Gülizar Harmancı: Hakkari'nin İlk Kadın Dağcı Rehberi
Cimnastik eğitmenliği ve turist rehberliği yapan Gülizar Harmancı, Türkiye'nin en yüksek üç zirvesini fethederek dağcılığa yönelen kadınlara örnek oldu. İlk zamanlar zorluklar yaşasa da, dağcılığın özellikle kadınlar arasında popülaritesinin arttığını dile getiren Harmancı, kendi tecrübeleriyle diğer kadınları cesaretlendiriyor.
Hakkari'de cimnastik eğitmenliği ve turist rehberliği yapan Gülizar Harmancı, üniversitede asistanlığını yaptığı hocasının yönlendirmesiyle dağcılığa başladı, Türkiye'nin en yüksek 3 dağında zirve yaptı.
Berçelan Mahallesi'nde yaşayan 30 yaşındaki Harmancı, 2016'da Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümünden mezun oldu.
Öğrencilik yıllarında spor tırmanışı ve cimnastik antrenörlüğü belgeleri alan Harmancı, üniversitede asistanlığını yaptığı Öğr. Gör. Dr. Murat Şen'in teşvik etmesiyle dağcılığa başladı.
Mezun olduktan sonra kente dönerek Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü bünyesinde açtığı kursta çocuklara cimnastik dersi veren, üyesi olduğu Cilo Sat Gölleri ve Buzulları Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (CİSAD) bünyesinde turistlere rehberlik yapan Harmancı, kulübün düzenlediği tırmanış ve doğa yürüyüşü etkinliklerinde de yer aldı.
Türkiye'nin en yüksek 3 zirvesi olan Ağrı Dağı, Uludoruk (Cilo Dağı) ve Süphan Dağı ile Hakkari'deki birçok noktada zirve yapan Harmancı, dağcılık ve doğa tutkusuyla kentteki birçok kadının doğa sporlarına yönelmesine önayak oldu.
"Eskiden sadece belli kesimlerden destek alırken şu an herkesten alıyorum"
"Dağ Mihmandarlığı Belgesi" almayı ve dünyanın en yüksek dağı Everest'e tırmanmayı hedefleyen Harmancı, AA muhabirine, üniversitede asistanlık yaptığı hocasının kendisini dağcılığa teşvik ettiğini, bunun üzerine Türkiye Dağcılık Federasyonunun eğitimlerine katıldığını söyledi.
Mezun olduktan sonra memleketine döndüğünü belirten Harmancı, "İlerleyen süreçlerde yurt içinde ve yurt dışında birkaç dağa zirve yaptım. Türkiye'deki en yüksek 3 dağda zirve yapmak benim için büyük bir ayrıcalıktı. Beni en çok yoran, Uludoruk oldu. Arkadaşlara orada yemek yapma sözüm vardı. O yüzden çantamda malzemeler vardı. Zirveye çıktıktan sonra arkadaşlara yemek yapmıştım. Kışın daha çok zirve yapıyorum." dedi.
Tırmanışların ekip arkadaşları sayesinde keyifli geçtiğini anlatan Harmancı, bu faaliyetleri yaparken ilk zamanlarda çok zorlandığını ama artık alıştığını dile getirdi.
Dağcılığın, son zamanlarda en gözde sporlardan biri haline geldiğini, kadınların daha fazla tırmanışlara katılmaya başladığını ifade eden Harmancı, şunları kaydetti:
"Eskiden sadece belli kesimlerden destek alırken şu an herkesten alıyorum. Çarşıda gezerken, sosyal medyada da bu konuyla ilgili çok güzel dönüşler alıyorum. İlk 4 yılda inanılmaz zorluk yaşadım. Faaliyetlere katıldığımda kadın olarak ben tek oluyordum. Son 3 yılda durumlar değişince rahatladım. Dağcılık bizim memlekette pek bilinmeyen bir branş. Öyle olunca da insanlar garipsiyordu. İlk zamanlar insanlar 'Bir kadın olarak sen nasıl bu dağlara çıkıyorsun?', 'Tek başına nasıl kalıyorsun?', 'Tehlikeli değil mi?' diyorlardı. Olayın içine girince aslında durumun öyle olmadığı, eğlenceli ve keyif verici olduğu görülüyor. İlk zamanlar etkinliklere katıldığımda kadın yoktu ama şimdi doğa yürüyüşlerine gittiğimizde kadın katılımcıların sayısının daha yüksek olduğunu görebiliyoruz."
"Örnek olduğu kadınlar var"
Doğasever Nevruz Tarhan da Harmancı'nın kentteki ilk kadın rehber olduğunu, onunla birlikte kadınların daha çok faaliyetlerle katıldığını belirtti.
Harmancı ile kente gelen gruplara eşlik ettiklerini anlatan Tarhan, "Yürüyüşlerimiz, gezilerimiz çok keyifli geçiyor. Örnek olduğu kadınlar var. Ben de onu örnek alıyorum. Çok iyi biri. Birlikte kamp da yapıyoruz." dedi.
Esra Kılıç da zaman zaman doğa yürüyüşlerine katıldığını belirterek "Özellikle kadın olması bizi daha güvende hissettiriyor. O yüzden Gülizar hocanın kente çok katkısı var. Kenti hem sosyal medyadan hem de gelen misafirlere çok iyi tanıtıyor." diye konuştu.