58. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "Bağlılık Hasan" filminin söyleşisi yapıldı
58. Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında gösterimi gerçekleştirilen "Bağlılık Hasan" filminin söyleşisi yapıldı.
58. Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında gösterimi gerçekleştirilen "Bağlılık Hasan" filminin söyleşisi yapıldı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla düzenlenen festivalde, dün gösterimi yapılan filmin yönetmeni Semih Kaplanoğlu, oyuncular Umut Karadağ ve Filiz Bozok Atatürk Kültür Merkezi (AKM) yanında bulunan Balerin Cafe'de izleyicilerin sorularını yanıtladı.
Kaplanoğlu, film çekmek için mekan baktığı bir Bursa seyahati sırasında yaşadığı bir olaydan etkilenerek senaryoyu kaleme aldığını belirterek, insan-doğa ilişkisini merkeze alan bir film yapmak arzusuyla yola çıktığını söyledi.
İnsanların başka insanlarla ve doğayla ilişkisinin birbirine bağlı olduğuna dikkati çeken Kaplanoğlu, "İnsanların hem olumlu hem de olumsuz yönleri vardır. Hepimizin kendimizden bile gizlediğimiz kötü yönleri olabilir. Biraz bunların ip uçlarını hissetmemizin bizi gerçekçiliğe ulaştırabileceğini düşünüyorum." dedi.
Semih Kaplanoğlu, 74. Cannes Film Festivali'nde filmin uluslararası ilk gösteriminin yapıldığını hatırlatarak, Antalya'da açık havada filmi izlemenin farklı duygular yaşattığını da ifade etti.
Oyuncu Umut Karadağ ise filmin başlangıcındaki "Hasan" karakterinin film boyunca bir değişim yaşadığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Senaryoyu aldığım zaman bir ay boyunca günde 8 saat senaryo üzerinde çalıştım. Profesyonel tiyatro oyuncusu olarak her şeyi düşündüğümüzü, etraflıca planladığımızı düşünürüz. Halbuki sette senaryoyla haşır neşir olmaya başlayınca bambaşka pencereler açtı Semih Hoca. Oyunculuğa ve o karaktere çok farklı yaklaşma yollarını gösterdi."
Filmin konusu
Film, geçimini babadan kalma meyve bahçesi ve domates tarlasıyla sağlayan Hasan'ın hikayesini anlatıyor. Hasan ile eşi Filiz'i tanıdıkça, yıllar boyu verdikleri zorlu hayat mücadeleleri içinde sadece kendi hedeflerine uygun hareket ettiklerini, davranışlarının başka insanlar üzerindeki etkilerini pek düşünmedikleri görülüyor. Yıllardır bekledikleri güzel haberi alıp Hac için Mekke'ye gitmeye hazırlandıkları günlerde, Hasan geçmişiyle hesaplaşıp içten içe bir vicdan muhasebesi yaşamaya başlıyor.