onu kucağıma aldığımda fevkalade mutlu olmuştum" anısı paylaşılırken, şu ifadelere de yer veriliyor:
"Cumhuriyet Bayramı'nda doğması sebebiyle babası Rahmi M. Koç, yıllarca oğluna 'Evladım bu bayramlar senin için yapılıyor, bu bayraklar senin için asılıyor' diye takılıyor. Tabii bu da Mustafa Koç'un kendisini daha da özel hissetmesine neden oluyordu. Ta ki biraz büyüyüp de bunun bir oyundan ibaret olduğunu anlayınca kadar... Anladığı gün babasına 'Bana bak baba, bu kadar senedir sen beni işletiyormuşsun' demesiyle bu mevzu baba oğul arasında tatlı bir anı olarak kaldı."
Hayatını dolu dolu yaşadı
Eşi Caroline Koç ise hayat arkadaşını şu cümlelerle anlatıyor:
"Mustafa, gerçekten hayattan bile daha geniş bir insandı. Dolu dolu yaşamayı çok severdi. Hobileri dahil olmak üzere yaptığı her şeyi büyük bir ciddiyetle ele alırdı. Tutkuyla peşinden giderdi bu nedenle... Mustafa 55 yaşında, çok erken aramızdan ayrılmasına rağmen normal bir insanın 100 veya 150 senede yaşayacağı bir hayatı 55 yılına sığdırdı. Hiçbir zaman tek düze yaşamadı. Mustafa'nın çok yoğun bir temposu vardı ve günlerini geçirmesi gereken belli bir düzeni vardı. Ama onun dışında gerçekten ne istediyse onu yaptı. Kimsenin ne düşündüğüne pek aldırmadı. Doğru bildiği yolda devam etti. Hayatını istediği şekilde ve dolu dolu yaşadı. İyi ki böyle yapmış, iyi ki istediği gibi keyif aldığı bir hayatı yaşamış."
"Demir yoluna yatardı ve son ana kadar oradan kalkmazdı"
Koç'un heyecanı ve adrenalini sevmesine yönelik bir anısını kardeşi Ömer Koç da şöyle aktarıyor:
"Evin arkasından demir yolu geçerdi. Bizim Avusturyalı bir mürebbiyemiz vardı, sık sık ondan kaçardık. Her defasında Mustafa bana 'sen de gel' der, beni teşvik ederdi. Mustafa, demir yoluna yatardı ve son ana kadar oradan kalkmazdı. Ben ise uzaktan 'Mustafa kalksana, tren geliyor, öleceksin' diye bağırırdım ama yine de kalkmazdı beni çıldırtmak için..."
Ağabeyi Mustafa Koç'un ebediyete uğurlanmasının ardından Ali Koç ise "Ağabeyimin ölümünden sonra tanıdığım, tanımadığım, taziyeye gelen aile dostları, iş dünyasından insanlar, bayiler, vatandaşlar bize öyle gurur verici anlar, hikayeler ve anılar anlattılar ki kardeşi olarak onunla bir kez daha gurur duydum, onur duydum. Mustafa'nın gerçekten ne kadar gönlü cömert, yufka yürekli, can dostu bir insan olduğunu bu taziye ziyaretlerinde bir kez daha anladık." ifadelerini kullandı.
"Mustafa'yı sevmeyeni görmedim"
Koç'un arkadaşlığını özlemle anan Ömer Ergüder de Koç'un hemen hemen herkes tarafından sevilen biri olmasını şu cümlelerle ifade etti:
"Mustafa, hakikaten her seviyeden, her ülkeden insana dokunmuş biri... Garsonundan tutun şoförüne, genel müdüründen tutun banka sahibine kadar herkes ile sıcak ve mütevazı bir ilişki kurmayı başarabilirdi. Arada sırada çok çabuk sinirlendirdi ancak pamuk gibi bir kalbi olduğundan hemen yumuşardı. Ben bunca yıllık dostluğumuzda etrafımızdaki insanlar arasında Mustafa'yı sevmeyeni görmedim."
Mustafa Koç döneminde Koç Holding atağa kalktı
İş dünyasının önde gelen isimlerinden Koç, Koç Holding'in yönetim kurulu başkanlığını üstlendiği 2003 yılından vefatına kadar olan süreçte birçok yeniliğe imza atarken, holdingin faaliyet gösterdiği sektörlerde etkinliğinin artmasında da büyük rol oynadı.
Koç Holding'in 2002'de 46,3 milyon lira olan konsolide net karı, Koç'un göreve gelmesinin ardından her yıl kademeli yükselişini sürdürerek 2015'in 9 ayında 2,2 milyar liraya çıktı.
Holdingin 2002 yılı sonunda 13,7 milyar lira olan toplam varlıkları, 2015 yılının 9 ayında 73,4 milyar liraya yükseldi. Bu dönemde holdingin ödenmiş sermayesi de 1,1 milyar liradan 2,5 milyar liraya ulaştı. Böylece geçen 13 yıllık sürede grubun toplam varlıklarında yüzde 436,5'lik, ödenmiş sermayesinde ise yüzde 127,3'lük artış yaşandı. Bu da 13 yılda holdingin varlıklarının 5 katına, ödenmiş sermayesinin ise 2,3 katına çıktığını ortaya koydu.
Bu arada, Koç Holding'in 2002 sonunda 12,9 milyar lira olan satış gelirleri, 2014 sonunda yüzde 430'luk artışla 68,3 milyar liraya yükseldi. 2015'in 9 aylık rakamlarına bakıldığında da holdingin satış gelirleri 51 milyar lira oldu.
Koç'un göreve gelmesinin ardından yapılan atılımlardan en önemlileri arasında Türkiye'nin önde gelen sanayi kuruluşu TÜPRAŞ'ın hisse devri yer alıyor. Koç-Shell Ortak Girişim Grubu, 2005'te TÜPRAŞ'ın yüzde 51'lik hissesinin devrine ilişkin yapılan ihaleyi kazanmış, 2006 başında da hisse devri gerçekleşmişti.
Öte yandan, 2004 yılında Aygaz Doğalgaz'ın kurulması ve 2005'te Yapı Kredi Bankası hisselerinin holding bünyesine katılması da Mustafa Koç'un başkanlığı döneminde atılan önemli adımların başında geliyor.
Koç'un özgeçmişi
Mustafa Koç, lise öğrenimini 1980 yılında İsviçre'de Lyceum Alpinum Zuoz'da tamamladıktan sonra, ABD'de George Washington Üniversitesi İşletme bölümünden 1984 yılında mezun oldu.
Çalışma hayatına 1984'te Tofaş'ta müşavir olarak başlayan Koç, Ram Dış Ticaret'te Satış Müdürlüğü ve Satış Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulundu. 1992 yılında Koç Holding'e geçen Koç, çeşitli görevlerinin ardından 2003 yılından vefatına kadar holdingin yönetim kurulu başkanlığını üstlendi.
Öte yandan, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği 2005-2010 Dönemi Yüksek İstişare Konseyi Başkanlığı'nı yürüten Koç, Rolls-Royce Uluslararası Danışma Kurulu üyesi olup, JP Morgan Uluslararası Konseyi ile Council on Foreign Affairs Uluslararası Konseyi'nde de yer aldı.
Koç, ayrıca Bilderberg Toplantılarının Yürütme Kurulu Üyesi olup, sosyal ve kültürel yaşama katkılarını hayata geçiren Vehbi Koç Vakfı'nın Yönetim Kurulu ve Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın Mütevelli Heyeti üyesiydi. Mustafa Koç, 2005 yılında İtalya hükümetinin Cavaliere D'Industria nişanına, 2012 yılında Uluslararası Leonardo Ödülü'ne layık görüldü.